Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1993/196
Karar No
1994/388
Esas No
1993/196
Karar Tarihi
21-10-1994

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o GECİKME ZAMMI (Sanayi Odası Aidatının Geç Yatırılması - Gecikme Zammının Gider Yazılabileceği)

o GİDER YAZILABİLME (Sanayi Odası Aidatının Geç Ödenmesi - Gecikme Zammının Gider Yazılması)

5590

Özet : Sanayi odası aidatının geç yatırılması nedeniyle ödenen gecikme zammı gider yazılabileceği hakkında.

1983 yılı işlemleri incelenen Kurum adına salınan kaçakçılık cezalı Kurumlar Vergisine karşı açılan davada İzmir 4. Vergi Mahkemesi 1988/357 sayılı kararıyla, matrah farkını küçültmek ve kaçakçılık cezasını kusura dönüştürmek suretiyle tarhiyatı değişiklikle onamıştır. Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine danıştay Üçüncü Dairesi 1991/1094 sayılı Kararıyla; Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesi karşısında 5590 sayılı Kanunun 25. maddesinin son fıkrası uyarınca yıllık aidatın geç yatırılması nedeniyle 6183 sayılı Yasada öngörülen oranlara göre ödenen gecikme zammının gider yazılamayacağı ve Kurum tarafından komisyoncu sıfatıyla satılan pamukların bedelinin tahsil edilememesi nedeniyle şüpheli alacak karşılığı ayrılamayacağı gerekçesiyle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini kabul ederek kararın bu matrah farklarına ilişkin hüküm fıkralarını bozmuş, yükümlünün temyiz istemini reddetmiştir.

İzmir 3. Vergi Mahkemesince verilen 1993/259 sayılı kararla; Danıştay bozma kararının şüpheli alacak karşılığı ile ilgili kısmına uyularak tarhiyatın bu bölümü kaçakçılık cezasının kusura dönüştürülmesi suretiyle onanmış, buna karşılık Ege Bölgesi Sanayi Odası yıllık aidatının geç yatırılması nedeniyle ödenen gecikme zammı 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, 5590 sayılı Kanun hükümlerine göre ödendiğinden, 1.800 lira gecikme zammının gider yazılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, bozma kararının bu kısmına uyulmayarak ilk kararda direnilmiştir.

Karar, vergi dairesi müdürlüğü tarafından, gecikme zammının gider yazılamayacağı ve şüpheli alacak karşılığıyla ilgili kaçakçılık cezasının kusura dönüştürülemeyeceği iddialarıyla temyiz edilmiştir.

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun kabul edilmeyen indirimler başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (6) işaretli bendinde; bu Kanuna göre hesaplanan Kurumlar Vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizlerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmasının kabul edilmeyeceği kurala bağlanmıştır. Burada sözü edilen gecikme zamları, 6183 sayılı Yasa kapsamındaki amme alacaklarının tahsiline ilişkin zamlardır.

Oysa, Kurum tarafından, Ege Bölgesi Sanayi Odasına yıllık aidatın geç yatırılması nedeniyle 5590 sayılı Yasanın 25. maddesinin son fıkrasına göre gecikme zammı ödenmiştir. Zammın dayanağı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri değil, 5590 sayılı Yasa olduğundan, ödenen gecikme zammının gider yazılmasında Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesine aykırılık bulunmamaktadır.

Öte yandan, Kurum tarafından komisyoncu sıfatıyla satılan pamukların bedelinin tahsil edilememesi nedeniyle şüpheli alacak karşılığı ayrılmasına ilişkin matrah farkı yükümlü Kurumun defter ve belgelerinden saptandığı ve yasada kaçakçılık cezası kesilebilmesi için öngörülen koşulların tam olarak gerçekleşmediği anlaşıldığından, kaçakçılık cezasının kusur cezasına dönüştürülmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine karar verildi.

KARŞI OY

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun kabul edilmeyen indirimler başlıklı 15. maddesinin 6. bendinde Amme Alacaklarının Tahsil usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar ile gecikme zamları ve faizlerin kurum kazancının tesbitinde indirim konusu yapılmayacağı belirtilmiştir.

KARŞI OY

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun kabul edilmeyen indirimler başlıklı 15. maddesinin 6. bendinde Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar ile gecikme zamları ve faizlerin kurum kazancının tesbitinde indirim konusu yapılmayacağı belirtilmiştir.

Oda aidatının geç yatırılması nedeniyle tahsil edilen gecikme zammı 5590 sayılı Yasanın 2567 sayılı Yasayla değişik 25. maddesi uyarınca alınmıştır. Olay tarihinde yürürlükte olan maddenin son fıkrası aynen "yıllık aidat her yılın Nisan ve Ekim aylarında eşit iki taksitte ödenir. Yıl içinde kaydedilenlerin kayıt ücretleri ile önceki yıldan itibaren geçerli olarak kaydedilmesi gerekenlerin kayıt ücretleri ve yıllık aidatları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu müddetler içinde ödenmeyen kayıt ücretleri ile yıllık aidatlar geciken ilk ay için % 10, müteakip her ay için % 2 gecikme zamlı olarak 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir..." şeklindedir.

Anılan madde 2.6.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3452 sayılı yasayla ve "Bu müddetler içinde ödenmeyen kayıt ücreti ve yıllık aidatlar için 6183 sayılı Yasa uyarınca yürürlükte bulunan oranda gecikme zammı tahakkuk ettirilerek kayıt ücreti veya yıllık aidat ile birlikte tahsil edilir." şeklinde değiştirilerek sadece zammın oranı yönünden 6183 sayılı yasaya yollama yapılmıştır.

Olay tarihinde ve tarhiyat aşamasında yürürlükte olan yasa hükmü karşısında kurum kazancının tesbitinde indirim konusu yapılması mümkün olmayan geç yatırılan aidatlar nedeniyle tahsil edilen gecikme zammı dolayısıyla verilen ısrar kararının açıklanan nedenle bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı