|
Dairesi
Yükümlü şirket tarafından yaptırılan ve aktife alınmadığı saptanan inşaat montaj işi ile, satışı normal oranda vergiye tabi olup ambalaj malzemesi olarak kullanılan çuvalların alışı sırasında yüklenilen katma değer vergilerinin indiriminden sonra kalan miktarının iade olarak alınması 3065 Sayılı Yas
|
|
Karar No
1993/1861
|
|
Esas No
1990/3826
|
|
Karar Tarihi
29-04-1994
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
Yükümlü şirket tarafından yaptırılan ve aktife alınmadığı saptanan inşaat montaj işi ile, satışı normal oranda vergiye tabi olup ambalaj malzemesi olarak kullanılan çuvalların alışı sırasında yüklenilen katma değer vergilerinin indiriminden sonra kalan miktarının iade olarak alınması 3065 Sayılı Yasanın 29/ 2 ve 31/1. maddelerine aykırılık oluşturur. İstemin özeti: Vergiye tabi işlemlerle vergisiz işlemleri birlikte yapan yükümlü şirket defter ve belgelerinin, Bakanlar Kurulunca vergi oranı indirilen maddelerle ilgili olup indirimle giderilemeyen verginin sadece temel gıda maddelerine isabet eden kısminin iade edilmeyeceği esasından hareketle incelenmesi sonucu satışı normal oranda vergiye tabi ambalaj malzemesi alışı ile şirket tarafından yaptırılmakta olan bina inşaatı ve makina montajı nedeniyle yüklenilen ve indirilemeyen 1987/Mart döneminde haksız iade olarak alındığı saptanan katma değer vergisi üzerinden yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyatı; inceleme raporunda bina ve makinaların sabit kıymet hesabına alınmadıkları, saptanmış olup ’kullanılmaya başlanmadığına’ dair bir tespit olmadığı halde inceleme raporunda bina ve makinaların aktife alınmadığı yanında ’kullanılmaya baş lanmamıştır.’ şeklinde ifade ile tespite dayalı olmayan bir husus ileri surülerek cezalı tarhiyata dayanak alınmasının yerinde görülmediği, zira yükümlü şirket tarafından bina ve makinaların montaj işlemleri tamamlandıkça devreye sokulduğu iddia edilmesi karşısında kullanılmaya başlama halininin 3065 Sayılı Yasanın 31/1. bendine uygun olduğu, öte yandan vergili çuval alışlarım ambalaj malzemeleri hesabında takip eden şirketin çuvalı un satışında un ve çuvalı ayırmaksızın un ile birlikte satış ve perakende satış hesaplama kaydetmiş olmasının çuvalın ayrıca satışa konu olduğunu göstermeyeceği, 23 seri no’lu Genel Tebliğin A bendinde bu konunun kap ve ambalajların boş olarak veya içlerine konulan madde ile birlikte geri dönmeyecek şekildeki teslimlerinin vergiye tabi olacağı şeklinde açıklanması nedeniyle vergili olarak salın alınan ve vergisiz unun ambalaj malzemesi şeklinde geri dönüşü söz konusu olmaksızın satılan çuvala ait katma değer vergisinin indiriminden arta kalan kısminin iade edilmesinde 3065 Sayılı Yasanın 29. maddesinin 2. fıkrasına aykırılık bulunmadığı, bu durumda her iki nedenle inceleme raporuna dayanılarak yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyatın yasal dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle terkin eden Ankara 2. Vergi Mahkemesinin 1.2.1990 Gün ve E: 1989/413, K: 1990/73 Sayılı kararının; ambalaj malzemesi alışı ve inceleme sırasında tamamlanmadığı saptanan inşaat montaj işi nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin iade olarak alınmasının haksız olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirket tarafından yaptırılan ve aktife alınmadığı saptanan inşaat ve montaj işi ile, satışı normal oranda vergiye tabi olup ambalaj malzemesi olarak kullanılan çuvalların alışı sırasında yüklenilen katma değer vergilerinin indiriminden sonra kalan miktarının iade olarak alınması 3065 Sayılı Yasanın 29/2 ve 31/1; maddelerine aykırı görülerek cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 31. maddesinin 1 .fıkrasında ’Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin katma değer vergisi bunların aktife girdiği veya kullanılmaya başlandığı vergilendirme döneminden itibaren 3 (8/8837 Sayılı BKK ile 1) yıl içinde ve üç eşit miktarda bu bölümdeki esaslar dairesinde indirim konusu yapılır’ hükmü yer almıştır. İnceleme raporu ekinde mevcut 3.3.1989 tarihli tutanaklarda, şirket tarafından yapılmakta olan işler hesabında takip edilen silo ve bina inşaatı ile makina montajları henüz tamamlanmamış olduğundan, inceleme dönemleri itibariyle sabit kıymetler hesabına alınamadığı saptanmış, bundan hareketle inceleme raporunda, kullanılmaya inceleme dönemleri itibariyle başlanmadığı sonucuna varılmıştır. , Tutanakta ’kullanılmaya başlanmadığı’na ilişkin bir saptamada bulunulmamış ise de, bitirilmeyen inşaatın kullanılmaya başlanması mümkün olmayıp inceleme elemanınca varılan sonuç yerinde görülmektedir. Diğer taraftan mahkeme kararında, bina inşaatı ve makina montajı işleri tamamlandıkça devreye sokulduğu ve kullanılmaya başlandığı iddiasından söz edilmekte ise de, bu iddianın somut bir belge ile kanıtlanamaması yanında yükümlü şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından imzalı tutanakta tesbit edilen hususun daha muteber olduğu kanaatine varılmaktadır. Öte yandan anılan yasanın 29.maddesinin 2.fıkrasında ’bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu taktirde aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen maddelerle ilgili olup, indirilemeyen vergi iade olunur.’ hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasa maddesi gereğince temel gıda maddesi teslimleri iade hakkı doğuran işlemlerdir. Sözü edilen teslimlerde teslim edilen malın üretimi nedeniyle yüklenilen vergiler, öncelikle indirim konusu yapılacaktır, indirimle giderilemeyen bir miktarın kalması halinde ise, kalan tutarın iade hakkı doğuran işlemlere isabet eden kısmı o dönemde iade edilecek vergi olarak dikkate alınacaktır. Diğer bir anlatımla iade hakkı doğuran işlemlere ilişkin olarak yüklenilen vergilerin, diğer işlemlere ait yüklenilen vergilerden mutlak surette ayrılması gerekmektedir. Böyle ayrım yapılmadan, iade hakkı doğuran işlemin bedeli ile genel vergi oranının çarpımı .suretîyle bulunacak miktarın, iade olarak talep edilmesi mümkün değildir. 26 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, ambalajlanarak salınması mutad olan maddelerin tesliminde, faturada ambalaj için ayrıca bir bedel gösterilmemesi, yani teslime bedelinin ambalaj maddesine ait tutarı da içine alacak şekilde tek tutar olarak ifade edilmesi gerektiğinden, ambalaj malzemesinin, asıl maddenin tabi olduğu şartlara göre vergilendirileceği, diğer bir anlatımla, asıl madde indirimli oranda vergiye tabi ise bu teslimin tamamı için indirimli oran uygulanacağı açıklanmıştır. Anılan yasa maddesi hükmü ve tebliğdeki açıklamalardan, temel gıda maddesi tesliminden ayrı olarak faturada ambalaj için ayrıca bir bedel gösterilmiş ve bu bedel üzerinden katma değer vergisi hesaplanmışsa, ambalaj malzemesi için yüklenilen verginin, iade hakkı doğuran işlemlere ilişkin olarak yüklenilen vergilerden ayrılarak indirilecek katma değer vergisi hesabına kaydedilmesi, indirilemeyen miktarın bir sonraki aya devredilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. İnceleme raporu ekinde mevcut tutanaklarda, çuval tesliminde tahsil edilen ve çuval alışında yüklenilen katma değer vergisi ile yapılmakta olan işler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisi miktarları dönemler itibariyle hesaplanmış, anılan yasa hükmü uyarınca iade edilmesi gereken ve sonraki dönemlere devredilmesi gerekirken haksız yere iadesine sebebiyet verilen katma değer vergisi tutarları belirtilmiştir. Bu durumda yükümlü şirket tarafından vergili ve vergisiz işlemlerin birbirinden ayrılarak vergili işlemler nedeniyle, yüklenilen katma değer vergisinin indiriminden sonra kalan miktarının sonraki dönemlere devredilmesi gerekirken, iade olarak alınması ve iktisadi kıymet aktife alınmadan veya kullanılmaya başlanmadan, inşaat montaj işi nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirime tabi tutulması anılan yasa hükümleri karşısında mümkün bulunmadığından vergi aslım terkin eden mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir. Ceza yönünden; sonraki döneme devri gereken katma değer vergisini, Maliye Bakanlığınca verilen 31.3.1986 günlü mukteza nedeniyle yükümlü şirketin yanılgıya düşmesi sonucu iade olarak aldığı, vergi kaçırma kastinin bulunmadığı anlaşıldığından tarhiyatın anılan 29/2. maddeye ilişkin kısmına isabet eden kaçakçılık cezasının terkini yerindedir. . Öte yandan, inşaat montaj işi nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin iade olarak alınması mümkün olmadığından tarhiyata kusur cezası uygulanması gerekmekte olup, bu kısma ilişkin olarak kesilen kaçakçılık cezasının tamamının terkininde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin ceza yönünden kısmen reddine, kısmen kabulüne, vergi aslı yönünden ise kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.
|
|