Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1992/144
Karar No
1993/36
Esas No
1992/144
Karar Tarihi
12-03-1993

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o AKARYAKIT GİDERLERİNİN GAYRISAFİ KAZANÇTAN İNDİRİLMESİ (İşletme Aktifinde Kayıtlı Olmayan Taşıt Giderleri)

o TAŞIT GİDERLERİ (İşletme Aktifinde Kayıtlı Olmayan Taşıt)

Özet : İşletmenin aktifinde kayıtlı olmayan araçların akaryakıt giderleri gayrisafi kazançtan indirilemeyeceği hakkında.

Özet : Taşıt giderlerinin gayri safi kazançtan indirilebilmesi için taşıtların hem işletmenin aktifinde kayıtlı olması hem de sadece işte kullanılması gerektiği hakkında.

İstemin Özeti: İnşaat ve mühendislik faaliyeti ile uğraşan limited şirket 1984 yılında işletmenin aktifinde kayıtlı olmayan ve giderleri kurum tarafından karşılanmak üzere üçüncü kişilerden sağlanan iki taşıt için yaptığı akaryakıt giderlerini, işletmenin aktifinde kayıtlı olan taşıt için yapılmış göstermiştir.

Yükümlü şirketin 1984 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu başka farklar yanında bu işlem de eleştiri konusu yapılmış ve işletmenin aktifine kayıtlı olmayan taşıtlara ait giderlerin dönem kazancından indirilmesinin mümkün olmadığı, akaryakıt giderlerinden aktife kayıtlı olmayan iki taşıta isabet eden 857.496.- liralık kısmın kanunen kabul edilmeyen gider olarak dönem kazancına ilavesi gerektiği görüşüyle kaçakçılık cezalı kurumlar vergisi salınmıştır.

Bu tarhiyata karşı açılan davada Ankara 2. Vergi Mahkemesi K. 1987/1095 sayılı kararıyla tarhiyatı kaldırmıştır.

Bu kararın vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Dördüncü Dairesi K. 1991/818 sayılı kararıyla; Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13 üncü maddesinin yollamada bulunduğu Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ıncı maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan değişik 5 inci bendinde, safi kazancın tespitinde, işletmeye dahil olup sadece işte kullanılan taşıtların amortismanları ile giderlerinin tamamının indirilmesinin mümkün olduğu belirtildiğinden, limited şirketin aktifinde kayıtlı olmayan iki adet taşıt için yaptığı akaryakıt giderinin matrah farkı olarak kabul edilmemesinde isabet görülmedi, diğer matrah kalemleri için öne sürülen temyiz nedenlerinin ise yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda olmadığı, gerekçesiyle temyiz istemini kısmen kabul ederek, akaryakıt giderleri yönünden yeniden karar verilmek üzere vergi mahkemesi kararını bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Ankara 2. Vergi Mahkemesi K. 1991/910 sayılı kararıyla; değişik yerlerde taahhüt işleri bulunan yükümlü, işlerini nakliye faaliyeti olmadan yürütemeyeceğinden, olayda sözü edilen akaryakıt giderlerinin taşıt gideri değil iş ile ilgili nakliye gideri kabul edilmesinin Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ıncı maddesinin lafzına ve ruhuna uygun olacağı, akaryakıt alımlarından bir kısmının aktifte kayıtlı olmayan iki otomobile ait olduğunun şirket temsilcisinin ifadesi ile tespit edildiği, otomobillerden her birine ne kadar akaryakıt gideri isabet ettiği yolunda somut bir tespit yapılmadığı, üç ayrı yerde faaliyet gösteren kurumun, bu otomobillere ait benzin giderlerinin işle ilgili olmadığına ilişkin bir tespit de bulunmadığından bu giderlerin işle ilgili olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle, matraha konu akaryakıt giderinin, işin icabı olarak yapılması gerekli taşıma gideri sayılarak genel gider olarak nitelendirilip gayrisafi kardan düşülmesinin yerinde olduğu, işletmeye dahil olup işte kullanılan taşıtların giderlerini kabul eden kanun koyucunun işle ilgili olmayan masrafların gider yazılmasını engellemeyi amaçladığı, olayda ise uyuşmazlık konusu giderlerin işle ilgili olduğu anlaşıldığından, bu giderlerin Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ıncı maddesinin 5 inci bendinin lafzına uygun bir taşıt gideri imiş gibi düşünülmesinin gerçek ve safi kazancın vergilendirilmesi prensibine ters düşeceği gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Israr kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi: Asım ÖZCAN

Danıştay Savcısı: Nurhan YÜCEL

Düşüncesi: Uyuşmazlık, işletmenin aktifine kayıtlı olmamakla beraber işte kullanılmadığı yolunda idarece yapılmış bir tespit bulunmayan otolara ait benzin giderlerinin Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ıncı maddesi uyarınca matrahtan indirilip indirilemiyeceğine ilişkindir.

Tarhiyat, sözü edilen maddenin 2361 sayılı Yasa ile değişik 5 numaralı bendinin "işletmeye dahil olup sadece işte kullanılan taşıtların amortismanları ile giderlerinin tamamı"nın safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceğine ilişkin hükmünün, işletmenin aktifine kayıtlı olmayan araçlara ait masrafların gider kaydının kabul edilemiyeceği şeklindeki yorumdan doğmuştur. Oysa bu bent değişmeden önce "işte kullanılan taşıtların giderleri (bu taşıtların aynı zamanda zati ve ailevi ihtiyaçlar için de kullanılması halinde giderlerin yarısı)" şeklinde idi. 3229 sayılı Yasa ile yapılan daha sonraki bir değişiklikte de "işletmeye dahil olup işte kullanılan taşıtların giderleri (bu taşıtların aynı zamanda zati ve ailevi ihtiyaçlar içinde kullanılması halinde giderlerin yarısı)" biçime dönüştürülmüş, amortismanlardan söz edilmemiştir.

Bütün bu değişiklikler göz önünde tutularak bir değerlendirme yapıldığında bu bendin, işletmede kullanılan özel araçların giderleri ile ilgili özel bir hüküm içermediği, diğer deyimle esas itibariyle işte kullanılan aracın özel işlerde de kullanılması halinde giderlerinin vergi matrahı açısından durumunun ne olacağına ilişkin bir bent olduğu sonucuna varılmaktadır. Yani bu bent hükmünden hareketle, "işletmeye dahil" ifadesinin "işletmenin aktifine kayıtlı" şeklinde değerlendirmek mümkün değildir. Ticari faaliyetin ayrılmaz bir parçası bulunduğu yani ticari işte kullanıldığı tartışmasız bir araç işletmenin aktifine kayıtlı olmasa bile bu araç için yapılan giderler ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile doğrudan ilgili olduğunun kabulü gerekir.

Gerek bu nedenlerle, gerekse vergi mahkemesi kararının dayandığı gerekçeler yerinde görüldüğünden temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, Tetkik Hakimi Asım ÖZCAN'ın yazılı ve sözlü açıklamalarından sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

Tarhiyatın; işletmenin aktifinde kayıtlı olmayan ve akaryakıt giderleri kurum tarafından karşılanmak koşuluyla üçüncü kişilerden sağlanan binek araçları için yapılan akaryakıt giderlerinin, kurum kazancından indirilmesi kabul edilmeyerek yapılan kısmını kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13 üncü maddesinin gönderme yaptığı 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ıncı maddesinin 1 inci bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, aynı maddenin olay tarihinde yürürlükte bulunan 2361 sayılı Kanun'la değişik 5 inci bendinde ise işletmeye dahil olup sadece işte kullanılan taşıtların giderlerinin, gayrisafi kazançtan indirilmesine olanak sağlanmıştır.

Akaryakıt giderleri dönem kazancından indirilen iki taşıt, inşaat işinin yürütülmesi için gerekli faaliyetler olan inşaat malzemesi, yük veya işçi taşımak ve benzeri işler için kullanılabilecek özellikte taşıtlar olmayıp binek taşıtları olduğundan, bu taşıtlar için yapıldğı belirtilen giderler ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılması zorunlu giderler olarak kabul edilemez.

Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ıncı maddesinin 5 inci bendine dayanılarak taşıt giderlerinin gyrisafi kazançtan indirilebilmesi için ise taşıtların hem işletmenin aktifinde kayıtlı olması hem de sadece işte kullanılması gerektiğinden, işletmenin aktifinde kayıtlı olmadığı ihtilafsız olan taşıtlara ait akaryakıt giderlerinin anılan hükme göre de gayri safi kazançtan indirilmesi mümkün değildir.

Bu nedenle, tarhiyatın ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılması zorunlu giderler kapsamında olmayan ve işletmenin aktifinde kayıtlı olmayan taşıtlar için yapılan akaryakıt giderlerine ilişkin kısmını kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararında yasaya uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Ankara 2. Vergi mahkemesinin 25.9.1991 günlü ve E. 1991/855, K. 1991/910 sayılı kararının bozulmasına 12.3.1993 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Temyiz istemine konu vergi mahkemesi ısrar kararı dayandığı gerekçelerle yerinde bulunduğundan, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı