Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesi
Tarafların tacir sıfatında olmaları halinde, ticari müesseselerim ilgilendiren fiil ve işleri ticari işlem sayılır. Arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi; T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre istenebilir. ’ Taraflar arasındaki davadan dolayı Asliye Hukuk Mahkemesince Verilen 7.9.1994 Tarih ve 456,441 Sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili; davalı tarafından yürütülen kazı çalışmaları sırasında müvekkili idareye ait fiber optik kabloların hasara uğratıldığım ileriye sürerek, (7.259.176) lira zararın reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğu sonucuna varılarak (7.259.176) liranın 14.10.1992 Tarihinden yürütülecek %30 yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Taraflar tacir olup TTK.’nın 3. maddesi uyarınca bu müesseseyi ilgilendiren fiili ve işlerin ticari iş sayılmasına ve ayrıca 3095 Sayılı Yasa’nın 2/3. maddesinde ara sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre istenebileceğinin belirtilmiş olmasına göre, istem gibi ve T.C. Merkez Bankası’ndan reeskont faiz oranları saptandıktan sonra reeskont faizine hükmetmek gerekir iken yazılı şekilde %30 yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının Kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.