|
Dairesi
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin 1. fıkrası idari yargı yerlerine geniş bir re’sen araştırma yetkisi tanıdığından, mahkemece, tarhiyatın dayanağım oluşturan bedelin, emsal bedeline uygun olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
|
|
Karar No
1993/2065
|
|
Esas No
1989/4075
|
|
Karar Tarihi
20-05-1993
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin 1. fıkrası idari yargı yerlerine geniş bir re’sen araştırma yetkisi tanıdığından, mahkemece, tarhiyatın dayanağım oluşturan bedelin, emsal bedeline uygun olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. İstemin Özeti: Yükümlü tarafından satışı yapılan taşıtın beyan edilen satış bedelinin düşük bulunması üzerine takdir komisyonunca takdir olunan bedel esas alınarak yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatını; 213 Sayılı Kanunda ikmalen ve re’sen tarhiyatlara kaynak olabilecek matrah ve matrah farklarının somut olarak ortaya konulmasından sonra mükellef aleyhine hukuki sonuç yaratmasının kurala bağlandığı, bu kural gereğince, anılan kanunun re’sen takdire .ilişkin olarak takdir komisyonuna verdiği takdir yetkisinin kullanılmasında, Kanunun 31. maddesinin 8. bendinde belirtildiği gibi, matraha ait unsurların gerçekliğinin, diğer bir ifade ile, takdir olunan matrahın hangi objektif ölçülere dayandırıldığının kararda açık olarak gösterilmesi gerektiği, olayda, yükümlü tarafından beyan edilen satış bedelinin düşük görülmesi üzerine matrah takdiri yoluna gidilmesinin kanun gereği olduğu, ancak, 213 Sayılı Kanunun takdire ilişkin hükümleri uyarınca, satışı yapılan aracın değerinin tespitine dair yeterli bilgi toplanmadan, genel ifadelere dayalı olarak matrah takdirinde ve bu matrah esas alınarak yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatında isabet görülmediği gerekçesiyle terkin eden Hatay 1. Vergi Mahkemesinin 6.4.1989 Günlü, E: 1988/62, K: 1989/298 Sayılı kararının; yükümlü tarafından beyan edilen satış bedelinin düşük bulunması üzerine takdir komisyonunca takdir olunan matrah farkı esas alınarak yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: 3065 Sayılı Kanunun 27. maddesinin 1. fıkrasında; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 2. fıkrasında; bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretinin esas alınacağı, 3. fıkrasında ise; emsal bedeli ve emsal ücretinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağı hükme bağlanmıştır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 267. maddesinin 1. fıkrasında; ’emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir’ denilmiş, aynı maddenin 2686 Sayılı Kanunla değişik 3. fıkrasında da; ortalama satış veya maliyet bedeli esaslarına göre belli edilemeyen emsal bedelinin, ilgililerin başvurması üzerine takdir komisyonunca takdir yoluyla tespit edileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; yükümlünün 1987 yılı Ocak ayında satışım yaptığı aracın beyan edilen satış bedelinin düşük bulunması üzerine olayın takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca takdir edilen matrah esas alınarak uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır. 2577 Sayılı Kanunun 20. maddesinin, 1. fıkrasında; Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları, mahkemelerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesinin ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri belirtilmek suretiyle, idari yargı yerlerine geniş bir re’sen araştırma yetkisi tanınmıştır. ,Bu nedenle, takdir komisyonunca takdir edilen ve uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatın dayanağım oluşturan bedelin, 3065 Sayılı Kanun ile 213 Sayılı Kanunun yukarıda açıklanan maddelerinde tanımı yapılan emsal bedeline uygun olup olmadığının tespiti amacıyla yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken tarhiyatın yazılı gerekçeyle tamamen terkinine ilişkin mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına oyçokluğu ile karar verildi. AYRIŞIK OY : Temyiz dilekçesinde ireri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasın) sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği oyuyla karar katılmıyorum.
|
|