Dairesi
Bankalardan kredi alan şirketin, bu krediyi aynı şirketler grubuna dahil bir başka şirkete kullandırması olağan olmakla birlikte, bu kullandırma için faiz veya komisyon tahakkuk ettirilmemesinin örtülü kazanç dağıtımı olduğu.
Karar No
1994/1141
Esas No
1992/3670
Karar Tarihi
28-02-1994

Danıştay Dördüncü Daire

Bankalardan kredi alan şirketin, bu krediyi aynı şirketler grubuna dahil bir başka şirkete kullandırması olağan olmakla birlikte, bu kullandırma için faiz veya komisyon tahakkuk ettirilmemesinin örtülü kazanç dağıtımı olduğu. İstemin Özeti: Davacı şirketin 1989 yılı defter ve belgelerim ibraz etmemesi re'sen takdir nedeni olarak kabul edilmiş ve şirketin ortağı olduğu ....... Turizm A.Ş. nezdinde karşıt inceleme yapılması sonucu iki şirket arasındaki borç alacak ilişkisinin izlendiği hesaplara herhangi bir faiz uygulanmadığı ve bu durumda örtülü kazanç dağıtıldığının kabulü gerektiğinden söz edilerek davacı şirket adına kurumlar vergisi ve geçici vergi salınmış, kaçakçılık ve kusur cezaları kesilmiştir. ........ Vergi Mahmekesi 25.5.1992 Günlü ve E:1991/1759, K:1992/770 Sayılı kararıyla, davacı şirketin ....... Turizm A.Ş. nin %60 hisse ile ortağı olduğu, böylece........ Turizm A.Ş. ne kazanç üzerinden pay ödemesinin söz konusu olmadığı ve faizsiz kredi aktarması suretiyle örtülü kazanç dağıtıldığının kabul edilemeyeceği, ayrıca davacı şirketin ve .......... Turizm A.Ş. nin ......... Şirketler Grubunun bünyesinde yer almaları ve kurumlar vergisi mükellefi olmaları nedeniyle vergi kaybının söz konusu olmayacağı, kaldı ki inceleme raporunda tepit edilen ve tahakkuk ettirilmesi gerektiği belirtilen faiz tutarını ......... Turizm A.Ş. ne aktarılması kabul edilse bile, davacı şirketin 1989 yılında ihtilaf konusu faiz giderlerini genel gide/olarak yıllara sari inşaat işlerine istihkakları oranında dağılma gerektiği gerekçesiyle salınan vergi ve kesilen cezaların kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın kanuna ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasın! istemektedir. Karar: Davacı şirketin 1988 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine .......... Turizm A.Ş. nezdinde karşıt inceleme yapılmış ve iki şirket arasında yoğun bir hareketlilikiçinde bulunan borç alacak ilişkisinin izlendiği hesaplara faiz tahakkuk ettirilmediği, davacı şirketin ihtilaflı yılda bankalardan finansman ihtiyacım karşılamak amacıyla kullandığı kredi nedeniyle faiz ve komisyon giderlerine katlanırken ....... Turizm A.Ş. nden olan alacağına faiz yürütmemesinin normal ve mutad olmadığı gibi iktisadi icaplara uygun olmadığı ve bu durumda örtülü kazanç dağıtıldığının kabulü gerektiğinden söz edilerek ve Hesapların aidatlandırılması suretiyle matrah farkı bulunmuştur. Kurumlar Vergisi Kanununun 17. maddesinin 3 numaralı bendinde, şirketin kendi ortakları, ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişiler, idaresi, murakabesi veya sermayesi bakımlarından vasıtalı vasıtasız olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurulduğu gerçek ve tüzel kişiler ile olan ilişkilerinde emsallerine göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük faiz ve komisyonlarla ödünç para alınması ve verilmesi hallerinde kazancın örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı belirtilmiştir. Mahkemece, davacı şirketin ....... Turizm A.Ş.nin ortağı olduğu bu yüzden ....... Turizm A.Ş.ne kazanç üzerinden pay ödenmesinin söz konusu olmadığı ve davacı şirketin faizsiz ödünç para vermesinin örtülü kazanç dağıtımı olarak kabul edilemeyeceğinden söz edilmişse de davacı şirketin özel kişi ortaklarının da bulunduğu ve bunların aynı zamanda.......... Turizm A.Ş. nin ortakları olduğu ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin 3 numaralı bendinde belirlenen şartların gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Ortakları aynı olan şirketlerden birinin bankalardan sağladığı krediyi diğerine kullandırması olağan sayılabilirsede söz konusu kredinin yüküne krediyi kullanan şirketin katlanması gerekir. Faiz ve komisyon giderlerinin krediyi alan, ancak onu kullanmayan şirket bünyesinde bırakılması suretiyle kredinin diğer şirketlere aktarılması ve onlar tarafından kullanılmış olması halinde en azından kullanılan tutara isabet eden faiz ve komisyon kadar örtülü kazanç dağıtıldığı kabul edilmelidir. Mahkemenin gerek davacı şirketin gerekse ....... Turizm A.Ş. nin aynı şirketler grubu bünyesinde bulundukları ve her iki şirketin de kurumlar vergisi mükellefi oldukları ve vergi kaybına neden olmadıklarına ilişkin gerekçesi yerinde görülmemiştir. Olayda zararlı şirket kullandığı kredinin faiz yüküne hiç katlanmazken karlı durumda bulunan davacı şirketin bankalardan sağladığı kredinin tüm faiz ve komisyon giderlerine katlanmasının iktisadi icaplara uygun olmadığı açıktır. Ancak Kurumlar Vergisi Kanunu'nun anılan 17. maddesinin 3 numaralı bendinde ödünç para alıp verilmesinin örtülü kazanç dağıtımı sayılacağı belirtildiğine göre, davacı şirketin ..... Turizm A.Ş. ne yapmış olduğu inşaat işi nedeniyle alacaklı olduğu tutar için ödeme gününe kadar faiz hesaplamamış olması örtülü kazanç dağıtıldığım göstermeye yeterli değildir. Davacı şirketin inşaat işi nedeniyle alacaklı olduğu tutarların örtülü olarak dağıtıldığı kabul edilen tutarın hesabına esas alınamayacaktır. Uyuşmazlık konusu tarhiyatın bu esasa göre tadili gerekirken, mahkemece tarhiyatın tamamen kaldırılmasında isabet görülmemiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3505 Sayılı Kanunla değişik 40. maddesinde kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere, Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinde belirtilen esaslara göre geçici vergi ödeyecekleri, şu kadar ki, geçici verginin beyanı hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu hükme göre, geçici vergi verilen beyannameler üzerinden hesaplanıp, cari yılın vergisinden mahsup edilmek üzere ödenen peşin bir vergi niteliği taşımaktadır. Bir vergi incelemesi sonunda yükümlülerin dönem kazançları yeniden tesbit edilerek vergi tarh edildiğine göre, ikmalen veya re'sen tarh hallerinde ayrıca geçici vergi salınmasından söz edilmesi mümkün değildir. Vergi dairesi müdürlüğünce geçici vergi ve bağlı kaçakçılık ve kusur cezaları yönünden ileri sürülen iddialar, yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, .......... Vergi Mahkemesinin 25.5.1992 Günlü ve E:1991/1759,K:1992/770 Sayılı kararının kurumlar vergisi ve kaçakçılık cezasına ilişkin kısminin bozulmasına oyçokluğuyla, geçici vergi ve kaçakçılık ile kusur cezalarına ilişkin temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı