Danıştay Üçüncü Daire
Uzlaşma komisyonuna müracaat süresinin hesabında dilekçenin postaya veriliş tarihi dikkate alınacaktır. İstemin Özeti: Mükellef kurum adına 1991 takvim yılı için salınan (stopaj) vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı yapılan uzlaşma başvurusunu süreden reddeden uzlaşma komisyonu kararının iptali istemiyle açılan davayı; 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa 205 Sayılı Kanun'la eklenen ek 4. maddenin 3239 Sayılı Kanunla değişik hükmünde, uzlaşma talebinin mükellef veya cezaya muhatap olanlar için vergi ve ceza ihbarnamelerinin tebliği tarihinden itibaren 30 Gün içinde yapılacağı açıklanmış olup, uzlaşma dilekçesinin komisyon kayıtlarına geçiş tarihinin başvuru tarihi olarak kabul edileceği yolunda Kanun'da açık bir hüküm bulunmadığı, dava açma yolu ile uzlaşma yolunun herhangi bir ilişkisi olmadığı, Elazığ Uzlaşma Komisyonunca uzlaşma süresinin hesabında, dilekçenin postaya veriliş tarihinin dikkate alınmayarak, uzlaşma komisyonu kayıtlarına giriş tarihinin esas alınmasında isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek uzlaşma komisyonu kararım iptal eden Elazığ Vergi Mahkemesinin 13.7.1593 Gün ve E: 1993/95, K: 1993/165 Sayılı Kararının; dilekçenin postaya veriliş tarihi değil, uzlaşma komisyonu kayıtlarına geçiş tarihinin başvuru tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Manisa Vergi Mahkemesinin 13.7.1992 Gün ve E:1993/95, K:1993/165 Sayılı Karan, aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen, kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve, kararın onanmasına, oyçokluğu ile karar verildi.* * Ayrışık Oy: Kanunlarda idari makam ve mercilere müracaatın belli bir süreye bağlanmış olması halinde müracaatın o süre içinde ilgili makam ve mercie ulaşması esastır ve kuraldır. Müracaatın posta vasıtasıyla yapılması halinde postaya veriliş tarihinin merciine müracaat tarihi olarak kabulü ise söz konusu kuralın istisnasını teşkil eder ki istisnanın da ancak Kanun'da düzenlenmiş olması gerekir. Kanun'da yer almadığı takdirde yorumla veya kıyas yoluyla istisna yaratılamaz. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekirken aksine verilen karara katılmıyorum.