Danıştay Dördüncü Daire
Tasfiyeye giren şirketin tasfiye memurluğuna atanan kişinin, tasfiyenin tamamlanmasından sonra gerekli beyanları alacaklı vergi dairesine bildirdiği halde, alacaklı idarenin alacaklarım masaya kaydettirmediği, tasfiye memurunun da tasfiye edilen şirketin vergi borçlarım araştırmakla yükümlü olmadığı ve tasfiye memuru adına hacizden önce ihbarname veya ödeme emri tebliğ edilmediği nedenleriyle haciz işleminin iptali gerekir. İstemin Özeti: Tasfiyesi tamamlanan (D) Hurda Demir Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketinin, vergi borçlarının ödenmemiş olduğu belirtilerek, tasfiye memuru olan davacının menkul malları üzerine haciz konulmuştur. Ankara 7. Vergi Mahkemesi; dosyanın incelenmesinden, davasının tasfiye memuru sıfatıyla, borçlu şirketin tasfiyeye girdiğini ve tasfiyenin tamamlanmasından sonra gerekli beyanları alacaklı vergi dairesine bildirdiği, buna karşın davalı idarenin alacaklarım tasfiye masasına kaydettirmediği ve tasfiye memuru olarak da davacının tasfiye edilen şirketin vergi borçlarım araştırmakla yükümlü olmadığı, ayrıca davacı hakkında uygulanan hacizden önce ihtarname veya ödeme emri tebliği yoluna da gidilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, haciz işleminin iptaline karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün temyiz istemi Danıştay Dördüncü Dairesinin 21.1.1994 Günlü ve E:1993/1866, K.1994/292 Sayılı kararıyla reddedilmiştir.' Davalı İdare, davacı hakkında uygulanan haciz işleminde kanuna aykırılık bulunmadığı iddiasıyla, kararın düzeltilmesini istemektedir. Karar: 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine oybirliğiyle karar verildi.