Danıştay Yedinci Daire
Tutulması mecburi olan defterlere kaydı gereken işlemlerin vergi matrahının azalmışı sonucunu doğuracak tarzda kısmen başka defterlere kayıt edilip edilmediği hususu araştırıldıktan sonra karar verilmesi gerekir. İstemin Özeti: Motor ticareti ve torna freze işiyle uğraşan davacının 1985 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu noksan beyanda bulunduğunun ve karşılıksız fatura kullanmak suretiyle haksız yere katma değer vergisi indirimi yapıldığının tespiti üzerine salınan cezalı katma değer vergisinin: 3065 Sayılı Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrası açıklandıktan sonra, torna freze faaliyetiyle ilgili yaptırılan iş karşılığı alınan faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, motor ticareti ile ilgili beyan dışı bırakılan hasılat bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla, uyuşmazlığa konu faturaların, düzenleyen kişilerin defter kayıtlarında yer almadığının tespit edilmesi karşısında inceleme elemanınca da saptanan söz konusu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirim olarak kabul edilemeyeceği, motor satışları nedeniyle tespit edilen matrah farkına gelince; anılan bilirkişi raporunda, motor ticaretiyle ilgili beyan dışı bırakılan hasılatın bulunmadığı belirtildiğinden ve ilgili yıl gelir vergisi uyuşmazlığı nedeniyle mahkemelerinin E: 1987/987 esasında kayıtlı dava hakkında, beyan dışı bıraktları hasılatın bulunmadığından bahisle cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verildiğinden, bu kısma ilişkin olarak kaçakçılık cezalı olarak salınan katma değer vergisinde isabet görülmediği gerekçesiyle, karşılıksız faturalara ilişkin kısminin onanması, motor satışlarına ait kısminin ise kaldırılması suretiyle değişiklikle onanması yolundaki Adana 1. Vergi Mahkemesinin 26.10.1988 Günlü, E: 1987/998, K: 1988/1100 Sayılı Kararının; vergi dairesinde, inceleme raporu doğrultusunda yapılan tarhiyatın yerinde olduğu, yükümlü vekilince, torna freze işine ilişkin olarak alınan faturaların komisyon karşılığı düzenlenmediği, faturaları veren kişilerin aksi yöndeki ifadelerinin kendilerini korumaya yönelik olduğu, bu ifadelere dayanılarak tarhiyat yapılamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar Yükümlü temyiz dilekçesinde öne sürülen iddialar kararın yükümlü yönünden bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir. Vergi dairesi temyiz istemine gelince; 213 Sayılı Kanun'un 171. maddesinde, bu kanuna göre tutulacak defterlerin, mükelleflerin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunun, vergi ile ilgili faaliyet ve hesap sonuçlarının tespitini sağlayacak, vergi ile ilgili işlemleri belli edecek, mükelleflerin vergi karşısındaki durumunun hesap üzerinden kontrol ve incelenmesine olanak verecek biçimde tutulması gerektiği, aynı kanunun 172. maddesinde kimlerin defter tutacağı, 76. maddesinde ise 1. sınıf tüccarların bilanço esasına, 2. sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacağı belirtilmiştir. Olayda, yükümlünün uyuşmazlık konusu dönemde onaylı defterine hiçbir kaydın yapılmadığı ancak, ibraz ettiği noter onaylı olmayan özel defterinde, satışı yapılan motoru alanların adları, soyadları, alış tarihi, toplam satış / bedelleri ve motor numaralarının yazılı olduğu, matrah farkının, söz konusu özel defter île, yasal defterlere kaydı yapılmayan satış faturalarının karşılaştırılması sonucu tespit edildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır. Davacı her ne kadar özel defterin hiç bir değerinin olmadığım, resmi kayıt niteliğini taşımadığım ileri sürmekte ise de, Vergi Usul Kanunu'nun 141. maddesine göre düzenlenen ve ihtirazi kayıt konmadan imzalanan vergi inceleme tutanağında, özel defterdeki bilgileri zımnen de olsa kabul ederek gerçek satış bedellerinden noksan fatura düzenlediğini' ifade etmiştir. Bu durum karşısında; yükümlü tarafından düzenlenen faturalarda yer alan tutar ile yükümlünün ibraz ettiği el defterinde yazılı hasılat arasındaki farklılığın nedenleri üzerinde durulmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle tarhiyatın motor satışlarına ilişkin kısminin terkini yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, yükümlü temyiz isteminin reddine, hüküm altına alınan vergi ve ceza tutarı üzerinden binde dört oranında ve 38.400 (Otuz sekiz bin dört yüz) liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından Vergi Mahkemesince karara bağlanan harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının mükelleften alınmasına, vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile, mahkeme kararının motor satışlarına ilişkin kısminin bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.