Dairesi
Şüpheli alacaklarda karşılık ayırmak yerine doğrudan karzarar hesabına kayıt yapılmasında sakınca yoktur.
Karar No
1992/4472
Esas No
1991/2342
Karar Tarihi
19-10-1992

Danıştay Dördüncü Daire

Şüpheli alacaklarda karşılık ayırmak yerine doğrudan karzarar hesabına kayıt yapılmasında sakınca yoktur. Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş küçük alacakların şüpheli alacak sayılacağı belirtildikten sonra, şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği, bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğunun karşılık hesabında gösterileceği, şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarların tahsil edildikleri dönemde karzarar hesabına intikal ettirileceği ifade edilmiştir. Şüpheli alacakta vergilendirme yönünden en önemli olay, alacağın şüpheli hale gelip gelmediğinin tespiti hususudur. Bu husus belirlendikten sonra yapılması öngörülen işlemler şekli nitelik taşıyan işlemler olup, veri matrahım sonuç hesaplarında etkileyici özellikleri yoktur. Yani şüpheli alacak vasfım taşıdığı ihtilafsız olan bir alacak için, pasifte karşılık ayırmakla, doğrudan karzarar hesabına atmak arasında sonuç hesapları yönünden vergi matrahım etkileyici bir yönü yoktur. Çünkü her iki kayıt işleminin de amacı, tahsili şüpheli hale gelmiş bir alacağın matrahı arttırıcı etkisini ortadan kaldırmaya yöneliktir. Pasifte karşılık ayrılmasını öngörülmüş olması, yalnızca alacak hakkındaki takibatın bu hesapta izlenerek tahsil edilmesi halinde karzarar hesabına intikali ile vergilendirilmesini sağlamaya yöneliktir. Olayda davacının 69.968.000 liralık alacağının 1987 takvim yılında şüpheli alacak vasfım kazandığı hususu taraflar arasında çekişmesizdir. O halde söz konusu alacağın pasifte karşılık ayrılmak suretiyle izlenmesi yerine doğrudan karzarar hesabına kaydedilmiş olması mezkur alacağın şüpheli alacak olma vasfım ortadan kaldırdığı düşünülemeyeceği gibi, sonuç hesapla. n yönünden vergi matrahım değiştirici etkisinden de söz edilemez. Kaldı ki davacının değerleme gününde karşılık ayırmamak suretiyle yaptığı şekli hatayı, hemen ertesi gün itibariyle düzenlediği açılış bilançosunda karşılık hesabı açmak suretiyle düzelttiğine göre, söz konusu alacağın 1987 yılı matrahına ilavesinde isabet görülmemiştir. Bu nedenle, Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, davacı temyiz istemi yerinde görüldüğünden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı