|
Dairesi
Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi için alış faturası veya benzeri vesikaların gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların yasal deftere işlenmesi gereklidir.
|
|
Karar No
1993/485
|
|
Esas No
1992/5763
|
|
Karar Tarihi
10-02-1993
|
|
|
Danıştay Dokuzuncu Daire
Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi için alış faturası veya benzeri vesikaların gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların yasal deftere işlenmesi gereklidir. İstemin Özeti: Yükümlünün defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora istinaden 1989 yılı Ocak dönemi için ikmalen tarh ve tebliğ olunan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin terkini isteğiyle açılan davayı; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinin 1. bendinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğunun belirtildiği, 29. maddesinin 1. bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hiz metlerden dolayı hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebileceklerinin öngörüldüğü, 34. maddesinin 1. bendinde de, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceğinin hükme bağlandığı, olayda saptanan matrah farkının satın alınan şiarn kömürüne inceleme elemanınca %18 fire nisbeti uygulanmak suretiyle satılmış gösterilenden daha fazla kömür satıldığının ve fazladan ’satılan kömürün kayıt dışı bırakıldığının kabul edilmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı, salınan kaçakçılık cezalı gelir vergisine ilişkin davada fireye yönelik iddianın açıklığa kavuşturulması için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişice saptanan ortalama %27 firenin mahkemelerince de uygun bulunduğu, ayrıca yapılan inceleme sonucu defter ve belgelerde satılmış gösterilen kömürün 7.583,7 ton olmayıp 7.694,2 ton olduğunun görüldüğü, inceleme elemanınca %18 nisbete göre matrah farkı 115.913.890.lira olarak saptanmış ise de mahkemelerince %27 fire nisbeti ve yapılan maddi hata dikkate alınmak suretiyle 1989 yılma ilişkin matrah farkının 64.357.412.lira olarak hesaplandığı, bu meblağdan ocak dönemine isabet eden matrah farkının 3.103.958.lira olarak belirlendiği, diğer taraftan yükümlü tarafından satın alınan kömürden dolayı Türkiye Taşkömürü Kurumuna katma değer vergisi ödenmemesine ve satın alma belgelerinde böyle bir verginin gösterilmemesine rağmen 1/11 nisbete göre faturada yazılı bedel üzerinden katma değer vergisi hesaplandığının ve bu vergilerin ödenecek vergilerden indirildiğinin inceleme elemanınca saptandığı, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmeyen vergilerin yukarıda yazılı 34. madde hükmü uyarınca indirim konusu yapılmasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle indirilebilecek vergilerin bu miktar kadar azaltılmasının yerinde olduğu, yeniden hesaplanan matrah farkı ile indirilebilecek vergiler dikkate alındığında ihtilaflı dönemde ödenecek katma değer vergisinin 1.289.311.lira olması gerektiği, kaçakçılık cezasına gelince, matrah farkı randıman hesabı sonucu bulunduğundan ve hasılata intikal ettirilmeyen başkaca bir hasılatın varlığı saptanamadığından kasten vergi ziyaına sebebiyet verildiğinin düşünülemeyeceği ve tarhiyata kaçakçılık cezası değil kusur cezası uygulanabileceği gerekçesiyle kısmen kabul ederek tarhiyatı değişiklikle onayan ....... Vergi Mahkemesinin 17.9.1991 gün ve 1991/295 sayılı kararının; yükümlü tarafından, belgelerde gösterilmeyen katma değer vergisinin nasıl hesaplanacağının genel tebliğlerde açıklandığı, bu nedenle vergi indiriminin yerinde olduğu, vergi dairesi tarafından ise, inceleme raporuna göre yapılan tarhiyatın yasal olduğu iddia edilerek bozulması isteğinden ibarettir. Karar: Temyiz edilen ........ Vergi Mahkemesinin 17.9.1991 gün ve 1991/295 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından tarafların temyiz istemlerinin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.
|
|