Dairesi
Kendilerine mal ve hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu isteyebilecekleri miktarın, bu kişilerden satın aldıkları mal veya hizmet için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olmaması gerekir.
Karar No
1993/2500
Esas No
1992/3609
Karar Tarihi
25-05-1993
Danıştay Dördüncü Daire

Kendilerine mal ve hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu isteyebilecekleri miktarın, bu kişilerden satın aldıkları mal veya hizmet için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olmaması gerekir. İstemin Özeti: S.S. Tekstil ve Pazarlama Ticaret Anonim Sirkelinin ihracattan doğan katma değer vergisi alacağının davacı şirketin vergi borçlarına mahsubu isteği şirket hesaplarının incelemede olduğu ileri sürülerek kabul edilmemiş ve davacı şirketin vergi borçlarının tahsili için ödeme emri düzenlenmiştir. Ankara 1. Vergi Mahkemesi 25.5.1992 gün ve E: 1991/2043, K: 1992/836 sayılı kararıyla ilgili şirketin mahsup talebi üzerine işlemlerinin incelemeye alındığı için taleplerinin inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği bildirilerek söz konusu vergi borçlarından dolayı davacı şirket adına ödeme emri düzenlendiği, 28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği uyarınca, ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin kendilerinin veya kendilerine mal veya hizmet satanların vergi • borçlarına mahsubunu talep etmeleri halinde tebliğde belirtilen belgelerin ibrazı şartıyla mahsup talebi inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirileceğinden, davalı idareden katma değer vergisi alacağı bulunan S.S. Tekstil Pazarlama ve Ticaret Anonim Sirkelinin gerek kendi, gerekse diğer şirketlerin vergi borçlarına mahsubu yolundaki talebi üzerine, inceleme raporu ve teminat aranmaksızın talebin yerine getirilmesi gerektiği yapılan inceleme sonucunda vergi iadesinin mümkün olmadığının tesbiti halinde ise iade edilen vergilerin gecikme faizleri ve cezaları ile birlikte ilgili şirketten alınabileceği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü davacı şirketle mal ve hizmet ilişkisi bulunmayan bir şirketin mahsup talebi üzerine doğacak iadelerin davacı şirketin borçlarına mahsubunun mümkün olmadığım ileri sürerek anılan kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde, bu kanunun 11,13,14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde, indirilmeyen katma değer vergisinin Maliye Bakanlığı’nca tesbit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı kurala bağlanmış olup, bu iadenin usul ve esasları ise 1 2.1985 tarihinden geçerli olmak üzere 8.2.1985 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin 37. maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinde açıklanmıştır; Anılan maddenin Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre yapılacak iadeler bölümünün ikinci fıkrasında, ihracat istisnası uygulanması nedeniyle ihracatçılara yapılacak iadelerde hak sahibince doğacak vergi iadesinin kendisinin veya ihraç edilen mal ve hizmeti üretenlerin katma değer vergisine mahsubu talep edildiği takdirde, mahsup işlemi için inceleme raporu aranmayacağı belirtilmiştir. Söz konusu fıkra, 1.7.1986 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değiştirilerek, iade edilecek miktarın inceleme raporu aranmaksızın ihracatçılar ile ihraç edilen mal veya hizmeti üretenlerin katma değer vergisi ile birlikte diğer vergi borçlarına da mahsubu olanağı sağlanmıştır. 4.6.1988 gün ve 19832 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin 77. maddesinde Değişiklik Yapılmasına Daire Yönetmeliğin verdiği yetkiye dayanılarak 1.8.1988 gün ve 19886 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 28 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile bu konuda daha ayrıntılı düzenlemeler getirilmiştir. 28 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin ’İhracat Teslimleri ile İhraç Kaydıyla Yapılan Teslimlerden Doğan iadeler’ başlıklı bölümünün 2. bendinde iade işlemlerinin nasıl yapılacağı belirtilmiş, ’Mahsup’ başlıklı 3. bendinde ise, ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubu talep etmeleri halinde, mahsup talebinin inceleme raporu ve teminat aranmaksızın, bu tebliğin A/2a bölümünde yer alan belgelerin ibrazı şartıyla yerine getirileceği, ancak mahsup isteminin mahsubu talep edilen verginin vade tarihinden önce yapılmasının zorunlu olduğu, mahsubun, dilekçenin vergi dairesine verildiği tarih itibariyle yapılacağı, mükelleflerin katma değer vergisi iade alacaklarının kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep edebilecekleri miktarın bu kişilerden safın aldıkları mal veya hizmet için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olamayacağı açıklanmış bulunmaktadır. Bu açıklamalar karşısında, ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin kendilerine mal veya.hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep edebilmeleri için, söz konusu tebliğin A/2a bölümünde yer alan belgeleri dilekçelerine ekleyerek, mahsubunu istedikleri verginin vade tarihinden önce vergi dairesine başvurmaları ve kendilerine mal ve hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep edebilecekleri miktarın, bu kişilerden satın aldıkları mal ve hizmet için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olmaması gerektiği açıktır. Bu şartların tamam olması halinde ise vergi dairesince inceleme raporu ve teminat aranmaksızın mahsup işleminin yapılması gerekeceği tabiidir. Olayda, davalı vergi dairesinden katma değer vergisi alacağı bulunan S.S. Tekstil ve Pazarlama Ticaret Anonim Sirkelinin, bu alacağının vergi borçlarına mahsubunu istediği davacı .......... Holding Anonim Şirketinden mal veya hizmet satın alıp almadığının ve bu şirketin vergi borçlarına mahsubu talep edilen miktarın, bu şirketten satın alınan mal veya hizmet için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olup, olmadığı konularının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, vergi alacağı bulunan ilgili şirketin mahsup talebi üzerine herhangi bir teminata ve inceleme raporuna gerek olmaksızın bu alacağın davacı şirketin vergi borçlarına mahsubu gerektiği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin kabulüne Ankara 1. Vergi Mahkemesinin 25.5.1992 günlü ve E: 1991/2043, K: 1992/836 sayılı kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi. AYRIŞIK OY: Temyize konu mahkeme kararında ödeme emrinin iptali yönünde yer verilmiş olan gerekçeler hukuka uygun bulunduğu gibi, konuya ilişkin düzenlemelerde ihracat istisnası nedeniyle doğan katma değer vergisi alacağının ihracatta bulunanlar ile ihraç edilmek kaydı ile ihracatçı kurumlara mal teslim edenlerin vergi borçlarına mahsup olanağı tanınmış olması, bu tür alacakların başka bir suretle tasarruf edilemiyeceği sonucunu doğurmayacağından, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı