T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o HARCAMALARA KATILMA PAYI (Dava Açmak İçin Katılma Payının Yarısının Ödenmesi)
o KATILMA PAYININ YARISININ ÖDENMESİ (Katılma Payı Tahakkuk Ettirilenlerin Bu Payı Dava Konusu Yapabilmeleri İçin)
o DAVA AÇMA ŞARTI (Katılma Payı Tahakkuk Ettirilenlerin Bu Payı Dava Konusu Yapabilmeleri İçin Katılma Payının Yarısını Ödemiş Olmaları Gereği)
2464
Özet : Katılma payı tahakkuk ettirilenlerin bu payı dava konusu yapmaları payın yarısının ödenmesi koşuluna bağlı olduğu hakkında.
İstemin Özeti: Merkezi İstanbul'da bulunan şirketin Bitlis Belediyesi mücavir alanında kurulu sigara fabrikası nedeniyle belediye encümeni kararına ilişik ödeme emri ile şirketten 35.511.500.- lira kanalizasyon katılma payı istenmiştir.
Ödeme emrine karşı Van Vergi Mahkemesinde dava açan kurum, belediye encümen kararının katılma payı ile ilgili kısmının ve ödeme emrinin iptalini isteyerek ayrıca Van İdare Mahkemesine başvurmuştur. Kendisini görevsiz gören idare mahkemesi Van Vergi Mahkemesinin görevli olduğunu saptayarak dosyayı anılan mahkemeye göndermiştir.
Vergi mahkemesi, 2464 sayılı Kanunun 89/2 nci maddesi uyarınca katılma payına karşı dava açabilmek için payın yarısının yatırılıp yatırılmadığını sormuş ve tarh dosyasının gönderilmesini istemiştir. Ödeme emri, belediye encümeni kararı ve tebliğ alındılarının gönderilmesi üzerine dosyayı inceleyen mahkeme, Belediye Gelirleri Kanunu'nun değişik 89 uncu maddesinin (a) bendinin dördüncü fıkrasında adına katılma payı tahakkuk ettirilenlerin bu payı dava konusu yapmalarının, payın yarısını ödemiş olmaları koşuluna bağlandığını, davacının bu ödemeyi yapıp yapmadığının taraflara sorulduğu ve yanıt alınamadığı, bu nedenle incelenme olanağı bulunmayan davanın reddine karar vermiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine istemi inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi K: 1992/1882 sayılı kararında; davanın, yol harcamalarına katılma payını belirleyen belediye encümen kararı ve ekli ödeme emrinin iptali isteğiyle açıldığı, yol harcamalarına katılma payının tahakkuk ettirilerek ilanı ve ayrıca mükelleflere tebliği gerektiğinin ve ödeme zamanını 2464 sayılı Kanunun 92 ve 93 üncü maddelerinde düzenlendiği, kanunda tersine kural bulunmadıkça katılma hakkında 213 ve 6183 sayılı Yasaların uygulanmasının ise aynı kanunun 98 inci maddesinde öngörüldüğü, gönderme yapılan 213 sayılı Yasanın 34 ve 35 inci maddelerinde ihbarname kuralına yer verildiği, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesinde ise kesinleştiği halde ödenmeyen kamu alacaklarının ödeme emri ile takibinin öngörüldüğü, bir kamu alacağının ödeme emri ile takibi için kesinleşmesi ve süresinde ödenmemiş olması gerektiği, olayda katılma payının yükümlüye ihbarname ili duyurulmadığı, dolayısıyla usulüne göre tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş bir kamu alacağının varlığından söz edilemeyeceği ödeme emrinin iptali gerekirken davanın, tarhiyata karşı açılacak davalarla ilgili kurala dayanılarak incelenmeksizin reddinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Van Vergi Mahkemesi K: 1992/87 sayılı kararında; davanın ödeme emrine karşı açılmadığı, belediye encümeni kararıyla tahakkuk ettirilip bildirilen katılma payının kaldırılması istemiyle açıldığı, ödeme emrine karşı ayrıca açılan davada mahkemelerince 17.7.1991 tarihinde verilen E: 1991/31, K: 1991/144 sayılı kararla ödeme emrinin iptal edildiği ve kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, kanalizasyon harcamalarına katılma payının dava konusu edilebilmesi için istenen payın yarısının ödenmiş olması koşulunu öngören 2464 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi ve mahkemelerince bu noktayı belirlemek amacıyla verilen ara kararının yanıtsız bırakılması karşısında yarısının ödendiği kanıtlanmayan katılma payına karşı açılan davanın incelenmeksizin reddine ilişkin ilk kararda ısrar edilmesine karar verilmiştir.
Karar, kurum tarafından temyiz edilmiştir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Semra Kayır
Danıştay Savcısı: Yuva ERTAN
Düşüncesi: Uyuşmazlıkta, harcamalara katılma payı nedeniyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi, Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararı üzerine ilk kararında ısrar etmiş olup, yükümlüce ısrar kararının temyizen incelenmesi isteğiyle açılan davada ileri sürülen iddialar usul ve kanun hükümlerine uygun vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını sağlıyacak nitelikte görülmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, Kıdemli Tetkik Hakimi Semra Kayır'ın yazılı ve sözlü açıklamaları alınıp dosya incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Yol, kanalizasyon ve su tesisleri harcamaları katılma paylarının tanımı, hesabı, tahakkuk ve tahsil şekli, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Üçüncü Kısmında yer alan 86-94 üncü maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 89 uncu maddesinde, harcamalara katılma paylarının, bu hizmetler dolayısıyla yapılan giderlerden oluşması, bina ve arsalarda vergi değerinin yüzde ikisini aşmaması öngörüldükten sonra katılma paylarına karşı dava açılabilmesi için bu payların yarısının önceden belediyelere ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı kanunun 90 ıncı maddesinde ise kanalizasyon harcamalarına katılma paylarının hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve değinilen 89 uncu maddedeki esaslara göre katılma payları toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilmesi kurala bağlanmıştır.
Kanun, harcamalara katılma paylarının hizmetin tamamlanarak halkın yararlanmasına sunulmasından sonra tahakkuk ettirilmesini 91 inci maddesinde, bu esaslara göre hesaplanan payların, mükelleflerin kimlik ve adresleriyle kendilerine düşen pay miktarını gösterecek şekilde düzenlenecek tahakkuk cetvellerinin bir ay süre ile belediyenin ilan koymaya mahsus yerlerinde ilanını, katılma payı tutarlarının mükelleflere ayrıca tebliğini ise 92 nci maddesinde öngörmüştür.
Belediye Gelirleri Kanununun 98 inci maddesinde aynı kanuna göre alınacak vergi, harç ve katılma payları hakkında, tersine hüküm bulunmadıkça 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanması kabul edildiğinden, tarh edilen katılma paylarının mükelleflere ihbarname ile duyurulması gerekmektedir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; kendisinden kanalizasyon harcamalarına katılma payı istenen kuruma, bu payı miktar olarak belirleyen belediye encümeni karar ve ekinde aynı pay için düzenlenen ödeme emri tebliğ edildiği, ödeme emrine karşı dava açıldığı ve davayı inceleyen Van Vergi Mahkemesince verilen 17.7.1991 günlü ve K: 1991/144 sayılı kararla ödeme emrinin iptal edildiği ve bu kararın, kanun yollarına başvurulmamak suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Temyiz olunan kararla sonuçlandırılan bu dava, ... Belediye encümeninin 17.1.1991 günlü ve 25 sayılı, kanalizasyon harcamalarına katılma paylarını belirleyen Kararının, davacı ile ilgili kısmının iptali istemiyle açılmıştır. iptali istenen kararın, fen işleri müdürlüğünün 15.1.1991 günlü yazısı ekinde yer alan hesap cetvellerinin, belediye başkanlığınca encümene sunulması üzerine ve 2464 sayılı Kanuna göre tahsilleri için alındığı ve tahsilat işlemleri yerine getirilmek üzere hesap işleri müdürlüğüne gönderildiği görülmektedir. 1580 ve 2464 sayılı Kanunlar doğrultusunda alınan söz konusu karar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinin (1/a) fıkrasında sözü edilen, idarenin tek yanlı, kesin ve yürütülmesi gerekli işlemlerinden olduğundan, idari davaya konu edilebileceğine oyçokluğu ile karar verilerek istem incelendi.
Temyiz olunan kararda davanın, tahakkuka karşı açılmış bir dava olarak nitelendiği ancak, kanuna göre tahakkukun, buna ilişkin cetvellerin ilanı ve ayrıca ilgililerine ihbarname ile duyurulması suretiyle yapılması gerektiğinden dava hakkında yapılan niteleme yasaya ve isteme uygun görülmemiştir.
Bununla birlikte, yerel yönetimlerin yeterli akçalı kaynağa kavuşturulması ve hizmetten yararlanma esasına dayalı giderlerin, yapılmasından sonra tahsilinden olumsuz yönde etkilenmelerini önlemek amacıyla katılma paylarının yarısı ödenmedikçe davaya konu edilememesi yolunda öngörülen sınırlamanın, belediye encümeninin pay belirleyen kararlarına karşı açılacak davalar için de söz konusu olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle Van İdare Mahkemesinin 9.12.1991 günlü ve E: 1991/48, K: 1991/197 sayılı ısrar kararına karşı yapılan temyiz isteminin reddine 25.11.1993 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X - 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 98 inci maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanuna göre alınacak vergi, harç ve katılma payları hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bunların ek ve tadilleri hükümleri uygulanır." denilmektedir. Harcamalara katılma payı hakkında bu hüküm uyarınca Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 2464 sayılı Kanunun 90, 91 ve 92 nci maddelerinde yer alan "katılma payı tahakkuku" ve "tebliğ" ibareleri, Vergi Usul Kanunu'nun 21 ve 22 nci maddelerinde tarifi verilen "tebliğ" ve "tahakkuk"u ifade ettiğinin kabulü gerekir. Bu haliyle katılma payı tahakkukunun, "yetkili makamlar tarafından" Vergi Usul Kanunu hükümleri dairesinde bir tahakkuk fişi ya da ihbarname tebliği suretiyle sağlanması gerekmektedir. Belediye Gelirleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun sözü edilen hükümlerinin birlikte incelenmesinden, belediye encümeninin, katılma payının hesabına ilişkin işleminin, hesap işleri müdürlüğüne bu tutarda belediye alacağının usulüne uygun olarak ilgililerine tebliği ile tahakkukunun sağlanması için verilen bir talimat olduğu ve idarenin iç işlemini teşkil ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Encümen kararında, idari davaya konu edilebilecek idari işlemlerde aranan "nihai nitelikte olma" unsuru bulunmadğı halde kararın ödeme emri ekinde davacıya gönderilmiş olması nedeniyle idari davaya konu edilebileceğinin kabulünde isabet yoktur.
Davanın incelenmeksizin reddi yolundaki mahkeme kararı, sonucu itibariyle yerinde olduğundan, temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği görüşüyle kararın gerekçesine katılmıyoruz.
XX - Davanın, ... Belediye Encümeninin 17.1.1991 günlü 25 sayılı kanalizasyon harcamalarına katılma paylarını belirleyen kararına karşı açıldığı ve bu kararın idarenin tek yanlı, kesin ve yürütülmesi gerekli işlemlerinden olduğu açıktır. Bu idari işleme karşı açılan iptal davası ile sözü edilen karar gereğince davacıya gönderilen ödeme emrine karşı açılan davayı, bunların sonuçları birbirini etkileyecek olsa dahi aynı usul koşulları içinde incelemek mümkün değildir. Belediye encümeni kararına karşı açılan davada, bir iptal davasında aranacak şartların varlığının olup olmadığı araştırılacak ve böyle bir davada yatırılması gerekli olan dava harcı istenecektir.
Davacının, fabrikasının belediye hudutları dışında olduğu, alt yapı tesisleri ve kanalizasyonun, yatırımlarıyla ilgili izin ve teşvik belgesi gereği olarak kendilernce yaptırıldığı, umumi kanalizasyonla bağlantısı olmadığı, bu nedenlerle belediye encümeni kararı kapsamına alınmasının yerinde olmadığı iddialarıyla encümen kararının kendilerine ait kısmının iptali istemiyle açtığı davada 2464 sayılı anunun 89 uncu maddesindeki düzenleme nedeniyle katılma payının yarısının önceden belediyeye ödenmesi koşulunun aranmasına gerek yoktur.
Davacının tarh ve tahakkuk eden katılma payına karşı açacağı davada katılma payının yarısının belediyeye ödenmesi koşulu aranabilir. Nitekim davacı, bu konuda düzenlenen ödeme emrine de dava açmış ve bu dava esastan incelenerek Van Vergi Mahkemesinin 17.7.1991 günül ve K: 1991/144 sayılı kararı ile ödeme emri iptal edilmiştir.
Bu nedenlerle yarı nispetindeki katılma payının ödenmediği gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolundaki mahkeme kararının, davanın esasının incelenmesi için bozulması gerekeceği oyu ile çoğunluk kararına karşıyız.
XXX - Belediye Gelirleri Kanununun 89 uncu maddesinin 4 üncü fıkrası, katılma paylarına karşı dava açılabilmesi için katılma payının yarısının önceden belediyeye ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
Kanunun 92 nci maddesi, tahakkuk ettirilen katılma paylarının mükelleflerin adı ve adresleri, miktarları gösterilmek suretiyle belediye ilan yerine asılacağını ve mükelleflere ayrıca tebliğ edileceğini amirdir.
Kanunun 98 nci maddesi, vergi, harç ve katılma paylarının da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceğini açıklamaktadır.
Bu duruma göre katılma payları ihbarname ile tebliğ edilecektir. İhbarnamede nelerin yazılı olacağı kanunun 34 ve sonraki maddelerde belirtilmiş, vergi mahkemesinde dava açma süresi yazılmamış olan ihbarnamenin hükümsüz olacağını 108 inci madde hüküm altına almıştır.
Belediye encümeni kararı ihbarname değildir. Encümen kararı bu haliyle sakat ve yok hükmünde bir işlemdir. Bu işlemin yargı mercilerince yok sayılması veya sakatlığı, ihbarname sayılmaması nedeniyle iptal edilmesi halinde (ki her iki hal aynı sonucu doğurur) kanuna uygun olarak katılma payı ihbarname ile istenilecek, buna karşı dava açılması sırasında katılma payının yarısı önceden belediyeye ödenecektir.
Encümen kararının veya ihbarname dışında herhangi bir şekilde yapılan tebliğin iptali için açılan dava sırasında katılma payının yarısının ödenmesi mükerrerliğe neden olacaktır.
Bu nedenle encümen kararının iptali için açılan davada da katılma payının yarısının önceden belediyeye ödenmesi gerektiği yolunda verilen ve ısrar kararını onayan kararın bu kısmına katılmıyorum.