|
Dairesi
Yıllara yaygın inşaat taahhüt işi yapan müteahhitlerin hakedişlerine, hakedişin ihale makamınca onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan KDV oranının uygulanması gerekir.
|
|
Karar No
1994/134
|
|
Esas No
1993/107
|
|
Karar Tarihi
10-03-1994
|
|
|
Danıştay Vergi Dava Daireleri
Yıllara yaygın inşaat taahhüt işi yapan müteahhitlerin hakedişlerine, hakedişin ihale makamınca onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan KDV oranının uygulanması gerekir. İstemin Özeti: Uyuşmazlık, yıllara yaygın inşaat taahhüt işinde kısım kısım iş teslimi yapan müteahhidin hakedişlerine hangi tarihte yürürlükte bulunan vergi oranının uygulanması gerektiğinden kaynaklanmaktadır. 3065 Sayılı Yasa’nın 10. maddesinin (c) işaretli bendinde, kısım kısım mal teslimi ve hizmet yapılmasının mutad olduğu veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği belirtilmiştir. 2886 Sayılı Devlet ihale Kanununa göre ihale usulüyle yapılan işlerde, müteahhidin yaptığı işlerden doğan alacakları, yapılan iş gözönüne alınarak hesaplanmakta ve kesin ödeme niteliğinde olmamak üzere belirli aralıklarla düzenlenen geçici hakediş raporları ile ödenmekte, daha sonra ise 2886 Sayılı Yasa’nın 91. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan Muayene ve Kabul işlemlerine Ait Yönetmelik hükümlerine göre yapım ve hizmet işlerinin geçici ve kesin kabulü yapılmaktadır. Hakediş raporları esas olarak yapılan işin karşılığının iş yapıldıkça müteahhide ödenmesi amacıyla düzenlenen belgeler olmasına karşın, aynı zamanda işin belli bir kısminin yapıldığım da gösteren belgelerdir. Hazırlandıktan sonra taraflarca imzalanan hakediş raporlarında yetkili makamlar tarafından düzeltmeler yapılabildiğinden, yapılan iş için ne kadar ödeme yapılacağı dolayısıyla da yapılan işin miktarı ancak hakediş raporunun yetkili makamlar tarafından onaylanması ile belirginleşmektedir. Bu nedenle, hakediş raporunun onaylandığı tarih, yapılan işin miktarının ortaya çıktığı ve idarece işin belli bir kısminin teslim alındığı, aynı zamanda da vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihtir. Yükümlü Kurumun yaptığı işlere ilişkin hakediş raporları Katma Değer Vergisi oranının yüzde 12 olarak belirlendiği dönemde onaylandığından, vergilendirmede vergiyi doğuran olayın meydana geldiği bu tarihte yürürlükte olan vergi oranlarının esas alınmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 3065 Sayılı Yasanın Geçici 2. maddesine dayanılarak yayımlanan 2 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile yapılan düzenleme ise 1.1.1985 tarihinde yürürlüğe giren Katma Değer Vergisine geçiş döneminde yapılacak uygulamayı gösterdiğinden, bu tebliğdeki düzenlemenin kıyas yoluyla sonraki dönemlerde uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. Karar : Açıklanan nedenlerle, Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi direnme kararının bozulmasına oyçokluğu ile karar verildi. AYRIŞIK OY: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19. maddesinde, vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı belirtilmiş, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin c bendinde, ’Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi ve bir kısım hizmetin yapılması’ anında ’vergiyi doğuran olay’ın meydana geleceği ifade edilmiştir. . . Davacının inşaat taahhüt işi nedeniyle ’teslim etliği’ mal ve hizmetlerden Kasım 1986 ayında yaptığı işlerin, %10 oranında katma değer vergisine tabi olması, vergiyi doğuran olay tarihinde yürürlükte bulunan kural gereğidir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda sözü edilen 10. maddesinin açıklığı karşısında, işin belli bir kısminin yapıldığım gösteren hakediş raporları düzenlenmek ve bedel tayin edilmekle, işin bu bölümü hakkında ’teslim’ şartının gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Hakediş raporlarının yetkili makamlarca incelenip onaylanacak olması, bu ’teslim’ gerçeğinı bertaraf edemez. Nitekim Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 2. maddesinde, intikal dönemi için vergilemenin bu esasa göre yapılması öngörülmüş, 2 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Maliye Bakanlığı da konuyu aynı esaslar dairesinde açıklayıp belirtmiştir. Bu nedenlerle mahkemenin ısrar kararı hukuka uygun bulunduğundan temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyız.
|
|