|
Dairesi
İhraç bedeli olan dövizi 1986, 1987 ve 1988 yıllarında kadar yurda getirmeyen ihracatçı firma adına, her yılın sonu itibariyle döviz cinsinden alacakların değerlemeye tabi tutulması nedeniyle, matrah farkları bulunamaz. TPKKH. kararın 28. maddesine göre, üç ay içinde yurda getirilmeyen dövizlerin ku
|
|
Karar No
1993/1437
|
|
Esas No
1991/886
|
|
Karar Tarihi
20-04-1993
|
|
|
Danıştay Üçüncü Daire
İhraç bedeli olan dövizi 1986, 1987 ve 1988 yıllarında kadar yurda getirmeyen ihracatçı firma adına, her yılın sonu itibariyle döviz cinsinden alacakların değerlemeye tabi tutulması nedeniyle, matrah farkları bulunamaz. TPKKH. kararın 28. maddesine göre, üç ay içinde yurda getirilmeyen dövizlerin kur farkı ilgililere ödenmeyeceği için, mükellef kurum yönünden kur farklarından gelir elde edilmesi sözkonusu değildir. Davacı şirketin 1988 takvim yılı hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; davacı şirketin 19841985 yıllarında yaptığı dişli ve konvektör ihracından dolayı yasal defterlerine 31.12.1984 ve 31.12.1985 tarihleri itibariyle kur farkı da dahil olmak üzere toplam 63.084.663 lira hasılat kaydettiği, ihraç bedeli dövizin 31.12.1988 tarihli bilançoların aktifinde yurt dışı müşterileri hesabında alacak olarak görüldüğü, 31.12.1985 ile 31.12.1988 tarihlerinde bu döviz alacağı için değerleme yapılmadığından, Vergi Usul Kanunu’nun 280. maddesine göre 31.12.1988 tarihi itibariyle belirlenen kura göre yapılan değerleme sonucu 186.955.171 liralık hasılatın matrah farkı olarak tesbit edildiği, bu durumda tesbit olunan matrah farkının, 1984 ve 1985 yılında gerçekleştirilen ihracatın, tahsil edilemeyen döviz bedelinin 31.12.1986 ile 31.12.1988 dönemlerinde değerlemeye alınması sebebi ile 31.12.1988 tarihi itibariyle belirlenen kura göre hesaplanan tutar ile 31.12.1985 tarihli değerlemeye göre beyan olunan tutar arasındaki farka ilişkin bulunduğu, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 30 sayılı kararın 8. maddesinde, ticari amaçlarla ihraç edilen malların bedelinin en az % 80’inin fiili ihraç tarihinden itibaren en çok üç ay içinde ihracatçılar tarafından yurda getirtilerek bir bankaya satılmasının zorunlu olduğu, ihraç bedeli dövizlerin, bu maddede öngörülen sürelerden sonra yurda getirilmesi halinde, sürenin sonuncu gününde geçerli kur ile dövizin satıldığı günün kuru arasında meydana gelen olumlu farkın ilgililere ödenmeyip, bu kararın 28. maddesi ile tesis edilen destekleme ve fiyat istikrar fonuna aktarılacağı belirtilmiş bulunduğundan, olayda, nakden ve hesaben elde edilmesine imkan olmayan dava konusu kur farkı üzerinde davacı şirketin herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmadığı, tahsil edilemeyen ve tasarruf yetkisi bulunmayan meblağın matrah farkı olarak kabulünde isabet görülmediği, dosyada mevcut, Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının 18.1.1990 tarihli 198 sayılı yazısından da, söz konusu döviz alacağının davacı şirketten tahsili için takibe alındığının anlaşıldığı bu durumda bu gelir üzerinde tasarruf imkanı kalmadığının kesinlik kazandığı gerekçesiyle kabul ederek kaçakçılık cezalı kurumlar vergisini terkin eden Vergi Mahkemesi kararının, şüpheli alacak durumuna düşmeyen alacağın 31.12.1988 tarihi itibariyle yasal kur üzerinden değerlenmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.
|
|