Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1993/88
Karar No
1994/89
Esas No
1993/88
Karar Tarihi
28-01-1994

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o EMLAK VERGİSİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİ

o EMLAK VERGİSİ (Tasarrufu Kısıtlanan Arsaya Ait Vergi)

o TASARRUFU KISITLANAN ARSA (Emlak Vergisi - Kusur, Ağır Kusur Cezası)

o TASARRUFU KISITLI TAŞINMAZDA EMLAK VERGİSİ

o EMLAK VERGİSİ (Tasarrufu Kısıtlanan Taşınmaz)

o TASARRUFU KISITLANAN TAŞINMAZ (Ağır Kusur Cezası)

o GECİKME ZAMMI (Tasarrufu Kısıtlanan Taşınmaz)

1319

2942

Özet : 1- Emlak vergisinde zamanaşımının beyanname verilmediğinin idarece öğrenildiği günü izleyen yılın başından başlayacağı.

2- Tasarrufu kısıtlanan arsanın vergisinin onda dokuzunun ertelenmiş sayılacağı, dolayısıyla bu kısma ağır kusur cezası ve gecikme zammı uygulanamayacağı hakkında.

İstemin Özeti : 1987 yılında duyurulan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile yükümlülere ait parsel ...... Vadisi Konut ve Çevre Geliştirme Projesi kapsamında kalmış ve 1991 yılında kamulaştırılmıştır.

1980, 1983, 1986 ve 1990 genel beyan dönemlerinde anılan parsel için Emlak Vergisi beyannamesinin verilmediği saptanmış ve bu dönemler için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 39 uncu maddesine göre ağır kusur cezalı Emlak Vergisi salınarak, vergi, ceza ve gecikme zamları, kamulaştırma bedelinden tahsil edilmiştir.

Yükümlülerin tarhiyatın 1985 yılına kadar olan kısmının zamanaşımına uğradığı, 1987 yılından başlayarak kısıtlılık hali söz konusu iken hesaplanan verginin onda dokuzu için ceza ve gecikme zammı alınmasının yasaya aykırı olduğu savıyla yaptıkları düzeltme ve şikayat başvurusunun reddi yolundaki işleme karşı Danıştay'da dava açılmıştır.

Davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi K : 1993/494 sayılı Kararında; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 40. maddesinde, Emlak Vergisinde zamanaşımının beyanname verilmediğinin idarece öğrenildiği günü izleyen yılın başından başlamasının öngörüldüğü ve olayda ... Belediyesi beyanname verilmediğinin vergi ilişiğinin kesilmesini isteyen yazı ile öğrendiğinden, tarhiyatta zamanaşımı bulunmadığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 39. maddesinde, kesinleşen kamulaştırma bedelinin beyannamesi verilmemiş dönemlere ilişkin vergi değeri yerine geçmesi belirtilmiş ise de, 1319 sayılı Yasaya 3239 sayılı Yasayla eklenen Geçici 16. maddenin (b) bendinde, 1980-1985 dönemlerine ilişkin olup, beyannamesi verilmemiş ve idarece de tarh işlemi sonuçlandırılmamış arazi hakkında 1986 yılındaki asgari birim değerlerin uygulanmasının öngörüldüğü ve bu kuralın 2942 sayılı Yasadan sonra yürürlüğe girdiği, dolayısıyla 1980-1985 dönemleri için 1319 sayılı Yasanın Geçici 16. maddesi yerine 2942 sayılı Yasanın 39. maddesine dayanılarak vergi salınmasının yasaya aykırı olduğu, 1987 yılında tasarrufu kısıtlanan arsanın vergisinin onda dokuzunun, 1319 sayılı Yasanın 30. maddesine göre ertelenmiş sayılarak kamulaştırma halinde zamanaşımına uğramamış olmak koşuluyla ödenmesi gereken hale geleceği gözönüne alındığında, verginin onda dokuzluk kısmına ağır kusur cezası ve gecikme zammı uygulanmasında yasaya uygunluk bulunmadığı, gerekçesiyle davayı kısmen kabul etmiş, istemin reddine ilişkin ... Belediye Başkanlığı işleminin, 1980-1985 dönemleri için 1319 sayılı Yasanın Geçici 16 ncı maddesi uyarınca hesaplanacak vergiyi aşan kısmı ile 1987-1991 dönemleri Emlak Vergilerine ilişkin ceza ve gecikme zamlarının verginin onda dokuzuna karşılık olan kısmını iptal etmiştir.

Çankaya Belediye Başkanlığı kararı temyiz etmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi : Asım ÖZCAN

Danıştay Savcısı : Gülşen MUTLU

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, Tetkik Hakimi Asım ÖZCAN'ın yazılı ve sözlü açıklamalarından sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü. Davalı idare, yükümlüler tarafından 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 9 ve 19 uncu maddeleri ile Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, taşınmazın tasarrufunun kısıtlandığı bildirilmediğinden, 1319 sayılı Yasanın 30 uncu maddesindeki, tasarrufu kısıtlanan arazinin vergisinin onda dokuzunun ertelenmesi yolundaki kuraldan yararlanılamayacağı, bu kısma ilişkin vergi ve cezanın kaldırılmasında yasaya uygunluk bulunmadığını ileri sürmüştür.

1319 sayılı Yasanın 30 uncu maddesinde, taşınmazların tasarrufunun kısıtlanması halinde kısıtlılık süresince Emlak Vergisinin onda birinin alınması, onda dokuzunun ise ertelenmesi kurala bağlanmış, yapılan kısıtlamanın süresi, belgelendirilmesi ve kısıtlama koyan kamu organlarının görev ve sorumluluklarının yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür. Yasanın tanıdığı yetkiye dayanılarak yapılan ve 17.11.1986 gün ve 19284 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinde, belediyelere Yönetmeliğin yayımı gününden başlayarak iki ay içinde tasarrufu kısıtlanan yerlerle ilgili olarak, Emlak Vergisini tarha yetkili olan daireye bilgi verme zorunluluğu getirilmiştir. Yönetmeliğin 2 nci maddesinde ise belediyelere getirilen bu bildirim zorunluluğuna uyulmayan durumlarda ilgililerin de kısıtlılık durumunu gösteren belgeyi sunarak kısıtlılık hükümlerinden yararlanmaları kabul edilmiştir.

Bu düzenlemelerden, kısıtlılık hükümlerinden yararlanabilmek için taşınmaz maliklerinin yazılı veya sözlü başvurularının aranmadığı anlaşılmaktadır. Tersine, tasarrufu kısıtlanan taşınmazları vergiyi tarha yetkili idareye bildirme görevi belediyelere yüklenmiştir. Olayda, gerek bildirme yükümlülüğü ve gerekse vergiyi tarh ve tahsil yetkisi ... Belediye Başkanlığına aittir.

Bu nedenle kısıtlılık hükümlerinin uygulanamayacağı yolundaki savın kabulüne olanak yoktur. İleri sürülen diğer temyiz savları da temyiz başvurusunun kabulünü gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenle, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 10.12.1993 günlü ve E:1992/1216, K:1993/494 sayılı Kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine, 28.1.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı