Danıştay Yedinci Daire
Gelir vergisi yönünden götürü usule tabi olan yükümlünün 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 38. maddesi 1. fıkrası uyarınca katma değer vergisi yönünden de götürü usule tabi bulunduğu hk. İnceleme raporuna dayanılarak 1985 yılı için yükümlü adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini; ’yükümlünün kesimini yaptığı canlı hayvanlardan elde ettiği derilerin satışlarının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamına girdiği, anılan Kanunun 28. maddesi uyarınca % 10 oranında katma değer vergisi tahsil edilmesi gerektiği halde hiç tahsil edilmediği, bu hususun yükümlü tarafından dava konusu yapılmayıp, mükellefiyete ilişkin olarak ileri sürülen iddialar yönünden mahkemelerinin 07.09.1987 gün ve 1987/157 sayılı kararma dayanılarak katma değer vergisi yönünden de gerçek usulde mükellefiyet tesisi ile yükümlü adına tarhiyat yapılmasının yerinde olduğu’ gerekçesiyle kararının; faaliyetinin zirai değil ticari nitelikte olduğu, bu nedenle hakkında zirai kazançla ilgili hükümlerin uygulanamayacağı, mezbahanın zirai işletmeyle ilgisinin bulunmadığı 8/5521 sayılı Bakanlar Kurulu kararma göre uygulama yapılabilmesi, yani, gerçek usulde mükellefiyet tesis edilebilmesi için satın alınan mahsulün olduğu gibi ve tüketici durumunda bulunmayanlara satılması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Yükümlünün 1985 takvim yılında kesimim’ yaptırdığı canlı hayvanlardan elde ettiği derilerin satışı 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28. maddesine göre % 10 oranında vergiye tabi olduğu halde, bu verginin hiç tahsil edilmediğinin inceleme sonucu düzenlenen rapor ile, saptanması üzerine yapılan tarhiyatın onanmasına ilişkin Vergi Mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir.