Danıştay Dördüncü Daire
Yurtdışında inşaat işi alabilmek amacıyla yapılan harcamaların gider olarak kabulü gerekir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun istisnalarla ilgili 8. maddesinin 4 no.lu bendinde, kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye. getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla, yurt dışında yapılan inşaat, onarım ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu, Kanunun 15. maddesinin 8 no.lu bendinde ise, 8. maddenin 4 no.lu bendinde yer alan istisna kapsamına giren kurum kazançlarının elde edilmesi için yapılan bilumum giderlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesinin kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nda sözü edilen 8. maddenin 4. bendinde yer alan istisnadan yararlanmak, elde edilen döviz hasılatının Türkiye'ye getirildiğinin tevsiki şartına bağlı bulunduğuna göre, bu şartın yerine getirilmemesi halinde yurt dışından elde edilen gelirlerin Türkiye'de vergilendirilmesi gerekecektir. Henüz yurt dışında faaliyete geçilmeden ancak yurt dışından gelir elde edilmesi amacıyla yapılan harcamalar, ticari teşebbüs ile ilgili bulunduğundan ve 8. maddenin 4 nolu bendindeki şartlar da gerçekleşmediğinden, vergiden müstesna bir gelirin elde edilmesi için yapılmış giderler olarak düşünülemez. Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 14. maddesinin 7 no.lu bendine 3380 sayılı Kanun ile eklenen hükme göre tam mükellefiyette yurt dışı faaliyetlerden doğan zararların, faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının (zarar dahil) her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması ve bu raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye'deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde gider olarak indirilebileceği belirtilmiş ise de, yine aynı bende 3380 sayılı Kanunun 7. maddesiyle eklenen bölümde, Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararların,yurt içindeki kazançlardan indirilemeyeceği ifade edilmiştir. Olayımızda, davacı şirket tarafından ilgili yasa hükmüne göre istisna kapsamında değerlendirilebilecek bir kazancın elde edilmesi sözkonusu olmadığından, fıkrada sözü edilen yabancı ülkede yapılan beyandan ve bu beyanda yer alan matrahların yetkili kuruluşlarca rapora bağlanmasından söz etmek de mümkün değildir. Bununla beraber, maddede kural olarak yurt dışı zararlarının, yurt içi gelirlerinden mansubuna olanak tanındığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık döneminde Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilmiş bir kazanç ya da böyle bir faaliyet sonunda mevcut bir yurt dışı zararı sözkonusu olmadığından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 14. maddesinin 7, bendinde hükmünün yurt dışında inşaat taahhüdünde bulunulabilmek için yapılan harcamaların işletmenin gideri sayılmasını engellediği kabul edilemez. Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.