Danıştay Dördüncü Daire
Yapılan ürün ihracatı karşılığında Para Kredi Kurulu'nun tebliğleri uyarınca Fiyat İstikrar Fonundan ödenecek primler tahakkuk ettikleri yılda hasılat olarak kaydedilecek, tahakkuk tarihi ise prim tutarının Merkez Bankasınca ihracatçı şirkete ödenebilir hale geldiği tarihtir. İstemin Özeti: Tarım ürünleri ticareti ve ihracat işiyle uğraşan davacı limited şirket adına, 1990 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak ikmalen kurumlar vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. İçel 2. Vergi Mahkemesi 23.7.1992 Günlü ve E:1992/322, K: 1992/621 Sayılı kararıyla; davacı şirketin 1990 yılında yapmış olduğu nohut ihracatı nedeniyle tahakkuk eden Destekleme Fiyat İstikrar Fonu üzerinden tarh edilen meblağın 1990 yılı kazancına dahil edilmemesi üzerine tarhiyat yapıldığı, Gelir Vergisi Kanunu açısından ticari kazancın tespitinde tahakkukun geçerli bulunduğu, tahakkukun ise gelirin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmesi olduğu, ticari faaliyet gibi sermayeye dayanan bir organizasyonda elde edilen gelirin ödenmesi için mutlaka gelir sahibince tahsil edilmiş olmasının gerekli bulunmadığı, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşen destekleme primlerinin ihracatçı firma açısından bir alacak. Merkez Bankası için de bir borç olacağı, bu primlerin ihracat işleminin gerçekleştiği yılda gelir kaydedilerek dönem kazancına ilave edilmesi gerektiği, hesaben ödemede, ödemenin para olarak yapılması yerine muamelenin bir takım hesaplara kaydedilmesinin söz konusu olduğu, davacı şirketin de alacalandırılmış olmasının tahakkuk için yeterli bulunduğu gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılması isteminin reddine karar vermiştir. Davacı şirket, Destekleme Fiyat istikrar Fonu Primlerinin 1991 yılı Ocak ve Mayıs aylarında ödenebilir hale geldiğini ve 1991 yılında hasılat olarak defterlere intikal ettirildiğin!, 1990 yılı için şirket hesabına tahakkuk ettirilip aracı banka hesabına geçirilen hiç bir primin bulunmadığım, ayrıca matrah farkının defter ve belgelerin incelenmesiyle saptandığım, bu nedenle kaçakçılık cezası uygulanmasında isabet olmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'ndan yapılacak ödemelere ilişkin düzenlemeler Para Kredi Kurulu'nca yayınlanan tebliğlerle getirilmiştir. Kurul'un 90/3 sıra numaralı kararında 1990 yılında gerçekleşecek nohut ihracatından dolayı ihracatcıya ton basma 5 Amerikan Doları ödeme yapılacağı açıklanmıştır. Destekleme ve Fiyat istikrar Fonu'ndan ihracatçılara ve ihracatçıların müşteri oldukları bankalara ödeme yapılabilmesi için ihracatçı şirketin gerekli belgelerle banka aracılığıyla Merkez Bankası'na başvurması gerekmektedir. Başvuru sırasında Merkez Bankasına gümrük çıkış beyannameleri ve döviz alım belgeleri ibraz edilecektir, ihracatçıların destekleme primlerine hak kazanabilmeleri, ödenecek prim tutarının tespiti, Merkez Bankası'nca yapılacak incelemeler sonucunda belirlenecektir. Bu haliyle ihracatçıların ihracatı gerçekleştirmiş olmaları destekleme primlerinin tahakkuku için yeterli değildir. Nitekim Destekleme ve Fiyat istikrar Fonu'ndan yapılacak ödemelere ilişkin tereddütleri gidermek amacıyla Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından çıkarılan 176 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde tahakkuk tarihinin söz konusu primlerin Merkez Bankasınca yatırımcı kuruluşa ödenebilir hale geldiği tarih olduğu belirtilmiştir. Dosya içeriğinden 1990 yılı içinde değişik tarihlerde gerçekleştirilen ihracatlara ilişkin incelemelerin tamamlanmasından sonra destekleme primlerinin 1991 yılı Ocak ve Mayıs ayları içinde ihracatçı şirkete ödenebilir hale geldiği anlaşılmaktadır. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 38 ve 39. maddeleri uyarınca ticari kazancın elde edilmesi tahakkuk esasına bağlanmıştır. Gelir Vergisi Kanunu'nun 39. maddesinde ticari kazancın bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müsbet fark olduğu ifade edilmiştir. Olayda tahakkuk tarihinin destekleme primlerinin Merkez Bankası'nca ilgiliye ödenebilir hale geldiği 1991 yılının Ocak ve Mayıs ayları olarak kabulü gerekir. Aksi halde vergilendirilecek gelirin miktarım kesin olarak bilme olanağı yoktur. Ayrıca destekleme primleri satılan mal bedeli olmadığından malın ihracıyla beraber tahakkukun gerçekleştiğini kabul etmek mümkün değildir. Bu itibarla, Merkez Bankası'nca ihracatçılara ödenen destekleme primlerinin tahakkuk ettikleri yılda hasılat olarak kaydedileceği, tahakkuk tarihinin ise prim tutarının Merkez Bankasınca ihracatçı şirkete ödenebilir hale geldiği tarih olduğu ihtilafsız bulunup, ihracatın yapıldığı tarihde destekleme priminin hasılat olarak kaydedileceği belirtilerek davanın reddine, karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı şirket temyiz isteminin kabulüyle, İçel 2. Vergi Mahkemesinin 23.7.1992 Günlü ve E: 1992/322, K: 1992/621 Sayılı kararının bozulmasına Gününde oybirliğiyle karar verildi,