Danıştay Yedinci Daire
Harici komisyonculuk faaliyetinin istisna kapsamında olduğu konusunda, yargı kararlarında ve idarenin tebliğlerinde yer alan görüşler davacıyı yanıltmış olduğundan, vergi cezası kesilmez. Harici komisyon faaliyeti nedeniyle, yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapora istinaden 1986 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran dönemleri için ikmalen tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın yurt dışındaki yabancı firmanın Türkiye Mümessili olarak yapılan aracılık hizmetleri karşılığında alınan komisyonlar nedeniyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 12/2. maddesi hükmü uyarınca vergi istisnası uygulanıp uygulanamayacağı hususunun tespitine ilişkin bulunduğu, 1065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 4. maddesinde hizmetin, 'teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler' şeklinde tanımlandığı, Kanun'un 6. maddesinin (b)bendinde ise, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını, değerlendirilmesin! veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını (değerlendirme Gelir Vergisi Kanunu'nun 7. maddesine göre tayin olunur) ifade edeceğinin hükme bağlandığı, öte yandan aynı Kanun'un 11. maddesinin 1a bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin ihracat istisnası kapsamında sayıldığı, 12. maddenin yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmetlere ilişkin şartları düzenleyen (a) bendinde, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması, (b) bendinde, hizmetten yurt dışında faydalanılması koşullarına yer verildiği, aynı maddenin 2 numaralı fıkrasında, müşteri tabirinin, ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerin! ifade edeceğinin belirtilmiş bulunduğu, Katma değer Vergisi Kanunu'nun yukarda açıklanan hükümleriyle getirilen genel kurala göre, hizmetin Türkiye'de yapılması, değerlendirilmesi veya hizmetten Türkiye'de faydalanılması hallerinde vergi yükümlülüğü meydana geldiği, ihracat teslimlerine ilişkin hizmetler ile, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılma sonucu doğuran hizmetlerin var lığı halinde ise vergi istisnası söz konusu olabileceği, Kanun'un 12. maddesiyle getirilen istisna hükmü düzenlenirken sadece hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış elması ile yetinilmeyip, hizmetten yurt dışında faydalanılması koşuluna yer verildiği, vergi yükümlülüğü yönünden hizmetten Türkiye'de faydalanılma halini öngören kural gözönünde tutulduğunda, 12. maddenin (b) bendi hükmüyle münhasıran yurt dışında faydalanılmasını içeren daha özel bir koşulun arandığı hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması şartım getiren (b) bendi hükmü yanısıra bu şekilde bir düzenlemeye gidilmesindeki amacın, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurt dışındaki müşterilere tamamen yurt dışında fayda sağlama şeklinde verilen temsilcilik, mümessillik, müşavirlik, mühendislik gibi hizmetlere yönelik bulunduğu sonucuna varıldığı, şu hale göre yurt dışındaki bir müşteri için yapılacak hizmetten yurt dışındaki faydalanılma koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun tayin ve tespiti söz konusu istisna hükmünün uygulanması bakımından önem arzettiği, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin yurt dışındaki müşteriler için yaptığı aracılık mahiyetindeki hizmetlerden yurt içinde faydalanıldığı ve bu haliyle Kanun'un 12. maddesinin 2.b bendiyle öngörülen koşulun gerçekleşmediği gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının, hizmetin yurt dışındaki müşteri için yapıldığı, yabancı firmalara yapılan bu tür hizmetlerden yurt dışında faydalanıldığı cihetle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 12. maddesinin 2. fıkrasıyla öngörülen koşulun olayda gerçekleştiği, dolayısıyla vergi istisnasının uygulanması gerektiği matrah farkının, yoruma açık bir konu. dan kaynaklandığı ve bu farkın şirketin defter ve belgelerinden bulunduğu, kayıt dışı bir tespitin olmadığı, kaçakçılık kastından söz edilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.