Danıştay Üçüncü Daire
Satışı yapılan taşıtın değeri, alımsatım esnasındaki kasko sigortasına esas olan değerden aşağı olamaz. İstemin Özeti: Nakliyecilik yapan davacının sahibi olduğu kamyonunu kasko bedeli olan 78.764.000 liradan sattığı halde satış faturasının 10.500.000 lira olarak düzenlendiği nedeniyle adına 1991 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı' açılan davayı: 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 43. maddesine 3689 Sayılı Kanun'un 10. maddesiyle eklenen fıkrada, motorlu kara taşıtları ile ilgili alım, satım ve taahhüt işlemlerinde gösterilecek değer işleme konu olan taşıtın cinsi, markası, modeli, tipi ve yaşı itibariyle Türkiye Reasürans Şirketleri Birliği'nce tespit edilen ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan kasko sigortasına esas değerinden aşağı olamayacağı, Türkiye Reasürans Şirketleri Birliğince düzenlenen listelerde yer almayan eski model taşıtların asgari değerinin o taşıtların listede yer alan en eski modelleri için belirlenen değerinden, her model yılı için % 10 indirim yapılmak suretiyle tespit edileceği, birlikçe düzenlenen listelerde yer almayan taşıtların değerlerinin emsali taşıtların değerinden aşağı olamayacağı bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığı'nca belirleneceğinin hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden davacının noter senedi ile kasko değeri olan 78.764.000 liradan sattığı kamyon için 10.500.000 lira üzerinden fatura düzenlendiği, eksik fatura düzenlendiğinden bahisle 68.264.000 lira üzerinden özel usulsüzlük cezası kesildiği, noter senedinin üzerine sözü edilen vasıtanın 10.500.000 liradan satıldığına ilişkin şerh konulduğunun anlaşıldığı, noter harcı yönünden geçerli olan bir değer ile düzenlenen satış faturasında yazılı değer arasındaki farkın özel usulsüzlük cezası yönünden geçerli olacağına dair Kanun'da bir hükmün bulunmadığı, belirlenen kasko değerinin sadece noter harcı yönünden geçerli olduğu, kaldı ki alıcı ve satıcının kamyonun gerçek alım satım bedelinin 10.500.000 lira olduğu kabul ve beyan ettikleri, bu değerin aksinin başka bir belgeyle de kanıtlanamadığı, öte yandan olayda özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinde sayılan belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının tespit edilmediği gerekçesiyle kabul ederek özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar veren Balıkesir Vergi Mahkemesinin 28.1.1992 Gün ve E:1991/588, K:1992/29 Sayılı Kararının; satışı yapılan taşıtın değerinin alımsatım esnasındaki kasko sigortasına esas olan 78.764.000 liradan aşağı olamayacağı, bu değerin normal alımsatım değeri olarak kabulü ile faturanın da bu değer üzerinden tazmini gerektiği, eksik fatura düzenlenmesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasında kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Uyuşmazlık, nakliyecilik yapan davacının sahibi olduğu 1987 model Dodge marka kamyonunun satılması nedeniyle gerçek satış bedelinin noterlikçe düzenlenen ve 12.7.1991 Tarihli kati satış senedinde yazılı kasko sigorta değeri olarak belirtilen 78.764.000 lira mı yoksa aynı tarihte satış faturasında yazılı 10.500.000 lira mı olduğunun tespitine ilişkin bulunmaktadır. Harçlar Kanunu'nun 43. maddesine 3689 Sayılı Kanun'un 10. maddesiyle eklenen fıkrada, 'motorlu kara taşıtları ile ilgili alım, satım ve taahhüt işlemlerinde gösterilecek değer; işleme konu olan taşıtın cinsi, markası, modeli, tipi ve yaşı itibariyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğince tespit edilen ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan kasko sigortasına esas değerinden aşağı olamaz. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğince düzenlenen listelerde yer almayan eski model taşıtların asgari değeri, o taşıtların listede yer alan en eski modelleri için belirlenen değerinden, her model yılı için % 10 indirim yapılmak suretiyle tespit edilir. Birlikçe düzenlenen listelerde yer almayan taşıtların değerleri, emsali taşıtların değerlerinden aşağı olamaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca belirlenir' hükmü yer almıştır. Bu madde hükmüne dayanılarak Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca yayımlanan 17 Seri Nolu Harçlar Kanunu Genel Tebliğinde de motorlu kara taşıtlarının noterliklerde yapılacak alım, satım ve taahhüdü ile ilgili işlemlerde gösterilmesi icabeden değerin yukarıda sözü edilen Kanun'un 43. maddesine eklenen fıkra ile belli edilmiş değerden az olmamak üzere işlemin, taraflarca beyan olunacak değeri üzerinden gerçekleştirileceği açıklanmış bulunmaktadır. Harçlar Kanunu'nun 43. maddesinde yapılan düzenleme ile gerek satış esnasında noterlerce tahsil edilen vergi, resim ve harç gerekse satış dolayısıyla düzenlenen faturalar nedeniyle doğacak gelir ve kurumlar vergisi kayıplarının asgariye indirilmesi amaçlanmıştır. Bu açıklamalar karşısında davacı tarafından satışı yapılan kamyonun değeri alımsatım esnasındaki kasko sigortasına esas değer olan 78.764.000 liradan aşağı olamayacağından, bu değerin normal alımsatım değeri olarak kabulü ile satış faturasının da bu değer üzerinden tazmini gerekmektedir. Öte yandan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, bunun yemin hariç her türlü delille ispat edilebileceği hükme bağlanmıştır. Uyuşmaz'lık konusu olayda, noter satış senedine alım satım bedeli olarak kasko sigortasına esas alınan bedelin yazılmasına rağmen, yine aynı noter senedine 'tarafların ifadesine göre esas satış bedelinin 10.500.000 lira olduğu' yolunda not konulmuş olmasının, kamyonun hasarlı olduğu yolunda da bir iddia ileri sürülmediğine göre, gerçek alım satım bedelinin 10.500.000 lira olduğunu göstermez. Bu durumda faturanın eksik düzenlenmesi nedeniyle Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesine göre kesilen özel usulsüzlük cezasında kanuna aykırılık bulunmadığından Vergi Mahkemesince, noter harcı yönünden belirlenen değer ile, satış faturasındaki farkın özel usulsüzlük cezasına esas alınamayacağı yolundaki kararında isabet görülmemiştir Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Balıkesir Vergi Mahkemesinin 28.1.1992 Gün ve E:1991/588, K;1992/29 Sayılı kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.* Ayrışık Oy: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararına karşı temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyu ile aksine verilen karara katılmıyoruz.