Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1993/68
Karar No
1993/66
Esas No
1993/68
Karar Tarihi
16-04-1993

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o İDARİ YARGIDA ÇALIŞMAYA ARA VERMEYE RASTLAYAN SÜRELERİN UZAMASI

o SÜRE (İdari Yargıda Çalışmaya Ara Vermeye Rastlayan)

o TEMYİZ TALEBİNDE SÜRE (İdari Yargıda Çalışmaya Ara Vermeye Rastlayan)

o TEMYİZ SÜRESİNİN UZAMASI (İdari Yargıda Çalışmaya Ara Vermeye Rastlaması)

Özet : Son günü çalışmaya ara verme zamanına rastlamayan sürelerin uzaması söz konusu değildir. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, kanunda yazılı sürelerin bitiminin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması halinde, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren sürelerin yedi gün uzamış sayılmasını öngören 8 inci maddesinin (3) işaretli fıkrasında yazılı kuralın otuz günlük sürenin son gününün 20 Temmuz ile 6 Eylül arasındaki bir tarihe rastlamaması nedeniyle uygulanmasına da olanak bulunmamaktadır.

İstemin Özeti: Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca yayımlanan TUB 86/5 sayılı Tebliğ ve bu tebliğe dayanılarak yapılan tarhiyata yönelik itirazı reddeden Gümrükler Genel Müdürlüğünün 29.11.1988 günlü ve 692 sayılı kararına karşı açılan davanın reddi yolundaki Danıştay Yedinci Dairesinin 22.5.1990 günlü ve E: 1989/1007, K: 1990/1423 sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenmiştir.

Türk Milleti Adına Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, Kıdemli Tetkik Hakimi S.K.'nin yazılı ve sözlü açıklamalarından sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyiz süresini düzenleyen 46 ncı maddesinin (2) işaretli fıkrasında; Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, temyiz olunan kararın temyiz edene 10.8.1990 tarihinde tebliğ edildiği ve temyiz süresinin, son günün resmi tatil gününe rastlaması nedeniyle 10.9.1990 tarihinde sona erdiği, temyiz başvurusunun ise 11.9.1990 tarihinde Danıştay ... Yazı İşleri Müdürlüğüne verilen ve burada 114719-1 sayı ile kayda geçen dilekçe ile yapıldığı anlaşılmaktadır.

İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, kanunda yazılı sürelerin bitiminin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması halinde, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren sürelerin yedi gün uzamış sayılmasını öngören 8 inci maddesinin (3) işaretli fıkrasında yazılı kuralın otuz günlük sürenin son gününün 20 Temmuz ile 6 Eylül arasındaki bir tarihe rastlamaması nedeniyle uygulanmasına da olanak bulunmamaktadır.

Her ne kadar 2577 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (6) işaretli fıkrası uyarınca temyiz isteminin süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkin incelemenin, temyiz olunan kararı veren mahkeme veya dava dairesi tarafından yapılması ve süre geçirildiği takdirde aynı mahkeme veya dava dairesince temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmekte ise de, temyiz dilekçesinin tekemmülünü sağlayan sözü geçen mahkemeler veya dava dairelerince temyiz süresi noktasında bu yolda karar verilmeksizin temyiz merciine gönderilen dosyalar üzerinde aynı kararın, temyiz merciince verilmesi, yargılamanın daha kısa sürede ve giderle sonuçlandırılması amacına uygun düşeceğinden, dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesi yerine süre hususunun kurulumuzca karara bağlanabileceği ve otuzbirinci gün yapıldığı saptanan temyiz isteminin yukarıdaki nedenlerle reddine 16.4.1993 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 8 inci maddesinin 3 numaralı bend hükmüne göre: "Bu kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa, bu süreler ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır." hüküm, söz olarak açık görünmektedir. Sürelerin bitmesi uzamış sayılan yedi gün'e rastlarsa, ilgililer bu yedi günlük ek süreden yararlanamazlar. Genel kurulumuzun çoğunlukla verdiği karar böyle.

Sürenin son gününün tatil gününe rastlaması halinde süreye tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzatan 8 inci maddenin (2) numaralı hükmü dururken; sürenin son gününün çalışmaya ara verme zamanına rastlaması halinde süreyi 7 gün uzatan (3) numaralı bend hükmünün getirilmesinin bir amacı vardır. Adli tatil diye de nitelenen 48 günlük çalışmaya ara verme zamanında, acil işlere bakan nöbetçi mahkemeler dışında bütün mahkemelerin tatil olması ve avukatların da genellikle bu süre içinde tatil yapmaları sebebiyle, ilgililerin yeterince hukuki yardımdan yararlanamıyacağı düşünülerek, (3) numaralı bend hükmüyle 7 günlük ek bir süre tanınmıştır. Yasa hükmünün açık olduğu görüşüyle adli tatilin son gününe kadar süresi bitenlere 7 günlük ek sürede başvuru hakkı kabul edilirken süresi çalışmaya ara verme zamanından sonraki 7 gün içinde bitenlere ek süre tanınmaması açık bir haksızlığa, eşitsizliğe ve çarpık bir uygulamaya yol açmaktadır.

ÖRNEK: 20 Haziranda bir mahkeme kararını tebellüğ eden bir kişinin temyiz süresi 20 Temmuzda sona erdiğinden 21 Hazirandan 12 Eylül tarihine kadar (başlangıcı tatile rastlamayan 29 gün dahil olmak üzere) 29+48+7=84 günlük bir temyiz hakkı doğacak; bir mahkeme kararını birinci kişiden 50 gün sonra, 9 Ağustosta tebellüğ eden ikinci kişinin, süresinin çok büyük kısmı yine adli tatilde geçmesine rağmen, temyiz hakkı 30'uncu gün yani 8 Eylül tarihinde sona erecektir. Tatilde geçen farklı süreler nedeniyle, kullanılabilir temyiz süreleri farklı olabilir. Ancak, başlama tarihine bakılmadan sürenin bitiş günü belirlenemez. Aynı usule ve aynı süreye tabi iki işlemde, başlayan bir usul süresinin kendisinden daha önce başlamış olan usul süresinden önce bitmesi hukuk mantığıyla bağdaşmaz; sadece, tatil günleri sürelere dahil olduğundan, önce başlıyan süreçler için en son hangi gün süre bitimi olarak kabul ediliyorsa, daha sonra başlayanlar için de, o gün sürenin son günü olabilir. Buna örnek: 30 günIük temyiz süresi 7 Ağustosta başlayanlarda 30 uncu gün 5 Eylül'e yani adli tatile rastladığından (3) numaralı bend hükmü uyarınca temyiz süresi 12 Eylül'e kadar 7 gün uzamış sayılıyor, temyiz süresi bir gün sonra 8 Ağustosta başlayanlarda süre 6 Eylülde bitiyor, aynı hüküm burada uygulanmıyor. Yasa yapıcının bilerek ve isteyerek böyle bir eşitsizliğe cevaz vermesi düşünülemez. Böyle düşünmüyorsak, amaçsal yoruma gidilerek, 6-12 Eylül arasında biten bütün sürelerin, 12 Eylül akşamına kadar uzadığını kabul etmek gerekir. Çeşitli konulardaki içtihat kararlarıyla uygulama alanı yaratan yüksek mahkemenin, süreyle ilgili bu konuda hakkaniyete uygun içtihadı bir karar vermesine hiçbir engel yoktur.

Kaldı ki, hak arama sürelerinin, hakkı düşünen süre sayılmaması eğilimi son yıllarda gittikçe artmakta ve hukukçular arasında tartışılmaktadır. Bazı yabancı ülkelerde, bu gibi durumlarda bir hoşgörü süresi tanınmaktadır. Yasal olarak hoşgörüye sığınmak bugünkü mevzuat karşısında mümkün görünmese de, olayın adl yoruma elverişli bir yönü vardır; yukarıda açıkladığım nedenlerle, 10 Eylülde normal temyiz süresi biten davalının 12 Eylül'e kadar uzayan süreden yararlanması gerekir.

Genel kurulumuzun kararına katılmıyorum.

KARŞI OY

İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48 inci maddesinin 6 ncı bendi "... Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde de kararı veren mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi temyiz isteminin reddine karar verir. Mahkemenin veya Danıştay dairesinin bu ... kararlarına karşi, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü taşımaktadır.

Olayda, Danıştay Yedinci Dairesinin ilk derecede verdiği karara karşı ileri sürülen temyiz isteminde süreaşımı söz konusu olduğuna nazaran bu temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddi hakkındaki kararın Danıştay Yedinci Dairesi tarafından verilmesi gerekmektedir. Yedinci Dairenin vereceği bu karara karşı yedi gün içinde, Vergi Dava Daireleri Genel Kuruluna temyiz için başvurma hakkı doğacaktır.Söz konusu kararın genel kurulda verilmesi yasada yer alan temyiz hakkını, yani konunun ikinci defa temyiz merciinde incelenebilme imkanını ortadan kaldırmaktadır.

Açıklanan nedenlerle dosyanın Yedinci Daireye tevdii gerektiği görüşünde olduğumdan, temyiz isteminin süreaşımı yönünden reddi hakkında genel kurulca karar verilmesine karşıyım.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı