Danıştay Dördüncü Daire

Tüzel kişilik adına çıkarılan tebligatın, şirket temsilcisinin meskeninde birlikte ikamet edenlerden birine yapılmasının usulsüz olduğundan ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ıttıla tarihine göre süresi içinde açılan dava süreaşımı nedeniyle reddedilemeyecektir. Tebligat Kanunu'nun, 'Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat' başlıklı 13. maddesinde, hükmi şahılar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunanlardan veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı açıklanmıştır. Uyuşmazlık konu su tebliğ alındısının incelenmesinden, muhatabın adı '(F.D.) Tekstil San. Ve Tic.Ltd. Şti.' olarak yazıldığı ve 'birlikte sakin yeğeni E.A.'ya tebliğ edildiği' şerhinin yer aldığı görülmüştür. Birlikte oturanlara tebligat ancak, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi karşısında gerçek kişiler adına yapılacak tebligatlarda söz konusu olabileceğinden, tüze] kişilere tebligat anılan Kanun'un 12 ve 17. maddeleri uyarınca ancak ticari mümessillerine veya işyerindeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılabilir. Bu durumda yükümlü şirkete tebligat, usulüne aykırı yapılmış olduğundan Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre muhatap tebliğe muttali olmuş ise bu tebliğ muteber sayılmakla beraber muhatabın beyan ettiği Tarih tebliğ tarihi addolunacaktır. Davacının bildirdiği ıttıla tarihine göre 14.9.1992 gününde yenilenen davada süreaşımı söz konusu olamayacağından aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle, istanbul 3. Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.