|
Dairesi
İndirim hakkının vergi borçlarından mahsup şeklinde kullanılması söz konusu olmayıp, mahsup yapılabilmesi için iade hakkının bulunması gerektiği hk.
|
|
Karar No
1992/498
|
|
Esas No
1990/1248
|
|
Karar Tarihi
25-02-1992
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
İndirim hakkının vergi borçlarından mahsup şeklinde kullanılması söz konusu olmayıp, mahsup yapılabilmesi için iade hakkının bulunması gerektiği hk. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 14. maddesinde, transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek taşıma işlerinin vergiden müstesna olduğu hükme bağlanmış olup, Bakanlar Kurulu’nun 24.12.1984 gün ve 84/8889 sayılı kararı ile transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında deniz, hava, kara ve deniz yolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işleri katma değer vergisi kapsamı dışında bırakılmıştır. Anılan Kanunun 32. maddesinde; bu Kanunun 11, 13, 14, 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye Bakanlığı’nca tesbit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı öngörülmüştür. Maliye Bakanlığıyla verilen bu yetkiye dayanılarak çıkarılan 24 Seri No’lu katma değer vergisi genel tebliğinde, iade hakkı doğuran işlemlerde iade edilecek katma değer vergisinin hesaplanma tarzına ilişkin açıklamaların tereddütlere yol açması üzerine, adı geçen Bakanlık tarafından çıkarılan 26 Seri No’lu katma değer vergisi genel tebliğinde, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde sözü edilen teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen vergilerin, öncelikle indirim konusu yapılacağı, indirimle giderilemeyen bir miktarın kalması halinde ise, kalan tutarın iade hakkı doğuran işlemlere isabet eden kısminin o dönemde iade edilecek vergi olarak dikkate alınacağı, diğer bir anlatımla, iade hakkı doğuran işlemler dolayısıyla yüklenilen vergilerin, diğer işlemlere ait yüklenilen vergilerden mutlak surette ayrılması gerektiği, böyle bir ayrım yapılmadan iade hakkı doğuran işleminin bedeli ile genel vergi oranım çarpımı suretiyle bulunacak miktarın iadesine olanak bulunmadığı, açıklandıktan sonra, uluslararası taşımacılık faaliyeti yanında başkaca bir faaliyeti bulunmayan yükümlüler yönünden sadece uluslararası taşımacılık faaliyetine ait vergili girdiler için yüklenilen katma değer vergisi iadesinin mümkün bulunduğu, bunun dışında önceki dönemden devreden indirilebilir katma değer vergisinin sonraki döneme devredilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, yurt içi ve dışı taşımacılık faaliyetinde bulunan, ancak 1986/Haziran döneminde sadece uluslararası taşımacılık faaliyeti nedeniyle iade hakkına sahip yükümlünün, söz konusu yurt dışı taşımacılık faaliyeti için yapılan giderlere isabet eden katma değer vergisi 193.806 lira oluğundan, bu miktarın yükümlüye iadesi, önceki dönemden devreden vergi indirimi 2.791.168 liranın sonraki döneme devredilmesi gerekmektedir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun indirim, iade ve mahsup müessesesini düzenleyen hükümleri ile, bu konuda Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan genel tebliğlere göre indirim hakkı bulunan bir yükümlünün, bu hakkını vergi borçlarına mahsup şeklinde kullanması söz. konusu olmayıp; mahsup isteminin ancak, katma değer vergisi iadesine hak kazanılması halin de ve bu miktarla sınırlı olmak koşuluyla yerine getirilmesi mümkün olabileceğinden, uyuşmazlık dönemi için hatalı olarak belirlenen indirim hakkından kurumlar vergisi borcunun mahsubu yolunda açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|