Dairesi
Sahte fatura kesenin suca doğrudan katıldığı ve haksız vergi iadesinden pay almaşı halinde kaçakçılığa iştirak, bu unsurların bulunmadığı durumlarda faturanın komisyon karşılığı kesilmesi fiili kaçakçılığa yardım suçunu oluşturur.
Karar No
1993/1181
Esas No
1992/S210
Karar Tarihi
18-03-1993

Danıştay Yedinci Daire

Sahte fatura kesenin suca doğrudan katıldığı ve haksız vergi iadesinden pay almaşı halinde kaçakçılığa iştirak, bu unsurların bulunmadığı durumlarda faturanın komisyon karşılığı kesilmesi fiili kaçakçılığa yardım suçunu oluşturur. İstemin Özeti: .......... Pazarlama ihracat ve ithalat A.Ş. tarafında gerçek dışı ihracat nedeniyle katma değer vergisi ladesi alınması fiiline iştirak ettiğinden bahisle inceleme raporuna dayalı olarak davacı şirket adına Haziran 1986 dönemine ilişkin olarak kesilen kaçakçılığa iştirak cezasını;davacının üretimi ve mevcudiyeti olmayan terlik, cüzdan, kemer ve gözlük kılıflarının satışı için ihracatçı ......... Pazarlama ihracat ve ithalat A.Ş. adına düzenlediği faturalardan dolayı haksız iade olunan 382,921.944 liralık katma değer vergisini de içerecek şekilde, aynı döneme ilişkin olarak ihracatçı firma adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı açılan davanın ..................... Vergi Mahkemesinin 7.5.1991 Gün ve 1991/803 Sayılı kararıyla, ihracata konu malların gerçekte imal edilmediği, hiçbir safhada alım satıma konu olmadığı, tedarikçi firmalar adına sahte faturalar düzenlendiği, o herhangi bir mal hareketi bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle ihracatçı şirketin bu firmalardan satın aldığı mallar için katma değer vergisi ödediğinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle reddedildiği, yapılan temyiz başvurusu üzerine kararın temyizen incelenmesi safhasında ihracatçı .......... Pazarlama ihracat ve ithalat A.Ş.'nin 3787 Sayılı Yasa'dan yararlanmak üzere borcunu Yasa'da öngörüldüğü şekilde ödemeye başlayarak davadan feragat ettiği anlaşıldığından, yükümlü adına kesilen kaçakçılık cezasında da yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle onayan .................. Vergi Mahkemesinin 3.7.1992 Gün ve 1992/1579 Sayılı kararının, ihracatçı firma tarafından söz konusu vergi ve cezalar ödenmeye başlandığından tedarikçi yükümlü firma adına kesilen cezasının kaldırılması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 338. maddesinde 'ayrı ayrı maddi menfaat gözetmek şartıyla birden fazla kişi kaçakçılık yaptıkları veya kaçakçılığa teşebbüs sayılan fiilleri irtikap ettikleri veya doğrudan doğruya beraber işlemiş oldukları takdirde her biri hakkında, iştirak ettikleri suçlar için bu Kanun'da yazılı cezalar uygulanır' denilmiş, aynı Kanun'un 344. maddesinde kaçakçılık, 'mükellef veya sorumlu tarafından aşağıdaki hallerden birisiyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi' şeklinde tanımlanmış; söz konusu maddenin 2. bendinde sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı vesikalar tanzim etmek veya bunları bilerek kullanmanın vergi kaçakçılığı olacağı belirtilmiştir. Yasanın 'yardım' başlıklı 347. maddesinde ise; 'Kaçakçılık olduğunu bildiği bir fiilin işlenip tamamlanmasını fiili ile kolaylaştıranlara, bundan ayrı bir menfaat gözetmediği takdirde, bu fiiller için Kanun'da belli edilen cezaların dörtte biri kesilir veya hükmedilir. Aynı yardımı 344. maddenin 16. bentlerinde yazılı fiillerin işlenip tamamlanması için yapanlara bu fiiller için tayin olunan cezanın yansı hükmolunur' hükümleri yer almıştır. o Sahte faturalar maddi karşılık söz konusu olmaksızın düzenlenemeyeceğine göre, bu maddi karşılığın niteliğinin bilinmesi gerekir. Faturayı kesenin suca doğrudan katıldığının ve haksız vergi iadesinden pay aldığının kabulü halinde bu fiilinin 213 Sayılı Kanun'un 338. maddesi kapsamında 'kaçakçılığa iştirak' olacağı acıktı. Bu unsurların bulunmadığı ya da sabit görülmediği durumlarda ise faturanın komisyon karşılığı kesildiğinin ve bu filinin de kaçakçılığa yardım suçunu oluşturduğunun kabulü gerekir. Olayda, .......... Pazarlama ihracat ve ithalat A.Ş.'den satın alarak ihracatçı .......... Pazarlama İhracat ve ithalat A.Ş.'ye ihraç kaydıyla sattığı terlik, cüzdan, kemer ve gözlük kılıflarının imalatçısı (V.B. .......... Terlik) inceleme elemanına verdiği ifadesinde söz konusu malları kendiliğinden alarak (O) Halı ve Deri Mamulleri Dış Ticaret ve Sanayi A.Ş.'ye satmış görünen (M.D.) adında bir kişiyi tanımadığım, bu şahsa herhangi bir satışının olmadığım, satmış göründüğü 500.000.000 lira tutarındaki mal satış faturasının, muhasebecisi tarafından bilgisi dışında düzenlenmiş olabileceğim, ilgili dönem katma değer vergisi beyannamesindeki imzanın kendisine ait olmadığım, işyerinin üretimde bulunduğu dönemde ihracat kaydıyla mal satabilecek kapasitede üretim yapmadığım beyan ve kabul etmiştir. Bu inceleme ve tespitler sonucuna göre, ortada gerçek bir mal harekelinin bulunmadığı, ihracatçı .......... Pazarlama firmasının da aynı olayda kendi adına yapılan tarhiyatı kabul ederek 3787 Sayılı Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, olayın yukarıda açıklanan oluş şekli de göz önünde bulundurulmak suretiyle ihracatçı ............ Pazarlama ile yükümlü firma ve daha alt firmalar arasında organik bir bağ bulunup bulunmadığı, yükümlü firmanın doğrudan buna katılarak haksız vergi iadesinden pay alıp almadığı, yükümlünün fiilinin yalnızca komisyon karşılığı fatura kesmekten ibaret olup olmadığı hususlarının araştırılıp kararda tartışılarak söz konusu fiilin 213 Sayılı Kanun'un 338. Veya 347. maddelerinden hangisinin kapsamına girdiği saptanıp buna göre bir karar verilmesi gerekirken, kaçakçılığa iştirak suçundan dolayı kesilen cezanın kararda yazılı eksik gerekçeye dayanılarak onanmasında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı