Dairesi
Katma değer vergisi indirimlerinin dayanağım teşkil eden ve bulunamadığından bahisle inceleme elemanına ibraz edilemeyen belgelerin dava aşamasında yükümlü tarafından ibrazı halinde idari yargıda re’sen araştırma ilkesi gereği, söz konusu belgelerin incelenip defter kayıtları ile karşılaştırıl
Karar No
1993/4357
Esas No
1992/322
Karar Tarihi
27-10-1993
Danıştay Yedinci Daire

Katma değer vergisi indirimlerinin dayanağım teşkil eden ve bulunamadığından bahisle inceleme elemanına ibraz edilemeyen belgelerin dava aşamasında yükümlü tarafından ibrazı halinde idari yargıda re’sen araştırma ilkesi gereği, söz konusu belgelerin incelenip defter kayıtları ile karşılaştırılmak suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. İstemin özeti : Yükümlü şirketin 1986/Ocak dönemi işlemlerinin incelenmesi sırasında, defterlerin incelemeye ibraz edilip, dayanağı belgelerin ise ibraz edilmemesi nedeniyle ödenen katma değer vergisinin belgelerde gösterilip gösterilmediğinin tespit olunacağından bahisle, katma değer vergisi indirimi kabul edilmemek suretiyle tarh ve tebliğ edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifatın terkini istemiyle açılan davada; şirket yetkililerinin sonradan buldukları belgeleri idareye ibraz ederek yanlışlığın düzeltilmesini istemeleri, düzeltme istemininin reddi veya yeni bir işlemin tesisi halinde bu işlemin iptali için dava açılması gerektiği, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu saptama görevi vergi idaresine ait olup, mahkeme kararının idarece yapılan işlemle sınırlı olması ve her idari işlemin yapıldığı zamandaki hukuki durumuyla değerlendirilmesi gerekeceğinden mahkemelerce defter ve belgeler üzerinde bu konuya yönelik inceleme yapılması veya bilirkişi incelemesi yaptırılmasının söz konusu olmadığı, bu durumda Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca yükümlü şirket yetkililerince defter kayıtlarına ilişkin belgelerin, incelemeye yetkili memura ibraz edilmemek suretiyle, indirim konusu yapılan katma değer vergisinin doğruluğunun araştırılması engellendiğinden, uyuşmazlık döneminde indirim konusu yapılan verginin şirketten cezalı olarak istenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu tarhiyatın yapıldığı tarihte cari vergilendirme dönemi ve bu döneme ilişkin kurumlar vergisi tarhiyat süresinin geçmiş bulunması sebebiyle mahsubu mümkün olmayan dahili tevkifatın ikmalen tarh edilmesinde yasal isabet bulunmadığı, öte yandan dava konusu vergi doğrudan yükümlü şirketin beyannamelerindeki bilgilerden saptandığından tarhiyata kaçakçılık veya ağır kus.ur cezası yerine kusur cezası uygulanmasının uygun olacağı gerekçesiyle kaçakçılık cezalı dahili tevkifatı terkin eden katma değer vergisini ise cezayı kusura çevirmek suretiyle tadilen onayan Adana 2. Vergi Mahkemesinin 12.12.1991 Gün ve E: 1991/703. K: 1191/1837 Sayılı kararının; yükümlüce, mahkemeye tüm defter ve belgeler ibraz edildiği halde incelenmeksizin karar verildiği, vergi dairesince, tarhiyata kaçakçılık cezası uygulanmasının yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar : Vergi dairesi temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar mahkeme kararının vergi dairesi yönünden bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir. Yükümlü temyiz istemine gelince; uyuşmazlık 1986/Ocak dönemi hesaplarının katma değer vergisi yönünden incelenmesi sırasında yasal defterlerdeki bilgilerin dayanağı olan belgeleri inceleme elemanına ibraz etmeyen yükümlü şirket tarafından yurt içinde yapılan giderler nedeniyle indirilen katma değer vergisinin kabul edilmemesinden doğmuş bulunmaktadır. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinde mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebilecekleri belirtilmiş, aynı kanunun 34. maddesinin 1. fıkrasında; yurt içinden sağlanan veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hükme bağlanmıştır. Olayda indirimlerin dayanağım teşkil eden ve bulunamadığından bahisle inceleme elemanına ibraz edilemeyen belgelerin dava aşamasında yükümlü tarafından mahkemeye ibraz edildiği anlaşılmaktadır. . 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (b) bendinde ifade edildiği gibi, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin saptanması gerekir. Diğer taraftan, idari yargıda re’sen araştırma ilkesi esas olup, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde; Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinin bakmakta oldukları davalarla ait her çeşit incelemeyi kendiliklerinden yapmaları öngörülmüştür. Buna göre bakılan davalara ilgili dosyada mevcut bilgi ve belgelerin gerçeğe ulaşılmasında yeterli görülmemesi halinde, mahkemelerce madde hükmünde öngörülen her türlü incelemenin yapılması, gerek re’sen araştırma ilkesi, gerekse sözü geçen kanun hükmü karşısında zorunluluk arzetmektedir. Gerçeğe ulaşılması doğrultusunda yapılan araştırma ve incelemelerin idarenin yerine geçme olarak düşünülmesi de mümkün değildir. Bu nedenle indirim konusu yapılan katma değer vergisine ilişkin ibraz edilen belgeler incelenip. defter kayıtları île karşılaştırılmak suretiyle varılacak sonuca göre anlaşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken vergi mahkemesince yazılı gerekçe ile hüküm tesisinde isabet görülmemiştir Açıklanan nedenlere, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü şirket temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı