Danıştay Üçüncü Daire
Teminatlı alacaklarda, teminatın bir davaya konu edilmiş olması, alacağın şüpheli sayılmasını gerektirmez. Yükümlü şirketin 1989 takvim yılma ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak belirlenen matrah farkı üzerinden adına ikmalen salınan kurumlar vergisi, geçici vergi ile kesilen kusur,cezasına karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin bayileri aracılığıyla kredili olarak kimyasal gübre sattığı, muhtelif müşteriler lehine (....) Bankası A.Ş. tarafından verilen kesin teminat mektuplarının 512.000.000 liralık kısminin ödenmemesi sonucunda asıl borçlular hakkında kanuni takibata geçilmeyerek (......) Bankası A.Ş. aleyhine adli yargı yerlerinde alacak davası açılması nedeniyle bu tutar kadar şüpheli alacak karşılığı ayrıldığının anlaşıldığı, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinin 1. fıkrasında, senetli ve senetsiz alacakların hangi durumda şüpheli olacağının teker teker sayıldığı, 2. fıkrasında ise, şüpheli alacaklar için defterler üzerinde yapılacak işlemler gösterildikten sonra teminatlı alacaklarda bu karşılığın teminattan geri kalan miktara inhisar ettiği belirtilerek teminatlı alacakların madde kapsamı dışında tutulduğu, sözü edilen alacaklar için banka kesin teminat mektuplarına bağlanmış olmaları nedeniyle şüpheli alacak sayılarak karşılık ayrılmasının mümkün olmadığı, alacakların dava safhasında olmasının bu alacakların teminatlı alacak vasfım kaybetmelerine sebep olamayacağı gibi, söz konusu alacak davasının ileride kaybedilmesi halinde dahi alacak şüpheli alacak vasfım kazanmayı? 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 322. maddesinde öngörülen değersiz alacak haline dönüşeceğinden bu mahiyete girdikleri tarihte mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edileceği, dolayısıyla teminatlı alacaklar için teminatı veren banka aleyhine alacak davası açılmış olması nedeniyle şüpheli alacak karşılığı ayrılamayacağından yapılan tarhiyatın yerinde olduğu, ancak ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarda ayrıca geçici vergi tarh edilemeyeceğinden tarh edilen kusur cezalı geçici verginin terkini gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul etmek suretiyle tarhiyatı tadilen tasdik eden Vergi Mahkemesinin 19.1.1994 Gün ve E: 1990/648, K:1994/34 Sayılı Kararının; asıl borçlu çiftçilerin alacaklarım süresinde ödememesi nedeniyle teminatı veren bankanın nakde çevirme talebini reddetmesi üzerine mahkemeye intikal eden alacak nedeniyle şüpheli alacak karşılığı ayrılmasının yasal olduğu ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oyçokluğuyla karar verildi.