Danıştay Yedinci Daire

Salt amme alacağının türü, miktarı ve vadesinin ayrı ayrı yazılmamış olması nedeniyle ödeme emri iptal edilemez. İstemin Özeti: 1988 yılı Aralık, 1990 yılı Ocak Nisan, Haziran ve Temmuz dönemlerine ait katma değer vergisinin vadesinde ödenmediğinden bahisle, 3505 Sayılı Yasanın 24. maddesi uyarınca vergi aslına dönüştürülen gecikme zamlarının tahsili amacıyla yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrini; 6183 Sayılı Yasanın, 3505 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile değişen 51. maddesi 3, fıkrası ile 55. maddesine değinerek, söz konusu ödeme emrinin, gerçekte mevcut kamu alacağının asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarlarım göstermemiş olması nedeniyle yasal unsurları taşıyan muteber bir belge olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle iptal eden Ankara 4. Vergi Mahkemesinin 5.3.1992 Gün ve E:1991/1660; K:1992/335 Sayılı Kararının; 3505 Sayılı Yasanın 24. maddesi uyarınca asla dönüştürülen gecikme zammının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, 1988 yılı Aralık ve 1990 yılı OcakNisan, Haziran ve Temmuz dönemlerine ilişkin katma değer vergisi borcunun süresi içindeki ödenmemesi nedeniyle, hesaplanan ve asla dönüştürülen gecikme zammının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinden doğmuştur. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 108. maddesinde, tebliğ olunan vesikaların, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmeyecekleri, yalnız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda mükellefin adinin, verginin nevi veya miktarının, Vergi Mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olmasının veyahut bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunmasının vesikayı hükümsüz kılacağı belirtilmiş olup, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde ise, ödeme emrinde bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Her ne kadar, dava konusu ödeme emrinde amme alacağının türü, miktarı vadesi ayrı ayrı yazılmamış ise de; Mahkemece ödeme emrinde sarih olmayan bu bilgilerin, re'sen araştırma ilkesi uyarınca araştırılarak açıklığa kavuşturulmasının mümkün olması karşısında, bu bilgiler nazara alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, salt esasa müessir olmayan bir şekil hatası neden gösterilerek, ödeme emrini iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozul' masına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına oybirliği ile karar verildi.