Dairesi
Sahte fatura şüphesiyle yapılacak bir inceleme yerine, mahkemece yükümlünün defter ve belgeleri üzerinde yapılacak bir incelemede, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti anlaşılamaz.
Karar No
1993/5240
Esas No
1990/6727
Karar Tarihi
30-11-1993

Danıştay Yedinci Daire

Sahte fatura şüphesiyle yapılacak bir inceleme yerine, mahkemece yükümlünün defter ve belgeleri üzerinde yapılacak bir incelemede, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti anlaşılamaz. İstemin Özeti: Yükümlü şirkete ait defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmemesi nedeniyle takdir komisyonunca 1989/Şubat dönemi katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemek suretiyle beyan edilen hasılat üzerinden salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifatı; yasal defter ve belgelerin mahkemelerince incelenmesi sonucu düzenlenen tutanakla saptandığı üzere yükümlü şirketin 1986/Şubat dönemine ait teslim ve hizmetlerinin karşılığım teşkil eden bedelin 207.053.640 TL olduğu, bu döneme ait vergi indirimi de 17.416.072 TL olup, dönem beyannamesinde aynı miktarlar kayıtlı bulunduğundan, 1986 yılı defter ve belgelerinin ibraz edilmediğinden bahisle, takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden gerekli indirimler yapılmadan cezalı vergi tarh edilmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle terkin eden Adana 2. Vergi Mahkemesinin 27.6.1990 Gün ve E:198911571, K:1990/1203 Sayılı Kararının; yükümlü şirketin indirimlerim naylon faturalara dayandırması nedeniyle defter ve belgelerini ibraz etmediği öne sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinde maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak; tespit etmek ve sağlamak olduğu, 135. maddesinde vergi incelemesinin; hesap uzmanları, hesap uzman muavinleri, ilin en büyük mal memuru, kontrol memurları veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılacağı, maliye müfettişleri, maliye müfettiş muavinleri, gelirler kontrolörleri, stajyer gelirler kontrolörlerinin her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haiz oldukları belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 'Defter ve belgelerin ibrazı mecburiyeti' başlıklı 256. maddesinde, bu kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişilerin bu kısım gereğince muhafaza ettikleri her türlü defter, vesika ve karneleri muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmeye mecbur oldukları hükmü yer almıştır. Diğer taraftan, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş, aynı Kanun'un 34. maddesinin 1. fıkrasında; yurt içinden sağlanan veya ithal edilen mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği, 54. maddesinin 1. fıkrasında da katma değer vergisi mükelleflerinin, tutulması mecburi defter kayıtlarım bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlemeleri gerektiği hükme bağlanmış, fıkranın devamında, bu kayıtlarda yer almaşı gereken asgari hususlar dört bent halinde sayılmıştır. Dosyanın incelenmesinden yapılacak bir incelemeye esas olmak üzere yükümlü şirketin 1986 takvim yılma ait defter ve belgeleri üzerinde karşıt inceleme yapılmasına lüzum görüldüğünden defter ve belgelerin ibraz edilmesi hususunun yükümlü şirket ortağına tebliğ edildiği, ancak defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle takdir komisyonunca yükümlü şirketin katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemek suretiyle beyan edilen matrah üzerinden kaçakçılık cezalı tarhiyat yapıldığı, açılan davada mahkemece yükümlü şirketin alış ve satış faturaları ile kasa defteri üzerinde yapılan inceleme sonucu, indirimler dikkate alındığında ödenecek katma değer vergisi bulunmadığının saptandığı gerekçesiyle tarhiyatın terkin edildiği anlaşılmaktadır. 213 Sayılı Kanun'un 3. maddesinin (B) fıkrasında ifade edildiği üzere vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu kuralın bir gereği olarak yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanunu'nun yukarıda sözü edilen 29. maddesi hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartı, vergisi indirim konusu yapılabilecek işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, yani mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisini gerçekten ödemiş olmalarıdır. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir katma değer vergisi ödemesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi söz konusu edilemeyeceği cihetle, vergi indirimine dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının saptanması anlaşmazlığın çözümü bakımından önem arz etmektedir. Düzenlenen bir faturanın gerçek dışı (naylon) olup olmadığının saptanması, bu faturanın düzenlenmesinden önce gelen alımsatım kademelerindeki bütün işlemlerin incelenmesine bağlıdır. Bu inceleme ise, anılan kanun maddesinde belirtilen incelemeye yetkili elemanlar tarafından yapılabilecektir. Zira alımsatım kademelerindeki mükelleflerin kayıtlarım incelemek, ilgililerin beyanlarına başvurmak inceleme elemanlarının görevidir. Bunun için de defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmesi gerekir. Aksi halde, kanunen geçerli hiçbir mazerete dayanmaksızın defter ve belgelerinı inceleme elamanına ibraz etmeyen yükümlülerin, vergi incelemesi dışında kalması hali ortaya çıkar. Bu durumda, yükümlünün defter ve belgeleri üzerinde mahkemece yapılacak bir inceleme ile belgelerde gösterilen katma değer vergisinin defterlere doğru kaydedilip edilmediğinin saptanabileceği, indirime konu katma değer vergisinin gerçekten ödenip ödenmediğinin saptanmasının mümkün olamayacağı sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki mahkemece kasa defteri ile alışsatış faturaları üzerinde yapılan inceleme sonucu sözü edilen defter ve belgelerde gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabileceği kabul edilmiş ise de söz konusu yapılan katma değer vergisinin, 213 Sayılı Kanun'da öngörülen kanuni defterlerden yalnızca kasa defterine kaydedilmiş olması, anılan kanun hükmü uyarınca bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek nitelikte de görülmemektedir. Bütün bu değerlendirme ve açıklamalardan sonra, kanunen geçerli hiç mazeret öne sürülmeksizin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyip, mahkemeye de sadece alışsatış faturaları ile kasa defterim ibraz eden yükümlünün, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun yukarıda sözü edilen hükümleri karşısında katma değer vergisi indiriminden yararlanması mümkün olamayacağı cihetle mahkemece tarhiyatın yazılı gerekçe ile terkininde isabet bulunmamaktadır. Tarh edilen dahili tevkifata gelince, yükümlünün aynı yıla ait gelir vergisine, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun olay tarihinde yürürlükte bulunan 94. maddesinin B fıkrasının 6. cümlesinde yer alan 'Mükelleflerin bu madde uyarınca dahili tevkifata ait ödemelerinin toplama cari takvim yılma ait yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edilir. Mahsubu yapılan miktarın hesaplanan gelir vergisinden fazla olması halinde aradaki fark müteakip dönemlere ilişkin olarak yapılması gere ken dahili tevkifata ait ödemeye mahsup edilir.' hükmü uyarınca mahsup edileceği doğaldır. Öte yandan yıllık kurumlar ve gelir vergisi yönünden ikmalen veya re'sen tarhiyat yapılması hallerinde dönem matrahı yeniden oluşacağı cihetle, sonradan dahili tevkifat adı altında bir ek vergi salınmasının vergi mükerrerliği doğuracağı şüphesizdir. Böyle olunca, dahili tevkifat uygulamasını gerekli kılan hallerde öncelikle ilgili dönem gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilip verilmediği, verilmiş ise vergilerin ödenip ödenmediği, taraflar arasında anlaşmazlık doğmuş ise sonucunun araştırılması zorunludur. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı