Dairesi
Menkul sermaye iradı niteliğindeki gelirin ancak ödeme ile elde edilebileceği ve o dönemin geliri olarak vergilendirileceği, borcun vade tarihine göre faiz nesaplanarak borç verildiği tarihte elde edildiği kabul edilmez.
Karar No
1993/1725
Esas No
1992/68
Karar Tarihi
20-04-1993

Danıştay Dördüncü Daire

Menkul sermaye iradı niteliğindeki gelirin ancak ödeme ile elde edilebileceği ve o dönemin geliri olarak vergilendirileceği, borcun vade tarihine göre faiz nesaplanarak borç verildiği tarihte elde edildiği kabul edilmez. İstemin Özeti: Gayrimenkul ipoteği karşılığı verdiği borç paradan elde ettiği ve inceleme üzerine beyan ettiği menkul sermaye iradinin düşük bulunması nedeniyle saptanan matrah (arkı üzerinden yükümlü adına 1990 takvim yılı için ikmalen gelir vergisi salınıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Eskişehir 2. Vergi Mahkemesinin 17.10.1991 Günlü ve E: 1991/263, K: 1991/444 Sayılı kararı ile, davacının 17.10.1990 Gününde gayrimenkul ipoteği karşılığında 1.5.1991 tarihinde ödenmek üzere 25.000.000 lirayı borç olarak verdiği, borç verdiği kişi ile aralarında yakın akrabalık bağı ve ticari ilişki bulunmadığı, bu işlem nedeniyle elde edilen faiz gelirini beyan etmek amacıyla verilen beyannameye ihtirazi kayıt konulmadığı da ihtilafsız bulunduğundan bu işlem karşılığında faiz almadığı ve faiz gelirini, parayı verdiği tarihte elde etmediğine ilişkin iddiaların yerinde görülmediği, dolayısıyla salınan cezalı vergilerin yasal olduğu, ancak ipotek işlemi sırasında ödenen tapu harcının menkul sermaye kadından düşülmesi ve davacıya vergi kaçırma kastı izafe edilemiyeceğinden kusur cezası uygulanması gerektiği gerekçesiyle matrahın azaltılmasına, cezanın kusur cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Vergi dairesince ödendiği kesin olmayan harcın gider olarak indirilmesinin ve kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesinin yasal olmadığı, yükümlüce ise, elde edildiği iddia olunan faiz gelirinin tümünün dönem basında elde edildiğini varsaymanın yasaya ve ekonomik kurallara aykırı olduğu, 17.10.1990/31.12.1990 dönemi ile 1.1.1991/1.5.1991 dönemi faizinin ayrı ayrı beyanı gerektiği, 17.10.1990/31.12.1990 dönemi faiz gelirinin beyan edildiği ve vergisinin ödendiği, ileri sürülerek kararın bozulması istenmektedir. Karar: 193 Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinde; ’sahibinin ticari, zirai veya mesleki fa aliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır’ denilmektedir. Menkul sermaye iradından gelirin elde edilmesi, gelirin ekonomik yönden tasarruf edilebilmesi şartına bağlıdır. Bunun için de ödemeyi yapacak olanın geliri sahibinin emrine hazır bulundurması gerekmektedir. Davacının, 1990 takvim yılında bu yıl geliri olarak beyan ettiği tutardan fazla faiz geliri elde ettiği saptanmamıştır. Yukarıda açıklanan ilkeye göre, menkul sermaye iradı nedeniyle bulunan bu gelirin borcun verildiği tarihte, vade tahakkuk etmeden elde edildiğinin kabulü mümkün değildir. İhtirazı kayıtla beyanname verilmemiş olması beyan edilen verginin dava konuşu edilmesini engellerse de beyana dahil edilmeyen tutar hakkında dava açılmasını ve açılan davanın incelenmesini engellemez. Buna rağmen davacının 1990 takvim yılında elde ettiğini kabul ederek beyan ettiği faiz geliri üzerinde vade tarihine göre hesaplanıp istenen vergi ve cezanın tasdikinde isabet görülmemiştir. Vergi dairesince temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ise vergi mahkemesinin dayandığı gerekçe karşısında kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir. Karar: Bu nedenlerle, Eskişehir 2. Vergi Mahkemesinin 17.10.1991 Günlü ve E: 1991/263, ,K: 1991/444 Sayılı kararının bozulmasına, dayanağı bulunmayan vergi temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı