T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI (Teşvik Belgesinde Yazılı Olmayan Tedbirler)
o YATIRIM TEŞVİK BELGESİ (Damga Vergisi İstisnası - Sermaye Arttırımı Damga Vergisi)
488
Özet : Yatırımcıların teşvik tedbirlerinden ne şekilde yararlanacağı teşvik belgelerindeki açıklamalardan anlaşılacağından, teşvik belgesinde yatırımın yararlanacağı teşvik tedbirleri arasında vergi, resim ve harç istisnası bulunmaması durumunda kurumuş sermaye artırımına ilişkin işlem damga vergisi istisnasından yararlanamayacağı hakkında.
İstemin Özeti: Kurumun imalat-dokuma-giyim-pamuklu boyama alanındaki yatırımı için aldığı 26.2.1990 günlü Yatırım Teşvik Belgesinde, 2 milyar lira olan sermayesinin, 29.10.1990 gününe kadar ve sadece bu yatırım için nakit olarak 5.488.000.000.- lira artırması öngörülmüştür. Sermayesini 3.4.1990 günlü genel kurul toplantısında 8 milyar liraya yükselten Kurum bu değişikliği, 11.10.1990 gününde Ticaret Siciline tescil ettirmiştir. Sermayenin belgede öngörülenden daha fazla artırıldığı ve bu değişikliğin belgede yazılı olan günden sonra ve 31.10.1990 günlü Ticaret Sicil Gazetesinde duyurulduğunu saptayan Vergi Dairesi Müdürlüğü Kurumdan Damga Vergisi tahsil etmiştir.
Tarhiyatın kaldırılması ve ihtirazi kayıtla ödenen Damga Vergisinin yasal faiziyle birlikte geri verilmesi istemiyle açılan davayı inceleyen Bursa Vergi Mahkemesi K: 1991/809 sayılı Kararıyla; Kurumun Damga Vergisi istisnasından yararlanabileceği sonucuna vararak davaya konu yapılan verginin geri verilmesine, yasada öngörülmediğinden faiz isteminin incelenmesine gerek bulunmadığına karar vermiştir.
Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi K: 1992/1311 sayılı Kararıyla; 3505 sayılı Yasanın geçici 2. maddesinin (c) bendindeki vergi, resim ve harç istisnasından yararlanabilmek için öncelikle yapılacak yatırımın ihracata ve döviz kazandırma faaliyetine yönelik olması gerektiği, Kurumun Yatırım Teşvik Belgesinde ise ihracat ve döviz kazandırma taahhüdünün bulunmadığı anlaşıldığından, 31.10.1990 gününde yapmış olduğu sermaye artırımına ilişkin işlemin vergiye tabi olduğu gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Bursa Vergi Mahkemesi 20.11.1992 gün ve E: 1992/1229, K: 1992/1502 sayılı Kararıyla; Kurumun Yatırım Teşvik Belgesinde ihracat ve döviz kazandırma taahhüdü yer almamakta ise de, ihracatı teşvik belgesinde ihracat taahhüdünde bulunulduğu, İhracatı Teşvik Belgesinde ihracatın başlaması ve bitişi için öngörülen süre, yatırım teşvik belgesinde öngörülen yatırımın başlama ve bitiş günleri arasında yer aldığından, ihracatı teşvik belgesinde yer alan ihracat taahhüdünün yatırım teşvik belgesindeki yatırımla ilgili olduğu, dolayısıyla Kurumun, yatırım teşvik belgesinde gösterilen yatırımı için ihracat taahhüdünde bulunduğu sonucuna varıldığı, gerekçesiyle davanın kabulü yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Direnme Kararı, Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi: Dr. A.Ö.
Danıştay Savcısı Y.Ö.'nün Düşüncesi: İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan, vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, Tetkik Hakimi Dr. A.Ö.'nün yazılı ve sözlü açıklamalarından sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü: Yatırım teşvik belgesine dayanarak sermaye artırımında bulunan Kurumdan tahsil edilen Damga Vergisinin terkin edilerek geri verilmesi yolundaki vergi mahkemesi direnme kararı temyiz edilmiştir.
3505 sayılı Yasanın Geçici 2 nci maddesinin (c) fıkrasında; ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için alınan krediler ile bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaya artırımı işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların 31.12.1993 gününe değin 488 sayılı Yasaya göre Damga Vergisinden ve 492 sayılı Yasaya göre harçlardan istisna edilmesi öngörülmüştür.
Bu düzenlemeye ilişkin uygulamayı yönlendirmek amacıyla aynı maddenin son fıkrasına dayanılarak yayımlanan, İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında (1) seri sayılı Tebliğin, "Yatırımlarla İlgili İstisnanın Kapsamı" başlıklı (II/C) bölümünde; ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan yatırım teşvik belgesi kapsamındaki sermaye artırımı işlemlerinin Damga vergisinden müstesna olduğu, istisnanın, söz konusu taahhütleri kapsayan belge ibraz edilmek koşuluyla 1.1.1989 gününden başlayarak gerçekleşecek işlemlerin tümüne, teşvik belgesinde belirtilen değerler dikkate alınarak uygulanacağı belirtilmiş ancak, teşvik belgesine bağlanmış olmakla birlikte ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulmayan yatırımlarla ilgili sermaye artırımı işlemlerinde gerekli Damga Vergisinin tahsil edileceği açıklanmıştır. Bu düzenleme ve açıklamalardan, 3505 sayılı Yasanın geçici 2 nci maddesiyle getirilen Damga Vergisi istisnasından yararlanabilmek için yatırım teşvik belgesinde ihracat taahhüdüne yer verilmesinin zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Vergi mahkemesi direnme kararında, Kurumun ihracatı teşvik belgesinde ihracat taahhüdünün yer aldığı ve bu belgede öngörülen sürenin, yatırım teşvik belgesinde yatırımın başlaması ve bitmesi için belirlenen süreler arasında kaldığı, Kurumun yatırım teşvik belgesinde gösterilen yatırımı için ihracat taahhüdünde bulunduğu sonucuna varılmış ise de, ihracatı teşvik belgesi, İhracatçıların döviz tahsisi, gümrük muafiyeti gibi teşvik tedbirlerinden yararlandırılması yoluyla ihracat faaliyetlerinin, yatırım teşvik belgesi ise yatırımcıların yatırım indirimi, vergi, resim ve harç istisnası, Kaynak Kullanımı Destekleme Primi gibi teşvik tedbirlerinden yararlandırılması yoluyla yatırım faaliyetlerinin teşviki için düzenlenen belgelerdir. Her iki belgenin sağlayacağı kolaylıklar ile getirdiği yükümlülükler ve bu konudaki yasal düzenlemeler farklı olduğundan, ihracatı teşvik belgesindeki ihracat taahhüdünün yatırım teşvik belgesi yönünden de geçerli kabul edilmesi olanaksızdır.
Kaldı ki, yatırım teşvik belgesi, yatırımın karakteristik değerlerini içeren, yatırımın bu değer ve tespit edilen şartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi halinde üzerinde yazılı bulunan teşviklerden yararlanılabilen, Kalkınma Planına uygun ve ülke ekonomisi için genel anlamda yararlı olduğu Devlet Planlama teşkilatınca kabul edilen yatırımlar için yatırımcılara verilen bir belge olduğundan, yatırımcıların teşvik tedbirlerinin hangilerinden ne ölçüde yararlandırılabileceklerinin kendilerine verilen teşvik belgesindeki açıklamalar gözönünde bulundurularak belirlenmesi gerekmektedir. Kurumun 26.2.1990 günlü ve 26540 sayılı Yatırım Teşvik Belgesinde yatırımın yararlanacağı teşvik tedbirleri arasında vergi, resim ve harç istisnası sayılmadığından, Kurumun sermaye artırımına ilişkin işleminin Damga Vergisi istisnasından yararlanmasına olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Bursa Vergi Mahkemesinin 20.11.1992 günlü E: 1992/1229, K: 1992/1502 sayılı direnme kararının BOZULMASINA, 25.2.1994 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Temyiz istemine konu yapılan vergi mahkemesi ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi karşısında ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerktirecek durumda bulunmadığından, temyiz başvurusunun reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.