Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1993/50
Karar No
1993/107
Esas No
1993/50
Karar Tarihi
22-10-1993

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o SERMAYE ARTIRIM İŞLEMİ (Damga Vergisinden Muafiyetin Şartları)

o DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI (Sermaye Artırım İşleminin Damga Vergisinden Muaf Olmasının Şartları)

488

Özet : Yatırım teşvik belgesinin incelenmesinden vergi, resim ve harç istisnası bulunmadığı anlaşılan yükümlünün sermaye artırım işlemi damga vergisine tabi olduğu hakkında.

İstemin Özeti: İmalat sanayii sektöründe faaliyet göstermek üzere yatırımı teşvik belgesine bağlanan kurum, sermayesini belgedeki koşul nedeniyle ve öngörülen miktarda artırarak, bu artışa ilişkin damga vergisi beyannamesini ihtirazı kayıtla vermiş ve tahakkuk eden vergiyi ödemiştir.

Kalkınmada ikinci derece öncelikli yörede yapılan bu yatırımla ilgili sermaye artırımı işleminin, yatırımların teşviki ile ilgili mevzuata göre damga vergisinden müstesna olduğunu ileri süren kurum, vergi mahkemesinde dava açmıştır.

Davayı inceleyen Sivas Vergi Mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve istem, Danıştay Dokuzuncu Dairesince incelenmiştir.

Danıştay Dokuzuncu Dairesi K: 1992/1312 sayılı kararıyla; kurumun sermaye artırımı işleminin damga vergisinden müstesna tutulup tutulmayacağının, 1.01.1989 tarihinden itibaren yürürlüğe konulan 3505 sayılı Kanun'un geçici 2 nci maddesine göre belirlenmesi gerektiği, anılan kuralda yazılı istisna hükmünün uygulanmasının, ihracat ve döviz kazandırma taahhüdünde bulunulmasına bağlı olduğu, teşvik belgesinin incelenmesinden ise kurumun bu yolda bir taahhüdünün bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Sivas Vergi Mahkemesi; uygulanması gereken kuralların, 89/14685 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve bu karara göre yayımlanan 90/2 sayılı Tebliğde yer aldığı, bakanlar kurulu kararında genel olarak 3505 sayılı Kanun'a ve kalkmmada öncelikli yöreler bakımından 84/8857 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına gönderme yapıldığı, bu düzenlemelerden Devletin iki tür kalkınma politikası izlediği, kalkınmada öncelikli yörelerde ihracata yönelik olma kaydının aranmadığı sonucuna varıldığı, teşvik belgesinin (IV) işaretli bölümünde sermaye artırımını arazi ve bina yapımında kullanmak amacıyla ve yatırımına bağlı olarak gerçekleştirdiği anlaşılan kurumun bu işleminin, anılan bakanlar kurulu kararları uyarınca damga vergisinden müstesna olduğu gerekçesiyle verdiği 10.7.1992 günlü ve K: 1992/465 sayılı kararıyla ilk kararında ısrar etmiştir.

Israr kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: S.K.

Danıştay Savcısı: G.M.

Düşüncesi: Kalkınmada öncelikli yörede teşvik belgeli yatırımda bulunan davacı şirketin sermaye artırımı nedeniyle ihtirazi kayıtla ödediği damga vergisinin iade edilmesi yolunda verilen mahkeme kararını, ihracat ve döviz kazandırma taahhüdü bulunmadığından vergiden muaf olmadığı gerekçesiyle bozan Danıştay Dokuzuncu Daire kararına uyulmayarak verilen ısrar kararı temyiz edilmektedir.

24.10.1989 günlü, 89/14685 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3 üncü maddesinde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından teşvik belgesine bağlanacak yatırımlar, uygun görüldüğü takdirde yatırım indirimi, kaynak kullanımını destekleme primi, vergi, resim ve harç istisnası, finansman fonu ve bina inşaat harcı istisnası gibi teşvik araçlarının projeye göre gerekli görülenlerinden yararlandırılacağı, yatırımlara uygulanacak teşvik tedbirleri Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından verilen teşvik belgesinde belirtilen değerler esas olmak üzere ilgili kuruluşlar tarafından tatbik olunacağı belirtilmiştir.

Davacı kuruluşa verilen 8.6.1990 günlü ve 27096 sayılı yatırım teşvik belgesinde yatırım indirimi ve kaynak kullanımını destekleme primi uygulaması öngörülmüş olup vergi istisnası sağlanmamıştır. Ayrıca kalkınmakta öncelikli yörelerde yapılan yatırımlarla ilgili düzenlemelerde de sermaye artırımı işleminin vergiden muaf olduğuna ilişkin bir kural yer almamaktadır.

Bu bakımdan sermaye tezyidi işleminin damga vergisinden istisna olmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle vergi mahkemesi kararında bu bakımdan isabet görülmediğinden temyiz isteminin kabulüyle kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, Kıdemli Tetkik Hakimi S.K.'ın yazılı ve sözlü açıklamalarından sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

Yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için alınan yatırım kredileri ile bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların, 31.12.1993 tarihine kadar 488 sayılı Kanun'a göre damga vergisinden müstesna tutulmasını öngören ve 1.01.1989 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe konulan 3505 sayılı Kanun'un geçici 2 nci maddesinde, söz konusu istisnanın uygulanması için yatırımcının ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunması koşulu getirilmiştir.

Yatırımların ve döviz kazandırıcı etkinliklerin özendirilmesi amacıyla, kalkınma planları ve bu planlara göre hazırlanan yıllık program kararnamelerine ek esaslara göre işlem yapılmakta iken, 3505 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonraki dönemlerde uygulama, yasa hükmü ve bakanlar kurulu kararlarına göre yönlendirilmiştir.

1990 yılı için geçerli kılınan 89/14622 sayılı Program Kararnamesine Ek 89/14685 sayılı Kararname ilişiğindeki "Esaslar"ın "Vergi, Resim ve Harç İstisnası" başlıklı 8 inci maddesinin son fıkrasında, damga vergisi istisnasının 3505 sayılı Kanun hükümlerine göre uygulanması öngörülmüş, 13 üncü maddesinde ise kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlarda, 84/8306 ve 84/8857 sayılı Kararname hükümlerinin uygulanması kabul edilmiştir.

Kalkınmada öncelikli yörelerin taşıdığı özel önemden dolayı ayrıca teşvik edilmesi düşünülen yatırımlarda geçerli teşviklerin düzenlendiği 84/8306 ve 84/8857 sayılı Kararnameler; bu yörelerde yapılacak yatırımlar için arazi veya arsa tedariki ile ilgili işlemleri veraset ve intikal vergisi, damga vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, emlak vergisi, harçlar ve resimler ile Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınan vergi, resim ve harçlardan müstesna tutmuştur.

Bu düzenlemede, şirket kuruluşu ve sermaye artırımı işlemleri istisna kapsamına alınmamıştır. Dolayısıyla sermaye artırımı işleminin damga vergisinden müstesna tutulup tutulmaması yönünden kalkınmada öncelikli yöreler lehine ve diğer yörelerden farklı bir uygulama yapılması söz konusu olmamaktadır.

Bu durumda uyuşmazlığın, 89/14685 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile davacının kalkınmada ikinci derecede öncelikli yörede yapacağı yatırım nedeniyle aldığı teşvik belgesi ve 3505 sayılı Kanun'un tanıdığı yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan 89/1 ve 90/2 sayılı Tebliğlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Sözü geçen düzenmelerin tümü, sermaye artırımı işlemlerinin damga vergisinden müstesna tutulabilmesini; yatırımcı şirketin ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunması, yatırımcıya verilen belgede vergi, resim ve harç istisnası tanınması ve sermaye artırımının teşvik koşulları arasında bulunması şartlarının bir arada varlığını zorunlu kılmaktadır.

Dosyada bulunan teşvik belgesinin incelenmesinden, davacının ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünün bulunmadığı, kendisine tanınan teşvikler arasında vergi, resim ve harç istisnasının yer almadığı saptanmıştır.

Her ne kadar sermaye artırma koşulu öngörülmüşse de bu koşulun, davacının yararlanabileceği açıklanan yatırım indirimi ve kaynak kullanımı destekleme primi teşviklerinin önkoşulu olduğu sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla davacının sermaye artırımı işleminden damga vergisi alınmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Bu nedenlerle ödenen damga vergisinin ret ve iadesi yolundaki Sivas Vergi Mahkemesinin 10.7.1992 günlü ve E: 1992/331, K: 1992/465 sayılı kararının tahakkukun esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına, yargılama giderleri yeniden verilecek kararda hüküm altına alınacağından bu konuda hüküm tesisine gerek bulunmadığına 22.10.1993 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Devlet Planlama Teşkilatı tarafından teşvik belgesi 2 hususta verilmektedir.

1 - İhracat ve ithalat muamelelerine yani döviz kazandırıcı taaliyetlere;

2 - Yatırım teşvik belgesine bağlanmış ve 1. ve 2. derecede kalkınmada öncetikli yörelerde yapılacak yatırımlara.

Olayımızda yükümlü şirket 1990 tarihinde 2. derecede öncelik tanınan Tokat İline bağlı Turhal'da yatırım yapmak üzere teşvik belgesi almıştır. Bu belge tamamen Turhal ilçesinde yapılacak yatırıma ilişkin olup ihracat veya döviz kazandırıcı bir faaliyete ilişkin değildir.

Bu belgeyle, yükümlüye sermayesini muayyen bir zaman sonra artırma şartı getirilmiştir.

3505 sayılı Kanun'un geçici 2 (C) maddesine göre, yatırımı teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için alınan yatırım kredileri lle bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı damga vergisinden muaf olduğundan Sivas Vergi Mahkemesi kararı sonucu itibariyle yerindedir.

Bu nedenle çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı