|
Dairesi
Vergi mahkemelerinin re’sen araştırma yetkisi bulunduğundan, satışı yapılan aracın takdir edilen bedelinin, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 27. maddesi ile atıf yapılan Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinde belirtilen emsal
|
|
Karar No
1994/799
|
|
Esas No
1991/919
|
|
Karar Tarihi
21-02-1994
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
Vergi mahkemelerinin re’sen araştırma yetkisi bulunduğundan, satışı yapılan aracın takdir edilen bedelinin, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 27. maddesi ile atıf yapılan Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinde belirtilen emsal bedele uygun olup olmadığının mahkemece re’sen araştırılması gerekmektedir. İstemin Özeti : Yükümlü tarafından satılan taşıtın bedelinin düşük bulunması üzerine takdir komisyonunca takdir olunan bedel esas alınarak 1989 yılı Aralık dönemi için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasını; Vergi Usul Kanununun 30 ve 31. maddeleri açıklandıktan sonra, olayda, uyuşmazlık konusu dönem katma değer vergisi beyannamesinin süresinde verilerek gerekli tahakkukun yaptırılması, satılan araç bedelinin düşük gösterildiğine ilişkin herhangi bir tespitin bulunmaması ve dönem matrahının re’sen takdiri gerektirecek başkaca takdir sebebi de gösterilmemesi karşısında, satışa konu araç bedelinin re’sen takdirinde isabet görülmediği, öte yandan, takdir komisyonu kararının dayanağının bulunmadığı, ayrıca, 3065 Sayılı Kanunun 27. maddesinin 3. fıkrası ile 213 Sayılı Kanunun 267. maddesi hükümlerinin olayla ilgisi bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran Vergi Mahkemesinin 22.11.1990 Günlü, 1990/661 Sayılı kararının; düşük beyan edilen araç satış bedelinin re’sen takdir yoluyla tespitinin yerinde olduğu, fatura düzenlenmemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasında isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar : 3065 Sayılı Kanununun 27. maddesinin 1. fıkrasında; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde, matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 2. fıkrasında; bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal ücretinin esas alınacağı, 3. fıkrasında ise, emsal bedeli ve emsal ücretinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağı hükme bağlanmıştır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 267. maddesinin 1. fıkrasında; ’emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bin malı n, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir’ denilmiş, aynı maddenin 2688 Sayılı Kanunla değişik 3. fıkrasında da; ortalama satış veya maliyet bedeli esaslarına göre belli edilemeyen emsal bedelinin, ilgililerin başvurması üzerine takdir komisyonunca takdir yoluyla tespit edileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün 1989 yılı Aralık ayında satışım yaptığı aracın beyan edilen satış bedelinin düşük bulunması üzerine olayın takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca takdir edilen matrah esas alınarak uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmaktadır. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları, mahkemelerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri belirtilmek suretiyle, idari yargı yerlerine geniş bir re’sen araştırma yetkisi tanınmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonunca takdir edilen ve uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatın dayanağım oluşturan bedelin,. 3065 Sayılı Kanun ile 213 Sayılı Kanunun yukarıda açıklanan maddelerinde tanımı yapılan emsal bedeline uygun olup olmadığının tespiti amacıyla yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tarhiyatın yazılı gerekçeyle terkinine ilişkin mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına karar verildi.
|
|