Danıştay Dokuzuncu Daire
Davacı tarafından geç de olsa, beyanda bulunulduğundan, kaçakçılık cezası kesilemez. İstemin Özeti: 1986/Temmuz dönemi için tarh olunan katma değer vergisine bağlı kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde, kaçakçılık ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketleri ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren yükümlülere aynı maddede 5 bent halinde yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarının kesilemeyeceğinin hükme .bağlandığı, olayda, ihtilaflı dönem beyannamesini yasal süresinde vermeyen yükümlüye davalı idarece beyana çağrı yazısının tebliğinden sonra beyannamenin verildiğinin ihtilafsız olduğu, bu itibarla maddede aranan 'kendiliğinden haber verme' koşulu gerçekleşmediğinden yükümlünün pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacağının açık olduğu, ancak yükümlü tarafından söz edilemeyeceği, bu durumda yükümlüye kusur cezası kesilmesi icadı beyanı üzerinden tahakkuk ettirilen vergiye dayandığından kastın varlığından söz edilemeyeceği, bu durumda yükümlüye kusur cezası kesilmesi icabettiği gerekçesiyle kaçakçılık cezasını kusur cezasına çevirmek suretiyle kısmen kabul eden ................ Vergi Mahkemesinin 28.5.1991 Gün ve 1991/414 Sayılı Kararının; yükümlünün eyleminin, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesinin 7. bendi kapsamına girmesi nedeniyle kaçakçılık cezası kesilmesinin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz edilen ............... Vergi Mahkemesinin 28.5.1991 Gün ve 1991/414 Sayılı Kararında, 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme, kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.