Danıştay Dokuzuncu Daire
Orman köyü kalkındırma kooperatifinin Orman Kanunu'nun 34. maddesi gereğince kurduğu kereste imalathanesinde işlediği tomrukların münhasıran 3. kişilere satılması halinin, kooperatifin amacının gerçekleşmesi bakımından zorunlu bir işlem olmadığı, bu işlem ortaklık dışı işlem olarak nitelendirilemeyeceğinden, yükümlü kooperatif 5422 sayılı Kanunun 7. maddesinin 16. bendinde öngörülen muafiyet hükümlerinden yararlanabilir. İstemin Özeti : Yükümlü şirketin 1988 yılma ait hesaplarının incelenmesi sonucunda Kasım/1988 dönemi için tarh edilen katma değer vergisi dahili tevkifat ve bunlara bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarının terkini istemiyle açılan davayı, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7. maddesinin 2362 sayılı Kanunla değişik 16. bendinde, esas mukavelelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan ve üyelerince kazanç üzerinden hisse verilmemesi, ihtiyat akçelerinin ortaklara dağıtılmaması ve münhasıran ortaklar ile iş görülmesine dair hükümler bulunması şartı ile kooperatiflerin muafiyetten faydalanacağı esas mu kavelelerde yukarıdaki şartlar mevcut olmakla beraber fiilen bu kayıt ve şartlara uymayan kooperatiflerin muafiyetten faydalanamayacağının belirtildiği, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 93. maddesinin.4. fıkrasında, kooperatifler, kooperatif birlikleri ve kooparatif merkez birliklerinin faaliyete geçen üst kuruluşlara girmedikleri takdirde, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7. maddesinin 16 numaralı bendinde yazılı kurumlar vergisi muaflığından yararlanacağının hükme bağlandığı, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 3373 Sayılı kanunla değişik 34. maddesinin 3. fıkrasında, hane adedinin en az yüzde ellibiri tarafından kurulan orman köylerini kalkındırma kooperatiflerinden, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca uygunluğu onaylanmış kendilerine ait veya en az yüzde ellibir (%51) payına sahip oldukları sanayi kuruluşları bulunanların birim fiyat usulü ile kesin satış istif yerlerine taşıdıkları kerestelik, soymalık, kaplamalık tomrukların ve sanayi odunlarının ayrı ayrı yüzde yirmibeşine kadarım istedikleri takdirde bu sanayi kuruluşlarında işlenmesi şartıyla satış istif yerlerinden maliyet bedeli ile satılacağı, ancak hakkını mal olarak almak istemiyenlere uygun sanayi tesisine sahip olmayan kooperatiflerin birim fiyat usulü ile kesip satış istif yerlerine taşıdıkları kerestelik, soymalık, kesme kaplamık tomruk ve sanayi odunlarının ayrı ayrı yüzde yirmibeşine kadarı için, ilgili orman işletmesince yılı içinde istihsal edilen emvalden, aynı yi l içinde açık artırmalı olarak satılan miktarın genel satış ortalaması ile maliyet bedeli genel ortalaması arasındaki fark bilançosunun çıkarılmasını müteakip nakden ödeneceğinin öngörüldüğü, olayda yükümlü kooperatifin faaliyette bulunduğu alanda bir üst kuruluşun bulunmadığım, kooperatifin ana sözleşmesinin incelenmesinden ise, kooperatifin 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7. maddesinin 16. bendindeki şartları içerdiği, yükümlü kooperatifin sözü edilen Orman Kanunu'nun 34. maddesi gereğince kurduğu kereste imalathanesinde işlenen tomrukların satılması halinin, kooperatifin amacının gerçekleşmesi bakımından zorunlu bir işlem niteliğinde olduğu, bu satışın münhasıran üçüncü şahıslara yapılmış bulunmasının bu işlemin ortaklık dışı işlem olarak nitelendirilmesi için yeterli olmadığı ve ortaklık dışı işlem olarak kabul edilerek vergilendirilmesinin yerinde bulunmadığı, inceleme elemanınca yükümlü kooperatifin aldığı tomruk cinslerine, orman işletmeleri müdürlüğünden alınan randıman oranları dikkate alınarak yapılan hesaplamada ihtilaflı dönemde 49.074.249. lira tutarında kerestelik yakımlık odunun faturasız satıldığı, bu hasılat üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsil edilerek beyan edilmediğinden bahisle cezalı tarhiyat yapıldığı, inceleme elemanınca orman işletmesinden alınan randıman oranlarının gerçeği yansıtmadığı, 22 Aralık 1989 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının A.P.K.K. 89/1 nolu tebliğinde yer alan kayıp ve randıman oranları dikkate alındığında ortada beyan dışı bırakılmış bir satış hasılatının bulunmadığı gerekçesi ile kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden Balıkesir Vergi Mahkemesinin 20.7.1992 Gün ve 1992/424 Sayılı kararının; yükümlü kooperatifin hızar atelyesi kurarak işlediği keresteleri üçüncü kişilere satmakla yasadaki muafiyet hükümlerin! ihlal ettiği bu nedenle inceleme raporu ile tespit edilen hususlar dikkate alınarak yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenmektedir. Karar: Temyiz edilen Balıkesir Vergi Mahkemesinin 20.7.1992 Gün ve 1992/424 Sayılı kararında, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.