Danıştay Dördüncü Daire
Geçmiş yıllarda muafiyetten yararlanma koşullarım ihlal eden kooperatifin gelir elde ettiği tekrar saptanmadıkça vergilendirilmesi sözkonusu olamaz. Uyuşmazlık, 1981 yılında ortak dışı muamelelerden gelir elde etmesi nedeniyle Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7/16. maddesinde öngörülen muafiyetten yararlanma hakkını kaybeden davacı kooperatifin 1985 yılında kurumlar vergisi beyannamesi vermesi gerekirken vermediğinden dolayı takdir komisyonu kararma istinaden adına salınan kaçakçılık cezalı kurumlar vergisine ilişkindir. Vergi dairesi müdürlüğü temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Davacının temyiz istemine gelince; 1981 yılında Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 71 16. maddesinde belirtilen muafiyetten yararlanma koşullarım ihlal ettiği hususu yargı kararları ile kesinleşen davacı kooperatifin, bu ihlal nedeniyle ihtilaflı 1985 yılında Kurumlar Vergisi beyannamesi vermesi gerekli olup, beyannamenin verilmediği sabit bulunmakla olayda re'sen takdir nedeni bulunduğu açıktır. Ancak re'sen tarh sebebinin mevcut olması halinde dahi vergiye tabi gelirin maddi delillere ve yasal müşteri data dayalı olarak tespit ve takdiri gereklidir, bu husus Vergi Usul Kanunu'nun 31/8. maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Bu hükmün getirilişindeki amaç varsayım, kanaat veya genel ifadelerle ve gerekli araştırma ve incelemeler yapılmadan vergi tarhım engellemek, böylece verginin kanuniliği ilkesiyle vergi adaletin! sağlamaktır. Olayda davacı kooperatifin vergiye tabi gelir elde ettiği yönünde her hangi bir tespit yapılmadığı ve ana sözleşmede mevcut hükümler hilafına işlem yapıldığı yönünde bir iddia ve saptama mevcut olmadığından takdir komisyonunca genel ifadelerle belirlenen matrah üzerinden cezalı vergilemeye gidilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Bu nedenle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, oybirliği ile karar verildi.