Danıştay Üçüncü Daire
Özel iş ve ilişkilerden kaynaklandıkları yolundaki iddianın doğruluğu karşıt inceleme ile araştırılmadan, bankalardaki ticarî mevduat kayıtlarında görülen çek, senet ve havale işlemlerinin tamamının ticarî faaliyete ilişkin olarak kabul edilmesinde isabet yoktur. Mobilya ticareti ile iştigal eden davacının 1988 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu bulunan matrah farkı üzerinden adına re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olarak hükme bağlandığı, bu maddeye göre de, vergi incelemesini sadece defter ve belge incelemesi olarak kabul etmeye imkan bulunmadığı, mükelleflerle ilgili olarak her türlü maddi olaylardan defter ve belge dışındaki kayıtlardan, resmi daire ve banka gibi müesseselerden alınacak bilgiler ile, mükelleflerle iş ilişkisinde bulunanların ifadelerinden yararlanılarak yapılabileceği, hiç defter tutmamış olan mükellefler hakkında inceleme yapılabilmesinin de bunun en iyi örneği oluşturduğu, nitekim daha önce 'defter, hesap ve kayıtlara dayanılarak ödenmesi lazım gelen vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak' olarak hükme bağlanan 134. madde hükmünün 2365 sayılı Kanun'la 'ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak' biçiminde değiştirilmek suretiyle, vergi incelenmesinde defter ve belgeye bağlı olmayan bir tanım getirildiği, olayda her ne kadar davacıya ait muhtelif bankalardaki ticarî mevduat kayıtlarında görülen çek senet ve havale işlemlerinin tamamının ticarî faaliyetle ilgili olduğu, aksinin davacı tarafından izah ve ispat edilemediği belirtilerek matrah farkı hesaplandığı anlaşılmakta ise de inceleme esnasında davacının muhasebecisinin banka işlemlerinin özel iş ve ilişkilerden kaynaklandığı yolundaki iddiasının, inceleme elemanınca hangi sebeple izah ve ispata yeterli görülmediğinin açıklanmadığı gibi davacının banka hesabına çek, senet ve havale gibi ödemede bulunanlar nezdinde de karşıt inceleme de yapılmadığı, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde ibraz edilen 22.5.1990 tarihli ............ Tapu Sicil Müdürlüğü yazısından davacının muhtelif kişi ve kooperatiflere ihtilaflı yılda arsa sattığı, bu satışlara ait çek ve senet ödemelerinin de davacının ticarî hesabından tahsil edildiğinin Yapı ve Kredi Bankası A,Ş. ......... Şubesince verilen 12.6.1990 tarihli yazıdan anlaşıldığı, ibraz edilen bir kısım satış faturalarının tetkikinden de, bunların bir önceki yıla ait satışları içermesine rağmen tahsilatlarının 1988 yılında gerçekleşen satışlara ait olduğunun görüldüğü, açıklanan bu hususlar nazara alındığında da davacının bankadaki hesabinin tamamının ticari faaliyete ilişkin olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle . kabul ederek tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararının; inceleme raporuna istinaden bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.