Danıştay Üçüncü Daire
Notere tasdik ettirilmeden kullanılan sevk irsaliyeleri için mükellefe özel usulsüzlük cezası kesilmesi yerindedir. İstemin Özeti: Davacının 8.8.1991 ile 13.5.1992 tarihleri arasında düzenlediği 143 adet sevk irsaliyesinin noter tasdikli olmadığından bahisle 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 2. bendi hükmüne göre kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı; olayda kullanılan irsaliyelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiği veya gerçek bedellerinin altında düzenlendiği yolunda bir tespit veya iddia bulunmadığı, sadece anlaşmalı matbaalara bastırılmamış ve notere tasdik ettirilmemiş irsaliyelerin kullanıldığı tespit edilmiş olduğuna göre, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/2. maddesine göre ceza kesilmesinde yasal isabet bulunmadığı, ancak sözü geçen Kanunun 352. maddesinde 8 bent halinde sayılan II. derece usulsüzlüklerden 3239 Sayılı Kanun'un 25. maddesiyle değişik 7. bendinde, vergi beyannameleri, bildirimler, evrak ve vesikaların kanunen belli şekil ve muhteviyatı ve ekleri ile bunlarla ilgili olarak yapılan diğer düzenlemelere ilişkin hükümlere uyulmamış olması, II. derece usulsüzlük fiili sayıldığından anlaşmalı matbaalara bastırmadan, notere tasdik ettirmeden fatura kullanan davacı adına kesilecek cezanın da bu madde kapsamında olması gerektiği gerekçesiyle kabul ederek kesilen cezayı kaldıran ....... Vergi Mahkemesinin 1.12.1992 Gün ve E:1992/666, K:1992/1703 Sayılı Kararının; 164 Sayılı Genel Tebliğde noterden tasdikli olmayan veya anlaşmalı matbaalara bastırılmayan sevk irsaliyelerinin kullanılması halinde hiç düzenlenmemiş sayılacağı belirtildiğinden, noterden tasdikli olmayan veya anlaşmalı matbaalara bastırılmayan sevk irsaliyelerim kullanan davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasının yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesine 3505 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle eklenen 3. fıkrasında bu kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye Bakanlığı'na verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgelerin vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacağı, aynı kanuna 2365 Sayılı Kanun'la eklenen ve 1.1.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2791 Sayılı Kanun'un 5. maddesi ile değiştirilen mükerrer 257. madde ile Maliye Bakanlığı'nı, bu Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgeler ile bunlara ek olarak tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyeti, şekli ve ihtiva edeceği hususları belirlemeye ve bunlarda değişiklik yapmaya, bunlar için tasdik, muhafaza ve ibraz mecburiyeti koymaya ve kaldırmaya yetkili kılmış olup, bu yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığı'nca çıkarılan 17.2.1985 Günlü ve 18669 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 164 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde mükelleflerin, sevk irsaliyelerini 1.3.1985 gününden itibaren noterden tasdikli olarak kullanacakları hükme bağlanmıştır. Kanunun Maliye Bakanlığı'na tanıdığı yetkiye dayanılarak yapılan bu düzenlemenin amacının, kullanılan sevk irsaliyelerinin kolayca denetlenebilmesini, yanıltıcı veya sahte belge kullanılmasını önlemek olduğu açıktır. Bu düzenlemeye göre, sevk irsaliyesinin noterce tasdik edilmesi belgenin geçerlilik şartı olmaktadır. Aksi halde her isteyenin dilediği şekilde sevk irsaliyesi bastırıp kullanması yukarıda açıklanan amaca aykırı düşer. Bu durum karşısında noterce tasdikli olmayan sevk irsaliyeleri 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasına göre hiç düzenlenmemiş sayılacağından 8.8.199113.5.1992 tarihleri arasında noterce tasdikli olmayan sevk irsaliyesi düzenleyen davacı hakkında bu sevk irsaliyelerinin hiç düzenlenmemiş kabul edilmesi suretiyle adı geçen Kanun'un 353. maddesinin 2. bendi hükmüne göre özel usulsüzlük cezası kesilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne ............. Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.