Dairesi
Mükellef tarafından faaliyetin sona erdirildiği vergi dairesine bildirilmedikçe ticari faaliyetin devam ettiğinin kabulünün normal ve mutad olduğundan, ticari faaliyeti bulunmadığı nedeniyle boş beyanname verilse dahi Hayat Standardı Esasına göre işlem yapılamaz.
Karar No
1994/1596
Esas No
1994/377
Karar Tarihi
12-05-1994

Danıştay Üçüncü Daire

Mükellef tarafından faaliyetin sona erdirildiği vergi dairesine bildirilmedikçe ticari faaliyetin devam ettiğinin kabulünün normal ve mutad olduğundan, ticari faaliyeti bulunmadığı nedeniyle boş beyanname verilse dahi Hayat Standardı Esasına göre işlem yapılamaz. İstemin Özeti:.......... Kollektif Sirkelinin ortağı davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen 1992takvim yılı beyannamesi üzerinden hayat standardı esasına göre tahakkuk ettirilen gelir vergisi ile geçici gelir vergisine karşı açılan davayı; hayat standardı esasinin fiilen ticari veya serbest meslek faaliyeti sonucunda kazanç veya zarar beyan eden mükelleflere uygulanmasının gerektiği, dos yadaki mevcut fesih mukavelesinden, şirketin 26.6.1990 tarihinde fesih ve tasfiye edildiğinin anlaşıldığı, kaldı ki yine dosyada da mevcut Danıştay Üçüncü Dairesinin 6.5.1993 Gün ve 1993/1030 no'lu kararı ile aynı şekilde 1991 takvim yılı için yapılan tahakkuk işlemine karşı açılan davayı reddeden ............. Vergi Mahkemesinin 12.12.1992 Gün ve E: 1992/376, K: 1992/1160 Sayılı kararına karşı yapılan temyiz başvurusu sonucunda mahkeme kararının yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği gerekçesiyle kabul ederek tahakkuk işlemini iptal eden ........... Vergi Mahkemesinin 5.11.1993 Gün ve E: 1993/465, K: 1993/773 Sayılı kararının;.................... Ticaret Müdürlüğünün.............. Vergi Mahkemesine gönderdiği 11.11.1992 Gün ve 34904 Sayılı yazısı ile şirketin sicil dosyasında fesih ve tasfiyeye ilişkin herhangi bir kaydın mevcut olmadığının bildirildiği, kaldı ki şirketin 1992 yılma ait yasal defterin! tasdik ettirdiği gibi 1993 yılının Ekim ayma ait katma değer vergisi beyannamesini de boş olarak verdiği ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Uyuşmazlığın esasinin, vergi dairesinde mükellefiyet kaydı bulunmakla birlikte yıl içinde hiçbir ticarî faaliyette bulunmadığından yıllık gelir vergisi beyannamesini faaliyetim yoktur şerhiyle veren davacı adına hayat standardı esasına göre yapılan tahakkuk işlemi teşkil etmektedir. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 116. maddesinin birinci fıkrasında, gerçek usulde gelir vergisine tabi ticarî, ziraî ve meslekî kazanç sahiplerinin beyan ettikleri gelir (zarar beyan edilmesi hali dahil) 67.300.000. liraya (ziraî kazanç sahipleri ile ikinci sınıf tacirler için 39.100.000 liraya) aşağıda belirtilen hayat standardı göstergelerine göre belirlenen ilavelerin yapılmasından sonra bulunacak tutardan düşük olduğu takdirde bu şekilde tespit olunan tutardan aynı Kanunun 31. maddesindeki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktarın vergi tarhına esas alınacağı, 3239 Sayılı Kanun'la eklenen ikinci fıkrasında da, ticarî, ziraî ve meslekî kazanç sahiplerinin bu faaliyetleri dolayısıyla hayat standardı esasına göre vergi tarhına esas alınacak gelirin yukarıda yazılı tutardan aşağı olamıyacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır. Diğer taraftan; 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 160. maddesinde, 153. maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanların keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları açıklanmış olup, madde hükmüne göre mükelleflerin yapmakta oldukları ticarî faaliyetlerinin sona erdiği hususunu vergi dairesine bildirmemeleri hali, söz konusu faaliyetin devam etmekte olduğuna karine teşkil edeceğinden ve olayda da mükellef tarafından faaliyetin sona erdiği hususu Vergi Dairesine bildirilmedikçe ticarî faaliyetin devam ettiğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır. Zira, faaliyetini sonra erdirdiğin! bildirmeyen mükellefin faaliyetinin devam ettiğinin kabulü normal ve mutad olup, Vergi Dairesi Müdürlüğünün de mükellefin ticarî faaliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda tespit ve araştırma yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacı adına aynı nedene dayalı olarak 1991 takvim yılı için yapılan tahakkuk işlemine karşı .......... Vergi Mahkemesinde açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin 12.5.1994 Gün ve E: 1994/655, K: 1994/1602 Sayılı kararıyla karar düzeltme aşamasından geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Vergi Mahkemesince, davacının 1992 takvim yılında ticarî gelir vergisi mükellefi olmasına rağmen bu dönemde ticarî faaliyetinin bulunmadığı, boş beyanname verdiği, idarece ilgili yılda ticarî faaliyeti olup olmadığı yolunda bir tespitin yapılmadığı gerekçesiyle hayat standardı esasına göre yapılan tahakkuk işleminin iptalinde Kanuna uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ............ Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı