Danıştay Dördüncü Daire
Davacının kardeşine yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için tebligat yapılan yerin davacı ikametgahı olması gerekir. İstemin Özeti: 1989/Kasım1990/Ocak, şubat, Mart, Nisan, Mayıs.Temmuz, Ağustos, Ekim, Kasım, 1991/Ocak dönemleri için takdir komisyonu kararma dayanılarak gelir (stopaj) vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir, istanbul 5. Vergi Mahkemesi 22.9.1992 Günlü ve E:1992/1105; K:1992/1940 Sayılı Kararıyla; uyuşmazlığa konu cezalı vergi ihbarnamelerinin ikametgah adresinde davacının kardeşine 2.9.1991 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ alındı fotokopisinden davanın bu tarihten itibaren 30 Gün içinde açılması gerekirken 15.7.1992 tarihinde mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın süreaşımı yönünden reddine karar vermiştir. Davacı, kardeşiyle aynı ikametgah adresinde oturmadıklarım, kardeşine yapılan tebliğin geçersiz olduğunu, öğrenme tarihi esas alındığında davanın süresinde açıldığım ileri sürmekte ve kararın 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. Karar: 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde tebliğin usulüne aykırı yapılmasına karşın muhatabın tebliği öğrenmesi halinde tebliğin geçerli sayılacağı öngörülmüştür. Bu durumda muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi sayılacaktır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesinin 3. fıkrasında da tebliğin kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı, muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşe nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmamasının gerektiği belirtilmiştir. Dava konusu edilen ihbarnamelerin 2.9.1991 tarihinde davacının kardeşine tebliğ edildiği dosyada bulunan tebliğ alındısından anlaşılmaktadır. Ancak dosyadaki belgelerden davacının ikametgah adresi anlaşılamadığı gibi mahkeme kararında da bu husus açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu durumda davacının kardeşine yapılan tebliğin geçerli olması için tebliğ yapılan yerin davacının ikametgahının olup olmadığının araştırılması gereklidir. Böyle bir araştırma yapılmadan davanın süresinde açılmadığına karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Mahkemece tebliğ yapılan yerin davacının ikametgahı olmadığının tespiti durumunda ıttıla tarihi de göz önüne alınarak davanın süresinde açılıp açılmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle istanbul 5. Vergi Mahkemesinin 22.9.1992 Günlü ve E:1992/1105, K:1992/1940 Sayılı kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.