Danıştay Üçüncü Daire
Pişmanlık şartlarının zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle davacı adına kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin ihbarnamenin tebliğ edilerek, itirazsız kesinleşmesi üzerine, tahakkuk eden ve vadesinde ödenmeyen kaçakçılık cezasının ödeme emri ile istenmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının pişmanlık şartlarım zamanında yerine getirmemesi nedeniyle bu beyannamede gösterilen matrah üzerinden hesaplanan verginin üç katı tutarında kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin ihbarnamenin davacıya 23.6.1992 tarihinde tebliğ edildiği halde dava konusu edilmediği, kesinleşen cezanın vadesinde ödenmemesi nedeniyle de tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davanın mahkemece kısmen iptaline ilişkin bulunmaktadır. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesiyle; kendisine ödeme emri tebliğ edilen şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği açıklanmış olup, 2576 Sayılı Bölge idare Mahkemeleri, idare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 13. maddesiyle de, itiraz komisyonu deyiminin, Vergi Mahkemesi, itiraz deyiminin, vergi mahkemesinde dava açılması anlamım taşıyacağı öngörülmüş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, maddede ödeme emrine karşı yetkili vergi mahkemesinde açılacak idari davada, ödeme emrinin sebep ve konu unsuru ile ilgili olarak ileri sürülebilecek hukuka aykırılık halleri; 'böyle bir borcun olmadığı', 'kısmen ödediği' ı veya 'zamanaşımına uğradığı' iddialarıyla sınırlandırılmış bulunmaktadır.'Aynı kanunun 55. maddesi uyarınca ödeme emri düzenlenebilmesi için, kamu alacağının tahsil edilebilir duruma gelmesine rağmen vadesinde ödenmemiş olması, bir vergi alacağının tahsil edilebilir duruma gelmesi için de, tarh edilerek ilgilisine tebliğ suretiyle kesinleştirilmiş bulunması gerektiğine göre, söz konusu hukuka aykırılık halleri fark edilen vergi alacağının kesinleştirilmesiyle veya kesinleştirildikten sonra ortaya çıkan yeni durumlarla ilgili olup, tarh işlemlerine ilişkin hukuka aykırılıklar, ödeme emrinin iptali talebiyle açılan idari davada ileri sürülemeyeceği gibi, mahkeme tarafından da Kanun'da sayılan hukuka aykırılık halleri içinde mütalaa edilmek suretiyle re'sen nazara alınamaz. Vergi Mahkemesi kararında ödeme emrinin kısmen iptaline dayanalı olarak gösterilen pişmanlık dilekçesi ile birlikte süresi geçtikten sonra bile olsa beyannamesini veren davacıya vergi kaçırma kastı izafe edilemeyeceği halinin, ceza kesme işlemine karşı açılacak davalarda incelenmesi mümkün bulunduğundan, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada ileri sürülen bu iddianın incelenerek ödeme emrinin kısmen iptaline dayanak alınmasında hukuka uyarlık görülmemiştir. Bu durumda davacı adına kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin ihbarname bizzat kendisine tebliğ edilerek itirazsız kesinleştiğine göre, tahakkuk eden ve vadesinde ödenmeyen amme alacağının (kaçakçılık cezasının) tahsili için 6183 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca ödeme emri tebliğinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının kaçakçılık cezasıyla ilgili hüküm fıkrasının bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.