Dairesi
Mükellefin tarhiyat sonrası uzlaşma istemine idarenin cevap vermemesi halinde, yargı yoluna başvurulması mümkündür.
Karar No
1992/3510
Esas No
1991/1128
Karar Tarihi
06-07-1992

Danıştay Dördüncü Daire

Mükellefin tarhiyat sonrası uzlaşma istemine idarenin cevap vermemesi halinde, yargı yoluna başvurulması mümkündür. 1988 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda, dönem zararının azaltılması gerektiği belirtilerek düzenlenen inceleme raporu kendisine 17.05.1990 tarihinde tebliğ edilen davacı kurum, tarhiyat öncesi uzlaşma talebine altmış günlük süre içinde cevap verilmediği nedeniyle 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11: maddesinden bahisle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesi'nin kararıyla, 2577 sayılı Kanun'un 1.1. maddesinin olayda uygulanamayacağı, dolayısıyla işlemin 17.05.1990 gününde tebliğ edilmesine karşın 24.08.1990 gününde açılmış olan dava, süre aşımı nedeniyle reddedilmiştir. Davacı tarafından, olayın, mahkeme kararında olduğu gibi yorumlanması halinde Anayasa'ya aykırı bir durum söz konusu olacağı, bu takdirde 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi 1. ve 4. fıkralarının Anayasa'ya aykırılık dolayısıyla iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması gerektiği, bu uyuşmazlığın tarh, tahakkuk ve tasil edilmiş bir vergiden ve cezadan doğmadığı ve dolayısıyla 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesinin uygulanacağı ileri sürülerek anılan kararın bozulması istenmektedir. 25.05.1992 günlü ve 92/3067 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Öğretmenler Bankası T.A.Ş.'nin bütün aktif ve pasifi ile Türkiye Halk Bankası A.Ş'ne devredilmiş olması nedeniyle tüzel kişiliği son bulduğundan, Türkiye Öğretmenler Bankası T.A.Ş. yerine Türkiye Halk Bankası A.ş.'nin bu davada taraf olarak kabulü gerektiğine karar verildikten sonra istemin esası incelendi. ; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun ek 11. maddesinde, Maliye Bakanlığı'nın ver, gi incelemesine dayanılarak salınacak vergilerle kesilecek cezalarda tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebileceği hükmüne yer verilmiştir. , Olayda, davacı kurumun 1988 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda bu dönem zararının, beyan edildiğinden daha az olduğunun tespit edilmesi üzerine tarhiyat öncesi uzlaşma isteminde bulunulduğu görülmektedir. Anılan Kanun hükmüne göre, tarhiyat öncesi uzlaşmaya başvurulabilmesi için incelemeyle vergi salınmasını ve ceza kesilmesin!' gerektiren bir sonuca varılması zorunlu bulunduğu ve davacı kurum nezdinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor üzerine, salınacak vergi ve kesilecek bir cezada söz konusu olmadığı cihetle mezkur kanun hükmü uyarınca tarhiyat öncesi uzlaşma işlemine tabi tutulması gereken bir durum bahis konusu değildir. Sözü edilen raporla tespit edilmiş olan husus ileriki dönemlerde beyan edilecek matrahlara mahsup edilecek tutarın tespitinde etkili olacağından, ancak o dönemlerle ilgili uyuşmazlıklara neden olabilir. 1988 takvim yılı için salınacak bir vergi ve kesilecek ceza bulunmadığından üzerinde tarhiyat öncesi uz' [aşılabilecek bir tutarın varlığı da söz konusu olmayacaktır. Bu durumda, tarhiyat öncesi uzlaşma talebinin reddi, idari davaya konu teşkil edecek bir idari işlem olarak düşünülmez. Davanın, bu sebeple reddi gerekirken ortada davaya konu edilebilecek bir işlemin varlığının kabulü suretiyle süreaşımı yönünden reddi uygun bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesi karannın bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı