TARH MUAMELESİ Danıştay Dördüncü Daire
Genelge, bir genel tebliğ niteliğinde olmadığından, genelge île tarha yetkili vergi dairesinin değiştirilemez. 193 sayılı Gelir Vergi Kanunu'nun 106. maddesinde; Gelir Vergisinin mükellefin ikametgahının bulunduğu mahal vergi dairesince tarh edileceği şu kadarki işyeri ve ikametgahı ayrı vergi daireleri bölgesinde bulunan mükelleflerin vergilerinin, Maliye Bakanlığınca uygun görüldüğü takdirde ve mükellefe de evvelden bildirilmek kaydıyla işyerinin bulunduğu yerin vergi dairesince tarh olunacağı öngörülmüştür. Bu hükme göre Gelir Vergisinden tarha yetkili vergi dairesi, kural olarak mükellefin ikametgahının bulunduğu yerdeki vergi dairesidir. Bu kuralın aksine ikametgah yerine işyerinin bulunduğu mahaldeki vergi dairesince tarh işlemi yapılabilmesi mümkün ise de, bunun için yasada belli koşullar getirilmiştir. Bu koşulardan davacının durumuna uyan bölümde, işyerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesince tarh işleminin yapılabilmesi için, bu durumun Maliye Bakanlığınca uygun görülmesinin ve mükellefe evvelden bildirilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Açıkça anlaşılacağı üzere bu değişikliğin işlerlik kazanabilmesi için maddede belirtilen iki koşulun birlikte gerçekleşmesi sorunludur. Maliye Bakanlığınca bu değişiklik uygun görülmekle birlikte ilgili mükellefe yasal açıdan geçerli yollarla bildirim yapılmadığı takdirde, mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesinin değiştirildiğin! kabul etmek mümkün değildir. Olayda davacının ikametgahının Şanlıurfa'da bulunduğu ve yıllık beyannamesinin de ikametgahının bağlı olduğu vergi dairesine verildiği hususu ihtilafsızdır. Maliye Bakanlığınca yayınlanan 9.9.1986 tarihli genelgeyle, Ankara, İstanbul ve İzmir'de faaliyet gösteren ticaret erbabı için tarh yerinin işyerinin bağlı bulunduğu vergi dairesi olduğu belirtilmişse de, sözü edelin genelge Resmi Gazete'de yayınlanan bir Genel Tebliğ niteliğinde olmadığı gibi, bu değişiklik durumunun davacıya yapılan bir tebliğle duyurulduğu da ileri sürülmediğine göre, salt genelgenin varlığından söz edilerek, davacının bağlı bulunduğu tarha yetkili vergi dairesinin değiştirilmiş olduğu kabul edilemez. Bu itibarla davacı hakkında tarha yetkili vergi dairesi ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesi iken, davalı vergi dairesince yapılan tarh işleminde yasal isabet görülmemiştir. Bu nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.