Dairesi
Satış sırasında KDV tahsil etmediği veya düzenlediği faturaların muhteviyatı itibariyle yanıltıcı (naylon) olduğu konusunda herhangi bir tespit bulunmadıkça;
Karar No
1992/4450
Esas No
1991/3146
Karar Tarihi
21-09-1992
Danıştay Yedinci Daire

Satış sırasında KDV tahsil etmediği veya düzenlediği faturaların muhteviyatı itibariyle yanıltıcı (naylon) olduğu konusunda herhangi bir tespit bulunmadıkça; davacının imalatta kullandığı hammaddelerin satımım tahmil ettiği KDV’sini Hazineye ödeyip ödemediği konusunun tespit edilememesi, davacının iade hakkından yararlanmasına engel teşkil etmez; olaya, VUK’un 11. maddesi uygulanamaz. İstemin Özeti: Davacı şirketin uyuşmazlık konusu Mart, Eylül, Ekim/1987 döneminde imalatçı sıfatıyla ............ Ticaret A.Ş. aracılığıyla ihracım gerçekleştirdiği emtiaya ait olup beyannamesine dahil ettiği ancak ihracatçı firmadan tahsil etmediği ve teminat karşılığında kendisine iade ve mahsubu yapılan 21.687.468. lira katma değer vergisinin kaçakçılık cezalı olarak istenilmesi üzerine açılan davanın; 3065 sayılı Kanun’un 11 ve 32. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinden bahisle, inceleme elemanı tarafından düzenlenen raporun incelenmesinden; yükümlü firmanın mal satın aldığı alt firmalardan biri olan ..........’in yükümlüden aldığı katma değer vergisini vergi dairesine yatırıp yatırmadığının, ......,’ın defter ve belgeleri tebligat yoluyla istenildiği halde tebligatın geri gelmesi ve 2.12.1988’de yapılan yoklamada, adı geçenin son gösterdiği ikametgah ve iş yeri adresinde bulunamaması nedeniyle tespit edilemediği, diğer bir alt firma olan .............. nezdinde yapılan incelemede de, adı geçenin 1985, 1986 ve 2.12. 1987 yıllarına ait defterlerini kaybettiğini iddia ederek incelemeye sunmadığı, 23.3.1987 günlü faturada yer alan 6.719.933.TL katma değer vergisini beyannamesine dahil etmediğinin saptandığı, diğer yandan,’ inceleme elemanınca incelenmek üzere ..............’tan istenilen ancak adı geçenin ibraz etmediği defter ve belgelerin yükümlü firma tarafından inceleme elemanına ibraz edildiği ve Mahkemeye de ibraza hazır olunduğunun iddia edilmesinin iki firma arasında zımni de olsa bir irtibat bulunduğunu kanıtladığı, 3239 sayılı Kanun’un 2. maddesinin; «Mal alımı ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, vergilerin ödenmemesinden alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlananların, aralarında zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanların müteselsilen sorumlu oldukları» yolundaki hükmü uyarınca yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyatta isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddi yolundaki ........... Vergi Mahkemesinin 31.1.1991 günlü, E: 1989/341, K: 1991/228 sayılı kararının; kontrol memuru raporunda ve vergi dairesi beyanlarında ..............’la irtibatları bulunduğu yolunda iddia öne sürülmediği, ............’in (kendisinin bulunamaması nedeniyle) muhasebecisinden temin edilebilen yevmiye ve defteri kebirde, yaptığı alışverişeilişkin 1987 yılı kayıtlarının bulunduğu ve mahkemelerine ibraz edildiği, ihtilafın adı geçen şahsın defterlerinin incelenememesinden doğduğu, ayrıca, incelemenin yapılabilmesi için defter ve belgelerinin tümünün ele geçirilemediği, ............’in katma değer vergisi beyannamelerini verdiğini ve iş yerini kapattığım bildirdiğinde defter ve belgelerine el konulmadığından kendileri hakkında hak sız işlem yapıldığı, .............’a ödedikleri katma değer vergisinin hazine/e intikal etmediği iddiasının soyut bir iddiadan ibaret olduğu, .......’......’nün ilgili döneme ilişkin alışverişinin kendilerine yaptığı satıştan fazla olduğu, mal aldıkları firmaların defter ve belgelerini denetleme yönünden hiç bir yasal yetkileri olmamasına rağmen alt firmaların katma değer vergisi beyannamelerini verip vermediklerini sormak suretiyle olumlu cevap aldıkları, adı geçen firmanın eksik beyanda bulunmasından kendilerinin sorumlu tutulamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin 1987 yılı eylül, Ekim aylarında imalatta kullandığı girdilerin bir bölümünü temin ettiği ................. isimli şahsın anılan dönemlerde yaptığı indirimler nedeniyle adına katma değer vergisi tahakkuk etmediği; 1987 yılı gelir vergisi borçlarım da ödemediği, 31.5.1988 tarihinde işi bıraktığını dilekçe île bildiren .................’a kanuni defter ve belgelerini ibraz etmesi için yapılan tebligatın geri geldiği, 2.12.1988 tarihinde yapılan yoklamalarda da son gösterdiği adreste bulunamadığından bu firmaya ait faturalarda gösterilen katma değer vergilerinin hazineye intikal edip etmediğinin tespit edilemediği, yükümlü şirketin mal temin ettiği .............’nün da, 23.3.1987 tarih ve 29195 sayılı faturada yer alan 6.719.933. lira katma değer vergisini defter kayıtlarına intikal ettirmediği ve katma değer vergisi beyannamesine dahil etmediğinin saptandığı, bu durumda söz konusu faturalardaki katma değer vergilerinin ilgili dönem beyanlarında o döneme ait vergi indirimi olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı nedeniyle, Mart, Eylül, Ekim 1988’de............... Dış Ticaret A.Ş. aracılığıyla ihracım gerçekleştirdiği emtiaya ait olup beyannamesine dahil ettiği ancak ihracatçı firmadan tahsil etmediği ve teminat mektubu karşılığında kendisine iade ve mahsubu yapılan katma değer vergisinin kaçakçılık cezalı olarak istenildiği anlaşılmaktadır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun ihracat istisnası başlığım taşıyan 11. maddesinin 1a bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler vergi istisnası kapsamında sayılmış, 32. maddesinde ise, bu Kanun’un 11, 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden, istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan .verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin Maliye Bakanlığı’nca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı, 29. maddesinin (a) bendinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. İhracat istisnası ile ilgili katma değer vergisi iade işlemleri ise, Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin 77. maddesi ile bu maddeye dayalı olarak Muhasebat Genel Müdürlüğünce çıkarılan genel tebliğler çerçevesinde yürütülmektedir. Nitekim bu hükümler ve tebliğler çerçevesinde davacı kuruma da iade işlemleri yapılmış bulunmaktadır. Öte yandan. Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kurala bağlanmış olup, bu kuralın bir gereği olarak yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda sözü edilen, 11 ve 32. (ve indirimler söz konusu olduğunda da 29.) maddeleri hükümlerinden yararlanabilmelerinin ön şartı, vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ya da kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, bir başka anlatımla, yükümlü tarafından ihraç edildiği bildirilen mallarla, vergi indirimine konu teşkil eden mallar için gerçekte katma değer vergisi ödenmiş olmasıdır. Olayda, yükümlünün imalatında kullandığı girdilerden bir bölümünü satın aldığı .............’a katma değer vergisi ödemediği, ya da ................ tarafından adı geçene verilen faturaların muhteviyatı itibariyle yanıltıcı (naylon) olduğu yolunda bir iddia ya da tespit bulunmamakta, sadece, davacının .................’a ödediği katma değer vergilerinin hazineye intikal edip etmediğinin tespit edilemediği belirtilmektedir. ..................’un tahsil ettiği katma değer vergilerinin hazineye intikal edip etmediğinin tespiti ise, adı geçen tarafından kaybedildiği bildirilen uyuşmazlık konusu 1987 yılı defter ve belgelerinin incelenmesine bağlı bulunmaktadır. Diğer yandan, inceleme raporunda, yükümlü şirketle ............. ve .............. arasında bir irtibat,ilişki ya da organizasyon bulunduğu yolunda bir tespite yer verilmemiş, vergi dairesince de bu yönde bir iddia ya da kanıt ileri sürülmemiş bulunduğundan, 213 Sayılı Kanun’un 11. maddesine 3239 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile eklenen 3. fıkrada yer alan «mal alımı ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, verginin ödenmemesinden alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlananlar, araları nda zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanlar müteselsilen sorumludurlar.» şeklindeki hükmün olaya uygulanması mümkün değildir. Yükümlünün, ................’in 1987 yılı defterlerini temin ve ibrazı ise, aralarında vergi kaçırma amacına yönelik bir ilişki bulunduğunu ispata yeterli değildir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece yazılı gerekçe ile tarhiyatın onanmasında isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, oybirliği ile karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı