Dairesi
Limited şirketin kurulması safhasında (tescilden önce) yapılan işlemlerden doğan vergi borcunun tescilden sonra şirketten aranmasına bir engel yoktur.
Karar No
1993/1899
Esas No
1990/2365
Karar Tarihi
27-04-1993

Danıştay Dördüncü Daire

Limited şirketin kurulması safhasında (tescilden önce) yapılan işlemlerden doğan vergi borcunun tescilden sonra şirketten aranmasına bir engel yoktur. İstemin Özeti: 1989/Ağustos döneminde alınan zirai mahsul bedelinden tevkif edilen verginin beyanına ilişkin muhtasar beyannamenin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Pişmanlık ve Islah' başlığım taşıyan 371. maddesi hükmünden yararlanma talebiyle verilmesine karşın, süresinde ödeme yapılmadığı belirtilerek davacı kurum adına kesilen kaçakçılık cezası ile birlikte beyana göre tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisi dava konusu edilmiştir. İçel 2. Vergi Mahkemesinin 12.4.1990 Günlü ve E:1989/421, K:1990/113 Sayılı Kararıyla, ara kararı gereğince Mersin Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilen yazıdan şirketin ticaret siciline kaydının yapılmadığı anlaşıldığından Türk Ticaret Kanunu'nun 512. maddesi hükmü karşısında tüzel kişilik kazanmadığı sabit olan şirket namına muamelede bulunan şahsın mesul olması gerektiğinden yapılan cezalı vergilemede isabet bulunmadığı gerekçesiyle tahakkuk eden vergi ve kesilen ceza terkin edilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, yapılan uygulamada Kanuna ve usule aykırı bir durum bulunmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. o ' Karar: Limited şirket adına tahakkuk ettirilen vergiyi ve kesilen kaçakçılık cezasını, şirketin ticaret siciline kaydı yapılmadığından Türk Ticaret Kanunu'nun 512. maddesinden bahisle terkin eden mahkeme kararı temyizin konusunu oluşturmaktadır. . Türk Ticaret Kanunu'nun söz konusu 512. maddesinde, Limited şirketin ticaret siciline tescil ile hükmi şahsiyet kazanacağı, tescilden önce şirket namına muamelelerde bulunulması halinde muameleyi yapanların şahsen ve müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 9. maddesinde ise, mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyetin şart olmadığı hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümlerin değerlendirilmesinden, bir limited şirketin tescilinden önce de, muamelede bulunulmasının mümkün olduğu, ancak şirket ortaklarının ve üçüncü kişilerin haklarının korunması bakımından söz konusu muameleyi şirket adına yapanların sorumlu olacakları vergi mükellefiyet ve sorumluluğu açısından şirketin kanuni ehliyetinin bulunmamasının önem arz etmediği şirketin faaliyete geçmesinden sonra vergiye müteallik muamelelerinin olması halinde mükellef ve sorumlu tutulacağı anlaşılmaktadır. . Buna göre, uyuşmazlık konusu olayda 23.2.1988 Tarihli dilekçeye 8.2.1988 tarihinde ticari faaliyete geçtiği bildirilen şirketin 1988 Ağustos ayındaki zirai mahsul alımıyla ilgili vergi tevkifatına yönelik olarak adına beyanname verilmekle vergiye müteallik işlem yapılmış olduğundan ve bu haliyle vergi sorumlusu sıfatıyla davalı idarenin muhatabı durumuna girdiğinde kuşku bulunmadığından, hükmü şahsiyet kazanmadığından bahisle muameleyi yapanların mesul olacağı gerekçesiyle verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle, dava ile ilgili diğer hususlar incelenerek bir karar verilmek üzere İçel 2. Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı