Dairesi
Yurtdışında inşaat ihalesine katılmak için yapılan masraflar işletme gideri niteliğindedir. İhalenin tamamlanması halinde yurt dışında gelir elde edilmesi mümkün olmayacağına göre, bu giderin, geliri vergiden müstesna ya da muaf faaliyetle ilgili olduğunun kabulü ile KVK 15/8, 14/7. maddeleri uyarın
Karar No
1993/2672
Esas No
1991/1234
Karar Tarihi
09-06-1994

Danıştay Dördüncü Daire

Yurtdışında inşaat ihalesine katılmak için yapılan masraflar işletme gideri niteliğindedir. İhalenin tamamlanması halinde yurt dışında gelir elde edilmesi mümkün olmayacağına göre, bu giderin, geliri vergiden müstesna ya da muaf faaliyetle ilgili olduğunun kabulü ile KVK 15/8, 14/7. maddeleri uyarınca hasılattan düşülmesi mümkün değildir. Davacı kurum tarafından; Suudi Arabistan Krallığından taahhüt işi alabilmek için 1984, 1995 ve 1996 yıllarında bu ülkeye yapılan sftyahat giderleri ile bu ülkeye yapılan seyahat giderleri ile bu ülkeden gelenlerin konaklama ve ağırlama giderlerinin 1986 yılı gelirinden mahsup edilmesinin kabul edilmemesi nedeniyle yükümlü kurum adına ikmalen kurumlar vergisi salınıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesinin kararıyla, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun ilgili yasa hükmüne göre yurt dışı, müteahhitlik faaliyetlerinden elde edilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmek suretiyle yurt dışı müteahhitlik faaliyetlerine bir teşvik unsuru sağlanmak istenmesi ve hata yurtdışı faaliyetlerinden doğan zararların bile mahsubuna imkan verilmesi karşısında, ihale çalışmaları için yapılan harcamaların, ticari kazancı elde edilebilmesi için yapılan giderlerden sayılması gerektiği, ayrıca yapılan harcamalar ticari hayatın bir gereği olduğundan kefiliğinden sözedilemiyeceği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, davacı şirket yurt dışında faaliyette bulunmadığı gibi herhangi bir hesapta tutmadığı, Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurtdışı zararların yurt içindeki kazançlardan indirilemeyeceği, ayrıca keyfi masrafların yurt dışı işiyle ilgili olmaması halinde dahi Türkiye'deki hesaplara gider olarak intikal ettirilmesinin 193 Sayılı Kanun'un ticari kazancın tesbiti ile ilgili 40. maddesine aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmektedir. 5422 Sayılı. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun istisnalarla ilgili 8.maddesinin 4 No.lu bendinde, kambiyo mevzuatı gereğince türkiye'ye getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla, yurt dışında yapılan inşaat, onarım ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu, kanunun 15. maddesinin 8 No.lu bendinde ise 8. maddenin 4 No.lu bendinde yeralan istisna kapsamına giren kurum kazançlarının elde edilmesi için yapılan bilumum giderlerin kurum kazancının tesbitinde gider olarak indirilmesinin kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nda sözü edilen 8. maddenin 4. bendinde yaralan istisnadan yararlanmak, elde edilen döviz hasılatının Türkiye'ye getirildiğinin tevsiki şartına bağlı bulunduğuna göre, bu şartın yerine getirilmemesi halinde yurt dışında elde edilen gelirlerin Türkiye'de vergilendirilmesi gerekecektir. Henüz yurt dışında faaliyete geçilmeden ancak yurt dışından gelir elde edilmesi amacıyla yapılan harcamalara, ticari teşebbüs ile ilgili bulunduğundan ve 8. maddenin 4 No.lu bendindeki şartlarda gerçekleşmediğinden, vergiden müstesna bir gelirin elde edilmesi için yapılmış giderler olarak düşünülemez. Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 14. maddesinin 7 No.lubendine 3380 Sayılı kanun ile eklenen hükme göre tam mükellefiyette yurt dışı faaliyetlerden doğan zararların, faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına gör beyan edilen vergi matrahlarının (zaar dahil) her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması ve bu raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğin Tükiye'deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde gider olarak indirilebileceği belirtilmiş ise de, yine aynı bende 3380 Sayılı Kanunu'nun 7. maddesiyle eklenen bölümde, Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararların, yurt içindeki kazançlardan indirilmeyeceği ifade edilmiştir: Olayımızda, davacı şirket tarafından ilgili yasa hükmüne gör eistisna kapsamında değerlendirilebilecek bir kazancın elde edilmesi söz konusu olmadığından, fıkrada sözü edilen yabancı ülkede yapılan beyandan ve bu beyanda yer alan matrahların yetkili kuruluşlarca rapora bağlanmasından söz emek mümkün değildir. Bununla beraber, maddede kural olarak yurtdışı zararlarının, yurt içi gelirlerinden mahsubuna olanak tanındığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık döneminde Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilmiş bir kazanç ya da böyle bir faaliyet sonunda mevcut bir yurtdışı zararı söz konusu olmadığından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 14. maddesinin 7. bendi hükmünün yurt dışında inşaat taahhüdünde bulunulabilmek için yapılabilen harcamaların işletmenin gideri sayılmasını engellediği kabul edilemez. o Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı