Danıştay Üçüncü Daire
Şirketi tek başına temsil yetkisi bulunmayan yetkisi bulunmayan yönetim kurulu üyesinin, idari yargıda dava açma ve kanun yollarına başvurma yetkisi yoktur. Temyiz istemine ilişkin dosyada bulunan şirket mukavelesinin 10. maddesinde, şirketin idaresinin ve dışarıya karşı temsilinin idare meclisine ait olduğu, şirket tarafından verilecek bütün belgelerin ve akd olunacak mukavelelerin muteber olabilmesi için bunların şirketin resmi unvanı altına konmuş ve şirketi ilzama selahiyetli iki kişinin imzasını taşıması gerektiği belirtilmesine rağmen temyiz dilekçesinin sadece yönetim kurulu başkanı tarafından imzalandığı anlaşılmıştır. Her ne kadar şirket mukavelesinin 11: maddesinde, idare meclisi üyelerinin, kanunen kendisine verilmiş yetkileri kullanmak üzere birbirlerini vekil tayin edebilecekleri, bu takdirde vekil olan kişinin, kendi adına ve diğer yönetim kurulu üyesi adına şirketi temsil yetkisi bulunduğu açıklanmış ise de, bu madde vekile, idari yargıda dava açma ve kanun yollarına başvurma yetkisi vermemektedir. Bu durumda, şirket adına temyiz isteminde bulunanın, tek basma şirketi temsil edememesi ve diğer şirket temsilcilerinin verdiği vekaletnameye dayanarak yaptığı başvurunun ise avukat olmayan vekil tarafından yapılmış olması nedeniyle 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1/d. bendi hükmü uyarınca 30 gün içinde yeniden istemde bulunulmak üzere dilekçenin reddine, dilekçe ret kararının vergi mahkemesince istemde bulunana tebliğ edilmesine ve dosyanın adı geçen vergi mahkemesine gönderilmesine karar verildi.