Danıştay Dördüncü Daire
İhbar tazminatı adı altında yapılan ödemeler ücret niteliğindedir. 1475 sayılı iş Kanunun 13. maddesinde, süresi belli olmayan sürekli hizmet akitlerinin teshinden önce durumun diğer tarafa bildirileceği ve hizmet akdinin bu bildirimden itibaren maddede belirtilen asgari sürenin bitiminde sona ereceği ifade edildikten sonra, bildirme şartına uymayan tarafın mezkur sürelere (önellere) ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorunda olduğu, işverenin işçinin ihbar önellerine ait ücretini peşin vermek suretiyle hizmet akdini feshedebileceği hükmüne yer verilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmaktadır. Bu duruma göre, iş Kanununun 13. maddesinde yazılı ihbar önellerine uyulmadan işverenin iş akdini feshetmesi halinde, belirtilen sürelerle ilgili olarak tazminat adı altında işçiye yapacağı ödeme, yine aynı maddenin ikinci fıkrasında açıklandığı gibi peşin olarak yatırılmış bir ücret ödemesidir. Esasen bir hizmet akdine göre çalışılması gereken, ancak kanun hükmü uyarınca hizmet ifa edilmeksizin yapılan bu ödeme, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yukarıda değinilen hükmü karşısında ücret niteliğindedir. Her ne kadar davacı tarafından bu ödemenin işsizlik tazminatı olduğu ve bu nedenle Gelir Vergisi Kanununun 25. maddesinin 1 numaralı bendi kapsamında kabulüyle vergiden müstesna bulunduğu ileri sürülmekte ise de, ’işsizlik sebebiyle verilen tazminat ve yardım’ bir iş bulamama nedeniyle sosyal güvenlik kapsamında bulunanlara sosyal güvenlik kurumlarınca yapılan ödemeleri ifade etmekte olup bu kurumlarca yapılacak ödemelerin sözkonusu hükme göre vergiden müstesna tutulabileceği anlamına gelmektedir. Davacıya iş Kanunundaki ihbar önellerine uyulmaması nedeniyle işverence yapılan ödeme bu kapsamda bulunmadığından tevkif edilen gelir vergisinin iadesi talebiyle vaki düzeltme ve şikayet talebinin reddinde kanuna ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle, davanın reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.