Danıştay Üçüncü Daire
Gider esasının tek başına re'sen takdir nedeni olarak kabul edilmesinde yasalara uyarlık bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Lokanta işleten davacının 1990 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda tespit edilen matrah farkı üzerinden adına re'sen salınan gelir vergisi ve bu vergiye ve geçici gelir vergisine bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezaları ile özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı; davacının işyerinde uyuşmazlık döneminde dört defa hasılat tespiti yapıldığı, gayri safi hasılat tespiti tutanaklarında tespitin yapıldığı gün ile bir gün önceki hasılatlar arasında farklılık bulunduğunun saptanması karşısında, davacının bir kısım hasılatım kayıt ve beyan dışı bıraktığı sonucuna varıldığından re'sen belirlenen matrah farkına göre salınan gelir vergisinde isabetsizlik görülmediği, olayın oluş biçimi, matrah farkının tespit şekli dikkate alındığında kasten vergi ziyaına sebebiyet verildiğinden söz edilemeyeceği cihetle kesilen kaçakçılık cezasının kusur cezasına dönüştürülmesi gerektiği, bir kısım hasılatım kayıt ve beyan dışı bırakan davacının bu hasılatları için belge düzenlememesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasında 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabul eden Malatya Vergi Mahkemesinin 19.11.1992 Gün ve E: 1992/45, K: 1992/877 Sayılı Kararının; davacı tarafından, incelemenin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin, 2. fıkrasının 4. bendi ve aynı Kanun'un 234. maddesine uygun olarak yaptırdığı, beyan edilen gayri safi hasılat toplamının yıl içinde tespit edilen dört hasılat tespiti tutarının ortalamasının alınmasıyla belirlenen gayri safi hasılattan yüksek olduğu, safi hasılatın, giderlerin %20'sinden düşük bulunması halinin re'sen takdir nedeni sayılmasının yasalara uygun bulunmadığı, davacı tarafından ise; inceleme raporuna göre yapılan tarhiyatın kanuni ve yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Uyuşmazlık, lokanta işleten davacı tarafından beyan edilen safi hasılatın kayıtlı giderlerinin %20'sinden düşük bulunması nedeniyle adına re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır. Dosyanın incelenmesinden; davacının işyerinde yıl içinde beş kez gayri safi hasılat tespiti yapıldığı, tespit edilen bu hasılatlar ortalamasının çalışılan 320 güne uygulanması sonucu bulunan 153.217.600 liranın, beyan edilen, 215.446.061 liralık hasılattan düşük bulunmasına karşın yıl içinde yapılan, 198.782.649 liralık giderin % 8 civarında olduğu, hizmet işletmesi olan lokantaların 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 111. maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği üzere safi kazançlarının mutat giderlerinin % 20'sinden az olamayacağı nedeniyle bu esastan hareketle belirlenen 23.704.417 lira matrah farkı üzerinden re'sen vergi tarhiyatı yapıldığı, kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezaları kesildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar, Vergi Mahkemesince, matrah farkının, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 111. maddesinin 2. fıkrasında düzenlemesini bulan asgari gayri safi hasılat esasından hareketle bellendiği açıklandıktan sonra gayri safi hasılat tespiti yapılan gün île bir önceki günün hasılatı arasında fark bulunduğu gerekçesiyle re'sen takdir nedeninin varlığı kabul edilmiş ise de; tarhiyatın dayanağım teşkil eden inceleme raporunda asgari gayri safi hasılat esasına göre bulunan gayri safi hasılatın beyan edilen gayri safi hasılatın altında kaldığının, ancak beyan edilen safi hasılatın mutat giderlerinin % 20 sinden az bulunduğu nedeniyle dönem matrahının re'sen takdiri yoluna gidildiğinin anlaşılmış bulunması karşısında, maddi olayın yanlış nitelendirilmesi sonucunda verilen kararda yasal isabet görülmemiştir. Diğer taraftan; ikmalen vergi tarhına konu olabilecek oto kontrol sistemi olan gider esası, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde öngörülen re'sen takdir sebeplerinden birinin bulunması durumunda yapılan matrah takdirine done olarak alınması mümkün ise de; olayda andan re'sen takdir edenlerinden birinin varlığı konusunda herhangi bir 'tespit de yapılmadığı halde ikmalen vergi tarhım gerektiren safi kazanç yönteminin tek basma re'sen takdir nedeni olarak kabulünde de yasalara uyarlık bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile Malatya Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, temyiz aşamasında yapılan 92.400 lira yargılama giderinin davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine oybirliğiyle karar verildi.