|
Dairesi
Yurt dışından döviz karşılığı satırı alınan mallar, dolayısı ile ödenen kur farkları doğrudan gider olarak yazılabilir.
|
|
Karar No
1994/3396
|
|
Esas No
1993/4040
|
|
Karar Tarihi
06-06-1994
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
Yurt dışından döviz karşılığı satırı alınan mallar, dolayısı ile ödenen kur farkları doğrudan gider olarak yazılabilir. İstemin Özeti: Davacı şirketin 1990 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen rapora dayanılarak re’sen kurumlar vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir, istanbul 2. Vergi Mahkemesinin 13.4.1993 Günlü ve 1993/450 Sayılı Kararıyla; Vergi Usul Kanunu’nun 274 ve 262. maddeleri uyarınca, davacı şirketin yurt dışında mal alımları nedeniyle döviz olarak borçlanma sonucu ortaya çıkan kur farkları ile mal alışlarıyla ilgili olarak ödenen faiz ve komisyon giderlerinin, doğrudan gider olarak yazılmayıp dönem sonu mal mevcutlarına pay verilmek suretiyle kayıtlara intikalinin gerekli olduğu, dolayısıyla bu yönden hesaplanan matrah farkında yasal isabetsizlik bulunmadığı, ancak söz konusu matrah farkının defter ve belgelerin incelenmesiyle tespiti nedeniyle tarhiyata kaçakçılık cezası yerine kusur cezası uygulanmasının gerektiği gerekçesiyle cezalı verginin değişiklikle onanmasına karar verilmiştir. Davacı, yurt dışından mal alımı nedeniyle ödenen kur farkları ile faiz ve komisyonların doğrudan gider kaydına engel bir yasal düzenlemenin olmadığım, vergi dairesi müdürlüğü ise re’sen salınan vergiye kaçakçılık cezası uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ileri sürerek, mahkeme kararının bozulmasıni istemektedirler. Karar: 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/3. maddesinde, işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama ve kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların, safi kazancın tespitinde gider olarak nitelendirilebileceği, Vergi^Usul Kanunu’nun 262. maddesi ise, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderler toplamının maliyet bedelini oluşturacağı ifade edilmiş, aynı Kanun’un 274. maddesi de satın alınan emtianın maliyet bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmıştır. Davacı şirket kabul kredili sistemi ile yurt dışından döviz karşılığı satın aldığı muhtelif malları işlemekte olduğu Gümrük Hattı Eşya Satış Mağazalarında perakende olarak satmaktadır. Yurt dışından satın alınan mallar için, mal bedelinin ödenmesi sırasında ülkemizde uygulanan serbest kur sisteminin bir sonucu olarak kur farkları ödenmektedir. Alım ile ödeme tarihleri arasındaki zaman farklılığı nedeniyle ödenen kur farklarıyla yine bu malların alımı nedeniyle şirketin yüklenmek durumunda kaldığı faizkomisyon giderlerinin, yukarıda belirlenen yasal düzenlemeler karşısında doğrudan gider olarak kaydedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi, söz konusu ödemelerin mal maliyetine dahil edilerek değerleme yapılacağı ve dönem sonu mevcutlarının bu şekilde belirleneceğine dair bir yasal düzenleme veya zorlayıcı bir hüküm mevcut değildir. Öyleyse eleştiri konusu harcamaların safı ka zancın tespitinde gider olarak dikkate alınması suretiyle şirketçe yapılan işlemlerde, yasa.’ara aykırılıktan söz etmek mümkün değildir. Bu nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddine, davacı şirket temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bu yönden bozulmasına karar verildi.
|
|